AKP saldırganlığa devam ediyor

Ekonomik ve sosyal kriz derinleştikçe saldırganlaşan AKP iktidarı bu krizleri aşmak için her yola başvuruyor. Yeni ekonomi programları ile işçi ve emekçilerin sırtındaki vergi yükü arttırılıyor, kaynak arayışındaki sermayeye yeni fonlar oluşturuluyor, kıdem tazminatı gasp edilmek isteniyor. Diğer yandan da Türk sermaye devletinin karakteri olan Kürt düşmanlığını tırmandırıyor. İç politikada yaşadığı çıkışsızlığı aşmak ve kendini yeniden tahkim etmek için savaş tamtamları çalıyor.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Güncel
  • |
  • 31 Ekim 2019
  • 18:04

Sermaye devleti ve dümenindeki AKP’nin manevra alanı daraldıkça saldırganlığı artıyor. Krizi yönetemedikçe şiddet aygıtlarına daha fazla sarılıyor. Tüm toplumsal kesimleri polis copuyla, yargı terörüyle susturmaya çalışıyor. Ağırlaşan ekonomik krizin faturasının dayatıldığı işçi sınıfı da bu zorbalıktan payına düşeni alıyor.

2014’te Soma Katliamı’nın ardından işten çıkarılan ve 5 yıldır tazminatlarını alamayan işçilerin Ankara yürüyüşü günlerdir engelleniyor. 2014’te öldüremediği işçileri 5 yıldır süründüren sermaye devleti, işçilerin hak arama eyleminde de karşılarına polis barikatını dikti.

Eskişehir’de ise Zeytinoğlu Grup bünyesinde bulunan Entil Endüstri, Hapalki Döküm ve Tarkon Makine işçilerine 4 aydır ücretleri ödenmiyor. İçerideki alacakları için son çare olarak açlık grevine başlayan Birleşik Metal-İş üyesi işçiler 24 Ekim’de Ankara’ya yürümek istediler. Somalı maden işçileri gibi karşılarında polisi bulan metal işçileri gözaltı saldırısıyla karşılaştılar. 29 işçi gözaltına alınırken, polisin biber gazlı ve coplu saldırısı sonucu 3 işçi de hastaneye kaldırıldı.

İşçilere yönelik polis saldırılarından bir diğeri de Maltepe Belediyesi işçilerine karşı gerçekleşti. 1 yıldır toplu sözleşme hükümleri uygulanmayan Maltepe Belediyesi’nde 6 Ekim günü DİSK/Genel-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube Yöneticisi Alkan Okuducu işten atıldı. Ardından 25 Ekim’de, Okuducu’ya destek veren, aralarında sendika temsilcisinin de bulunduğu 3 işçi daha işten çıkarıldı. Bunun üzerine belediye işçileri aynı gün iş bırakarak direnişe geçtiler. İşçilerin bekleyişte olduğu şantiyeyi saran polis plastik mermilerle işçilere saldırdı. İşten atılan sendika temsilcisinin de aralarında olduğu 3 kişi polis saldırısı sırasında gözaltına alındı. 

***

Ekonomik ve sosyal kriz derinleştikçe saldırganlaşan AKP iktidarı bu krizleri aşmak için her yola başvuruyor. Yeni ekonomi programları ile işçi ve emekçilerin sırtındaki vergi yükü arttırılıyor, kaynak arayışındaki sermayeye yeni fonlar oluşturuluyor, kıdem tazminatı gasp edilmek isteniyor. Diğer yandan da Türk sermaye devletinin karakteri olan Kürt düşmanlığını tırmandırıyor. İç politikada yaşadığı çıkışsızlığı aşmak ve kendini yeniden tahkim etmek için savaş tamtamları çalıyor.

Yeni Türkiye’de sosyal medyada yapılan muhalif bir politik paylaşım tutuklanma, 4 aydır ödenmeyen ücretini istemek gözaltı gerekçesi olabiliyor. İçinde bulunduğu krizden kolay kolay çıkacak gibi görünmeyen AKP, en küçük bir fısıltıya dahi azgınca saldırarak tüm topluma gözdağı vermek istiyor. Üst üste açıklanan sosyal yıkım saldırılarının işçi sınıfı ve emekçilerde nasıl bir öfke büyüttüğünün o da farkında. Bu farkındalık AKP’yi daha da saldırgan yapıyor. MESS grup TİS sürecinin içindeyken, tüm ülkeyi ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri yaklaşırken, kıdem tazminatının gaspı tasarısı masalarındayken toplumun üzerinde zulmün kırbacını sallıyorlar. Onları bu saldırganlıklarının yanında bu kadar pervasız yapansa emekçilerin sessizliğidir. Bu suskunluğu parçalamak, yaşanan saldırılara karşı tek yumruk olmak da bu karanlıkta boğulmamanın tek yoludur.