Sermayeye teşvik emekçiye ölüm düzeni!

Yağma, talan, rant ve yalan üzerine kurulu bu sömürü düzeninde yaşanan her doğa olayı işçi ve emekçiler için büyük felaketlere dönüşmektedir. Bunun hesabı sorulmadığı her durumda da dönüşmeye devam edecektir. Saray rejiminin emekçileri yok sayan politikalarının hesabı ancak örgütlü mücadele yükseltilerek sorulabilir.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Güncel
  • |
  • 10 Şubat 2023
  • 16:30

6 Şubat günü en yıkıcı depremlerinden biri yaşandı. Depremin ardından yaşananlar devlet kurumlarının plansızlığını gözler önüne serdi. Devletin sahip olduğu olanakların emekçiler için kullanılmadığı gerçeği bir kez daha çok büyük bir acılara mal olarak açığa çıktı. AKP-MHP iktidarı, işçi ve emekçilerin eğitim, sağlık, ulaşım, barınma gibi temel ihtiyaçları için kullanmadığı kaynakların çok büyük bir kısmını sermayedarlara aktardı/aktarıyor.

Sermayeye teşvik yağdı

Geçtiğimiz günlerde AKP-MHP rejiminin bir yılda “teşvik” adı altında sermayeye akıttığı servet transferinin tablosu açıklandı. Tabloda yer alan veriler, 2022 yılında sosyal yardımlar için 148,9 milyar TL harcanırken kapitalist şirketlere sağlanan teşviklerin 500 milyar TL’yi aştığını gösteriyor. Bu teşviklerin önemli bir payı AKP’ye yakın şirketlere aktarıldı. Geçtiğimiz yıl 5’li çete olarak bilinen Cengiz Holding, Kolin İnşaat ve Limak Holding, BİM, Ensar Vakfı’na sağladığı sponsorlukla tepki çeken Türkcell ve Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ) başta olmak üzere çok sayıda şirkete teşvik ödemeleri yapıldı. Teşviklerin yanı sıra bu şirketler; gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, KDV iadesi, vergi indirimi, sigorta primi işveren payı desteği, yatırım yeri tahsisi, enerji desteği, faiz ve kâr payı desteğinden faydalandı. Şirketlere toplamda tam 503,4 milyar TL’lik teşvik sağlandı.

Kapitalistleri büyüten Saray rejiminin, açlık ve yoksulluğa ittiği milyonlarca kişye sadaka gibi dağıttığı “sosyal yardım” miktarı ise 148 milyar TL’de kaldı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2021 Yılı Faaliyet Raporu da ülkedeki yoksullaşmayı ve giderek derinleşen ekonomik krizi gözler önüne seriyor. Bakanlığın verilerinde geçen yıl krizin altında ezilen 5 milyon 903 bin 515 hanenin sosyal yardımlardan yararlandırıldığı, 2 milyon 476 bin 457 hanenin ise düzenli sosyal yardım aldığı belirtiliyor. Öz ailesinin bakımını sağlayamadığı 141 bin 275 çocuğa sosyal ve ekonomik destek verildiği de bakanlığın raporunda ifade ediliyor.

Kamu enkaz altında!

Kaynakların işçi ve emekçiler için kullanılmadığının bir başka göstergesi ise depremde kamu binalarında meydana gelen yıkım oldu. Deprem bölgesinde yer alan hastaneler, belediye binaları, öğrenci yurtları, okullar çok büyük hasar gördü. Deprem vergileri harcanarak yapılan hava limanları, yollar, köprüler çöktü, otoyollar kapandı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü, deprem nedeniyle İskenderun Limanı’nda rıhtımda yer yer çökmeler olduğunun tespit edildiğini bildirdi. Adıyaman Merkez’deki 4 katlı Adıyaman Belediyesi binası tamamen kullanılamaz hale geldi. Maraş Afşin Belediye binası depremde yıkıldı. Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu gördüğü hasar nedeniyle kapandı. Antakya-Reyhanlı yolu paramparça oldu. Fay hattı üzerine inşa edilen Hatay Havalimanı kullanılamaz hale geldi.

Depremde Antakya’da bulunan Özel Akademi Hastanesi ile İskenderun Devlet Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinin bulunduğu 6 katlı A blok yıkılırken, Malatya’da bulunan Özel Divan ve Özel Gözde hastanelerinin yıkıldığı, Adıyaman Gölbaşı’ndaki bir hastanenin de ağır hasar gördüğü öğrenildi.

İskenderun KYK Yurdu’nda ve Beyazıd-ı Bestami Erkek Öğrenci Yurdu’nda göçük ve hasarlar meydana geldi. Asma tavan ve duvarlarda ciddi hasarlar oluştu, dolaplar devrildi. Antakya KYK Kız Öğrenci Yurdu’nda ise göçük altında öğrenciler olduğu belirtildi. Erzurum Nurettin Topçu KYK Yurdu’nda hasarın olduğu, çatlakların bulunduğu kaydedildi. Malatya Yeşilyurt’taki Özel Güvenim Bakım Merkezi de deprem sonrası boşaltıldı. Yatalak, yaşlı ve engelli hastalar dondurucu soğukta dışarıda bekletildi. 

Dünyanın önemli deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alan Türkiye'de depremlere hazırlıklı olunmadığı bütçe rakamlarına da yansıdı. Merkezi bütçeden afetler için harcanan ödenek birçok kuruma aktarılan paradan daha düşük.

2022 yılında merkezi bütçeden Şehircilik ve Risk Odaklı Bütünleşik Afet Yönetimi için 21,3 milyar TL harcandı. Bu rakam kur korumalı mevduat hesaplarına Hazine’den aktarılan tutarın sadece yüzde 23’üne denk geliyor. 2022’de kur korumalı mevduatların Hazine’ye yükü 92,5 milyar TL oldu. 2022’nin tamamında 70 milyar TL’lik müteahhitlik harcaması yapıldı.

Saray rejiminden hesap sormaya!

Deprem uzmanlarının uyarıları, meslek odalarının hazırlamış olduğu raporlar ve somut çözüm önerileri dikkate alınmadı. Milyonlarca işçi ve emekçinin ürettiği zenginliğin tamamına yakını Saray şürekâsı tarafından yağmalandı. Ülkenin tüm imkanları ve kaynakları sermayedarlara aktarıldı. Plansız projeler, meslek odaları ve demokratik kitle örgütlerinin tüm uyarılarına rağmen yapılan “mega” yapılar binlerce insanın mezarı oldu.

Yağma, talan, rant ve yalan üzerine kurulu bu sömürü düzeninde yaşanan her doğa olayı işçi ve emekçiler için büyük felaketlere dönüşmektedir. Bunun hesabı sorulmadığı her durumda da dönüşmeye devam edecektir. Saray rejiminin emekçileri yok sayan politikalarının hesabı ancak örgütlü mücadele yükseltilerek sorulabilir.