Emperyalist saldırganlık ve savaşların, baskı ve sömürünün arttığı bir dönemde 1 Mayıs’ı karşılıyoruz. Emperyalist-kapitalist güçler yaşadıkları krizi aşmak için ekonomik-sosyal yıkım saldırılarının yanısıra her türlü kirli yol ve yöntemi hayata geçiriyorlar. Bunun büyüyen faturalarını ise işçi ve emekçilere, mazlum halklara kesiyorlar.
Kirli savaş ve saldırganlık her geçen gün yeni boyutlar kazanıyor. İşçilerin ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları gün ben gün ağırlaşıyor, güdük olan hak ve özgürlükler kullanılamadığı gibi daha ağır uygulamalar hayata geçiriliyor. Artan enflasyon ve temel tüketim ürünlerine gelen zamlarla, ücretlerin erimesiyle milyonların hayatı dayanılmaz hale geliyor. Alım gücü her geçen gün düşen emekçi kitlelerin bu sorunlara karşı tepki ve hoşnutsuzluğu büyüyor. Fiili grevler, direnişler, zamlar başta olmak üzere ağırlaşan sorunlara karşı artan sokak eylemleri, kadınların yıllardır önü kesilemeyen eylemli mücadeleleri, çevrenin talan ve yağmasına karşı direnişler, Kürt halkının ve etnik-inançsal toplulukların imha, inkâr ve asimilasyon politikalarına karşı eşitlik talebi ile yükselttikleri eylemler ile biriken tepki ve hoşnutsuzluk dışa vuruyor.
Toplumsal sorunların çözümü için: Sınıfa karşı sınıf!
Kapitalist düzen çıkarları birbiriyle çatışan temel iki sınıftan oluşuyor. Bir yanda tüm zenginlikleri yaratan işçi ve emekçiler, diğer yandan ise üretilen tüm zenginliklere el koyan asalak sermaye sınıfı yer alıyor. Sermaye sınıfı tüm temel toplumsal sorunların kaynağıdır. Sömürü ve baskıya dayalı iktidarlarını işçi sınıfı ve emekçilere vurdukları kölelik prangaları sayesinde sürdürmektedirler. Sermaye sınıfının baskı ve sömürüye dayalı düzeni ancak işçi sınıfı ve emekçilerin devrimci siyasal mücadelesiyle aşılabilir. Sömürünün olmadığı özgür ve eşit bir dünya kurmanın başka yolu yoktur.
Bu ise kapitalist sömürü düzeninin temellerinden yıkılmasıyla, onu ayakta tutan sermaye devletinin tüm aygıtlarıyla birlikte parçalanmasıyla mümkündür. Bunu başarabilecek biricik güç ise tüm zenginlikleri yaratan işçi sınıfıdır. İşçi ve emekçiler sermaye sınıfının karşısına bir sınıf olarak çıktıklarında, politik mücadele sahnesinde örgütlü bir güç olarak yerlerini aldıklarında, emeğin özgürleşmesinin yanı sıra tüm toplumsal sorunların köklü ve kalıcı çözümünün yolunu da açmış olacaklardır.
Devrimci bir sınıf hareketi için seferberlik!
İşçi sınıfı ve emekçilerin biriktirdiği tepki ve hoşnutsuzluğu güçlü bir sınıf mücadelesine çevirmek için öne çıkan işçilere, devrimci ve ilerici güçlere önemli görevler düşüyor. Yer yer yükselen işçi eylemleri ve direnişleri, güçlü iç örgütlülüklere, sınıf ve mücadele bilinci gelişkin öncü kuşağa sahip olunamaması nedeniyle, zaaf ve zayıflıklarıyla baş edemeyerek hızla sönümlebiliyor. Böyle bir tabloda sendikal bürokrasi ve siyasal uzantıları işçi ve emekçilerin militan eylemlerini kontrol altına alarak pasifize etme olanağı bulabiliyorlar. Öne çıkan sınırlı sayıda işçi, sendikal bürokrasi ve siyasal uzantıları tarafından tecrit edilerek yalnızlaştırılabiliyor.
Bu tabloyu parçalamak ve aşmak sınıf ve mücadele bilincine sahip işçiler ile devrimci ve ilerici güçlerin omuzlarındaki en önemli görevdir. Yüklenilmesi gereken temel halka işçi sınıfının taban inisiyatifini geliştirmek, siyasal sınıf bilincin sahip bir öncü işçi kuşağının öne çıkabilmesi için seferber olmaktır. Devrimci siyasal sınıf hareketi yaratmanın yolu buradan geçmekte, içinden geçtiğimiz dönem bunun olanaklarını artırmaktadır. İşçi sınıfının siyasallaşması, sınıfsal eksende tüm toplumsal sorunlara tutum geliştirmesi ancak bu doğrultuda alınacak mesafe ölçüsünde mümkündür.
Gelinen yerde açığa çıkan tablo, geleceği kazanmak için verimli bir zeminin oluşmaya başladığını göstermektedir. Son birkaç ayda işçi ve emekçilerin ekonomik talepler ekseninde, önemli ölçüde kendiliğinden gelişen ve yer yer eylemli biçimde dışa vuran tepkisine yön vermek, örgütlü ve bilinçli ifadeler kazandırmak yüklenilmesi gereken bir diğer halkadır.
Son aylarda artan işçi ve emekçi eylemleri, geniş kesimleri kuşatan baskı ve zorbalığa rağmen hareketsizliğin aşılması, moral açıdan güçlenme, örgütlenme eğiliminin artması vb., henüz sınırlı da olsa bir dizi olumlu gelişmenin açığa çıkmasına sağlamıştır.
1 Mayıs yaklaşıyor. Bugün toplumun mücadeleye atılan kesimlerinde açığa çıkan özgüven ve morali, örgütlenme ve mücadele eğilimini 1 Mayıs’a hazırlık sürecinde ve 1 Mayıs alanlarında güçlendirme hedefiyle hareket etmeli, bu doğrultuda seferber olmalıyız. Tüm devrimci, ilerici işçi ve emekçileri, mücadeleci kesimleri, 1 Mayıs’a giderken her fabrikada ve işyerinde, her havzada ve mahallede bu çabayı birlikte ve daha güçlü ortaya koymaya davet ediyoruz. Fabrika ve sanayi havzalarında yükseltilecek 1 Mayıs hazırlıkları ve alanlarda karşılık bulacak 1 Mayıs eylemleri, işçi ve emekçilerin sonrasına daha güçlü adımlarla ilerlemesini sağlayacağı gibi, sendikal bürokrasi başta olmak üzere sınıfın önündeki diğer engellerin parçalanmasının zeminlerini de güçlendirecektir. İşçi sınıfı ve emekçilerin damgasını vurduğu sınıfsal ve tarihsel özüne uygun 1 Mayıs için her fabrika ve çalışma alanını hazırlık alanına çevirme sorumluluğu önümüzde durmaktadır.
Komiteler kuralım, 1 Mayıs’ı örgütleyelim!
Sermayenin sınıf iktidarını hedefleyen bir mücadeleyi geliştirmek, işçi sınıfının öncülüğünde toplumsal mücadelenin derinleştirilmesiyle mümkündür. 2022 1 Mayıs’ına giderken her fabrika ve alanı mücadele mevzilerine çevirmek, işçi sınıfı ve emekçilerin damgasının vurduğu yaygın ve birleşik 1 Mayıslar örgütlemek için vakit kaybetmeden hazırlıklarımızı güçlendirelim.
İşçilere, emekçilere, kadınlara, gençlere de çağrımızdır: Sermaye sınıfının karşısında örgütlü bir güç olarak çıkabilmek ve 2022 1 Mayıs’ını mücadelenin önündeki engellerin aşıldığı bir dönemece çevirmek için bulunduğumuz alanlarda hazırlık komiteleri kuralım. Adımlarımızı daha güçlü atmak için birleşik mücadele zeminlerimizi güçlendirelim.
Tabandan yükselecek sınıf eksenli her çaba, sermayenin sınıf iktidarını olduğu kadar sermaye adına işçi sınıfını denetim altında tutmakla görevli sendikal bürokrasinin etkisizleştirilmesi açısından da hayati önemdedir. 1 Mayıs mitinglerinde sendika bürokratlarının boş nutukları yerine işçi sınıfı ve emekçilerin mücadele talepleri ve kararlılıklarıyla yer alması için inisiyatif geliştirelim, bürokratik, uzlaşmacı, işbirlikçi anlayışlara alanları dar edelim.
1 Mayıs işçi sınıfının enternasyonal mücadele günüdür. Emperyalist-kapitalist dünya düzenine karşı dünyanın dört bir yanında mücadele alanlarına çıktığı gündür. Egemen güçler ve sendikal bürokrasi ile siyasal uzantıları 1 Mayısları ehlileştirmek ve içini boşaltmak için sistemli bir çaba içindedirler. Tarihsel ve sınıfsal özüne uygun 1 Mayıslar için seferber olalım, hazırlık komiteleri kurarak tabandan mücadeleyi örgütlemeye, geleceği kazanma mücadelesini güçlendirmeye omuz verelim!
Yaşasın 1 Mayıs!
Kahrolsun sermaye diktatörlüğü!
1 Mayıs hazırlık komiteleri kuralım, birleşik mücadeleyi büyütelim!
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu