Katledilişlerinin 52. yılında...

Sinanlar’ın yaktığı meşalenin izinden ileriye!

Zaman, 52. yıl önce Nurhak dağlarında ölümsüzlüğe uğurladığımız Sinanların, darağacına korkusuzca yürüyen Denizlerin, Kızıldere’yi direniş destanı çeviren Mahirlerin, Diyarbakır zindanında ser verip, sır vermeyen İbrahimlerin cüretini, ısrarını ve silahını kuşanmanın, devrim ve sosyalizm mücadelesini yükseltmenin zamanıdır.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Güncel
  • |
  • 31 Mayıs 2023
  • 11:30

1960’lı yıllar ve 1970’lerin başı devrim tarihimizin iki önemli sürecidir. 1960’lı yılların başı kapitalist gelişmeyle birlikte başlayan sosyal uyanışın başladığı, ‘60’ların sonlarına doğru ise devrimci mücadelenin gelişim gösterdiği yıllardı. 1965 yılıyla birlikte gençlik FKF çatısı altında mücadelesini birleştirildi. 1969 yılıyla birlikte FKF’nin sınırları aşılarak hareketin içerisinden Dev-Genç yaratıldı. Dev-Genç’in baharından ise üç devrimci örgüt boy verdi. ‘71 devrimci çıkışıyla Denizler THKO’yu, Mahirler THKP-C’yi, İbrahimler TKP-ML’yi kurdu. Sermaye devleti ‘71 devrimci çıkışını ezmek adına 12 Mart 1971 darbesini gerçekleştirdi ve ardından başlatılan sürek avlarıyla binlerce devrimci gözaltına alındı, tutuklandı ve onlarcası katledildi. Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan, ‘71 darbesinin katlettiği nice yiğit devrimciden üçü idi.

***

Nurhak dağlarında ölümsüzlüğe uğurladığımız bu üç yiğit devrimci sayısız anti-emperyalist eylemliliğin, öğrenci direnişinin, toprak işgallerinin gerçekleşmesinde rol oynadılar. Sinan Cemgil, THKO’nun kuruluşunda büyük emekler harcayan devrimcilerden sadece biriydi. Sinanlar devrim mücadelesinin ateşi içerisinde pişmiş ve kararlarını devrim mücadelesinden yana almışlardı. İşte bu kararlılık ve cüret devrim mücadelesinin önemli mevzilerinden ODTÜ’de yükseltilen mücadelede de kendini var etmişti. Vietnam Kasabı Kommer’ın arabasının yakanların içinde ise bizzat yer alıyordu Sinan Cemgil.

‘71 Mart’ındaki askeri-faşist darbe ile devrim mücadelesi engellenmeye çalışılsa da gelişen devrim mücadelesi engellenemedi.

Mücadele kent meydanlarından kırlara ve köylere kadar farklı birçok alana taşındı. Sürek avlarının başladığı yıllarda ise Ankara’da THKO saflarında mücadele veren Sinan Cemgil ve yoldaşları çalışmalarını gerilla birlikleriyle dağlarda sürdürdü. Darbenin ardından mücadeleyi kırsal alana taşıyan THKO militanları emperyalistlerin savaş ve saldırganlık aygıtı NATO’nun Malatya Kürecik’te bulunan radar üssüne yönelik eylem kararı aldı. Eylem kararının ardından Sinan Cemgil komutasındaki gerilla birlikleri yola çıktı. Sinanlar’ın eylem hazırlıkları sürerken Adıyaman’ın İnekli Köyü’nün muhtarının ihbarı üzerine Sinan Cemgil komutasındaki gerilla birliğinin etrafı sarıldı ve çatışma çıktı. Sinanlar son kurşunlarına kadar savaşarak devrim ve sosyalizmin onuruna sahip çıktı. Sermaye devletinin saldırılarında Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan ölümsüzler kervanına katıldı.  

***

Denizler, Mahirler, İbrahimler ve Sinanlar, 52 yıl önce bu topraklarda ‘71 devrimci çıkışını yaratarak bizlere yürünecek yolu gösterdi. Onların gösterdiği yoldan yürümek ve onların yükselttiği “Düzene karşı devrim!” çağrısını işçilere, emekçilere ve gençlere taşımak bugün ayrı bir öneme sahiptir. 14 Mayıs seçim sonuçlarının da gösterdiği temel gerçeklerden biri de emeğin kurtuluşunun, milyonlarca emekçinin ve gencin geleceğinin ve özgürlüğünün, devrim ve sosyalizm mücadelesini yükseltmekten geçtiğini göstermesidir. Bu tablo bir kez daha göstermiştir ki kılavuzumuz düzeni cepheden reddeden Denizler, Mahirler, İbrahimler ve Sinanlar’dır.

Zaman, 52 yıl önce Nurhak dağlarında ölümsüzlüğe uğurladığımız Sinanların, darağacına korkusuzca yürüyen Denizlerin, Kızıldere’yi direniş destanı çevirenen Mahirlerin, Diyarbakır zindanında ser verip, sır vermeyen İbrahimler’in cüretini, ısrarını ve silahını kuşanmanın, devrim ve sosyalizm mücadelesini yükseltmenin zamanıdır.

Katledilişlerinin 52. yılında Nurhak’ta yitirdiklerimizin devrimci anısı önünde saygıyla eğiliyor ve katliamcı sermaye devletinden mutlaka hesap soracağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.