İşçi ve emekçiler iğneden ipliğe gelen fahiş zamların altında ezilirken AKP-MHP iktidarından sermayeye yeni teşvikler yağıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kasım 2021’de yeni yatırım yapan 1196 kapitalist için teşvik belgesi düzenledi. Resmî Gazete’de yayımlanan listeye göre, 27 milyar 763 milyon lirayı bulacak yatırımların bir kısmı devlet kasasından karşılanırken, şirketlere önemli ölçüde vergi istisnası ve faiz desteği verildi.
Teşvik verilen sermayedarlar arasında en yüksek teşvik belgeli yatırım 4 milyar 32 milyon 967 bin 806 lira ile Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) oldu. BOTAŞ, Silivri’de altı doğalgaz depolama tesisi kuracak.
17-25 Aralık sürecinde adı geçen ve Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Mehmet Ali Aydınlar’ın sahibi olduğu Acıbadem Hastanesi’nin yaptığı 592 milyon liralık yatırımın yüzde 15’i devlet kasasından karşılanacak. Bunun yanında sigorta primi işveren hissesi 10 yıl boyunca ödenmeyecek ve gümrük vergisi muafiyeti ile KDV istisnası sağlanacak.
MESS grup toplu iş sözleşmesi kapsamındaki Arçelik’in Eskişehir’de ev tipi buzdolabı ve dondurucu için yatırımı da teşvik belgesi aldı. Şirketin yapacağı yatırımın yüzde 40’ı devlet tarafından karşılanacak. Yanı sıra Arçelik sigorta primi işveren hissesini 7 yıl boyunca ödemeyecek. Şirkete yüzde 80 oranında vergi indirimi sağlanacak ve Arçelik gümrük vergisinden muaf tutulacak.
Koç Holding’in madencilik alanında faaliyet gösteren şirketi Demir Export da teşvikten pay kaptı. Demir Export’un yapacağı yatırımın yüzde 40’ı devlet kasasından karşılanırken, yüzde 80 vergi indirimi, KDV istisnası ve faiz desteği de sağlandı.
Yaşanan ekonomik krize karşı işçi-emekçilere “ekonomik kurtuluş savaşı” sunan Erdoğan rejimi böylelikle devlet kasasının ağzını bir kez daha kapitalistlere açtı. Kapitalistlerin kârını artırmak için verilen teşvik ödemelerin yanı sıra yüzde 80’e varan vergi indirimleri de sunarak sermayeyi ihya eden Erdoğan, yatırım güzellemeleri yaptığı son konuşmasında da krizi sermayedarlar adına fırsata çevirdiklerini itiraf etti. Erdoğan İstanbul’da düzenlenen bir programda 2021 yılı dış ticaret rakamlarını açıkladığı konuşmasında, Türkiye’nin ekonomik büyüme rakamlarıyla ve salgında hiç kontak kapatmadığı ile övündü.
Her adımda vergi
Bir işçi sabah uyandığı andan itibaren yaşamının her adımında vergi ödüyor. Hayatta kalabilmek için elektrik, su, doğalgaz, giyim, ulaşım, beslenme gibi temel ihtiyaçlara dokunduğu anda vergi cebinden çoktan çıkmış oluyor. Maaşını daha göremeden önemli bir kısmı vergiye kesiliyor. Asgari ücretlinin her saniyesi vergi ödemekle geçerken, sermayedarlar da temel ihtiyaçlara asgari ücretli ile aynı miktarda vergi ödüyorlar. Üstelik sermayedarlar dolaysız vergilerde milyarlarca lira vergi indirimleri ve her yıl gelen aflarla korunuyorlar. Kârlarını ise daha ucuz işgücü, ağır çalışma koşulları, teşvikler, yağmalanan fonlarla yine işçilerin sırtından artırıyorlar. Paraların vergi cennetlerine kaçırılması ve yine bizzat devletin çıkardığı “varlık barışı yasaları” ile sermayedarlara büyük kolaylıklar sağlanıyor.
Kapitalistlere yapılan teşvik ödemeleri ve vergi indirimleri devletin hangi sınıfın hizmetinde olduğunu ortaya koyuyor. Bu yöntemler aynı zamanda işçi ve emekçilerden çaldıklarının bir başka itirafıdır. İşçi sınıfı ve emekçiler, asalaklar takımından ve hizmetindeki Saray rejiminden ancak örgütlenip mücadeleyi büyüterek hesap sorabilir.