Esnek ve ucuz işgücü sağlamak açısından sermayeye sayısız hizmetleri bulunan işçi düşmanı AKP-MHP iktidarı, sömürüyü daha da derinleştirecek yeni bir saldırı hazırlığını “müjde” olarak gündeme getirdi.
İşgücü Uyum Programı, 29 Ağustos 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu programla bir kez daha işçi ve emekçiler “mesleki eğitim” demagojisi ile ucuz ve esnek çalışma saldırısına maruz bırakıldı.
İŞKUR’un yönetiminde hayata geçirilecek ve finansmanı yine İşsizlik Fonu’ndan sağlanacak olan bu saldırının amaçları şöyle sıralanıyor:
“Engelli, yaşlı ve hasta bakımına yönelik faaliyetlerin desteklenmesi, çocuk bakım işlerine yönelik faaliyetlerin desteklenmesi ve tarımsal üretim uygulamalarının ve hayvancılık faaliyetlerinin desteklenmesi durumlarında ilgili program uygulanabilecek.
Ayrıca, ağaçlandırma faaliyetlerinin desteklenmesi, kamusal alanların temizlik, bakım ve onarım faaliyetlerinin desteklenmesi, geri dönüşüm ve atık imha faaliyetlerinin desteklenmesi, parkların ve yeşil alanların korunması ve geliştirilmesi faaliyetlerinin desteklenmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması ve doğal yaşam alanlarının restorasyon faaliyetlerinin desteklenmesi, spor ve kültür faaliyetlerinin desteklenmesi.”
Hedef, işçi ve emekçileri adı geçen alanlarda sadece yol ve yemek parası karşılığında çalıştırmak. Bunun giderlerini ise, İşsizlik Fonu kaynaklarını birkez daha hortumlayarak karşılamak.
Karın tokluğuna ve güvencesiz çalıştırma
İlk dört haftası “eğitim’ adı altında gerçekleştirilecek kurstan oluşan bu program, toplamda 10 aya kadar devam edebilecek. Ancak sonrasında halihazırda o işi yapan diğer işçiler gibi çalışmak zorunda kalacak olan emekçilere “cep harçlığı” adı altında günlük 566 TL gibi komik bir ücret verilecek.
Bu programa başvurmak için son bir ayda kişinin sigortasının yatırılmamış olması şartı bulunuyor. Yani bu kişiler aynı zamanda işsizlik maaşına başvuracak durumda olan işçiler olmalı. Muhtemeldir ki İŞKUR bu programa katılmayı da işsizlik maaşı almak için şart koşacak. Yani İşgücü Uyum Programı’na katılım işsizlik maaşı almak isteyenler için zorunlu bir önkoşul olarak sunulabilecektir.
Üstelik bu programın sonunda kalıcı bir istihdam da söz konusu olmayacak. En fazla 10 ay sürecek programa katılanlara son olarak “nasıl iş bulabilecekleri” hakkında bir “eğitim” verilecek.
Kurumlar, çalıştırdıkları toplam işçi sayısının yüzde 30’unu İşgücü Uyum Programı kapsamında işe alabilecekler. Ancak bu kapsamda işe alınanlar “katılımcı” adı altında herhangi bir güvenceye tabi olmayacaklar. Buna karşın “çalışan” olarak gösterilecekleri için gerçek işsizlik oranının çarpıtılmasında bir istatistiki veri olarak kullanılacaklar.
Diğer işçiler gibi sömürü altında çalışacak olmalarına rağmen kendilerine verilecek üç kuruş da “cep harçlığı” denilerek bir lütuf, bir sosyal yardım gibi sunuluyor.
Güvenceli iş, insanca yaşamaya yetecek bir ücret!
Tam anlamıyla Orta çağ anlayışıyla karın tokluğuna çalışmanın dayatılacağı bu uygulama, esas olarak esnek çalışmanın derinleştirilmesi açısından tehlike arz ediyor. Zira bu uygulamadan yararlanacak kurumlar bunu sürekli bir şekilde devam ettirdikleri oranda hiçbir sorumluluk almadan, kendi ceplerinden ücret dahi ödemeden işlerinin önemli bir bölümünü bu işçilere yaptıracaklar.
Bu program, kapitalistleri çok zaruri olmadıkça yeni işçi alımı “yükünden” kurtaracağı gibi, çalıştırdıkları işçilerin üzerinde bir işsizlik sopası olarak sallama imkanı da sağlayacak.
Esnek çalışma ve sömürünün daha da derinleştirilmesi anlamına gelen bu pervasız uygulamaya karşı işçi ve emekçiler “güvenceli iş”, “insanca yaşamaya yetecek bir ücret” talepleriyle mücadeleyi yükseltmelidir.