2023-2024 eğitim yılı, AKP-MHP iktidarının eğitim alanında gericiliğe yeni boyutlar kattığı bir dönem olarak geride kaldı. 2021 yılında imzalanan ÇEDES projesinin alanı geçtiğimiz yıl genişletilerek ilkokul çağındaki öğrencilere kadar indirildi.
2023-2024 eğitim yılının başlamasıyla birlikte ÇEDES projesi pek çok şehirde ve okulda uygulandı. Geçtiğimiz dönemin öne çıkan ve gerici eğitim politikalarına ilişkin basına yansıyan haberler, eğitimin nasıl kullanılmak istendiği konusunda somut veriler sundu. ÇEDES projesi kapsamında öğrencilere, sözde “sabır” konusunun anlatılması için mezar maketleri kullanıldı. Kurban kesmenin önemini anlatmak için ise hayvan maketleri çocuklara kestirildi, ders sürelerinin/zamanlarının cuma namazının saatlerine göre ayarlanması gibi bir dizi pervasız icraata imza atıldı. Eğitim alanına dönük bir dizi uygulama hayata geçirilerek, çocukları hedef alan gerici propaganda alabildiğine yaygınlaştırıldı. Hayata geçirilen ÇEDES projesinin bir ayağını ise gerici müfredatlar oluşturdu.
Her eğitim döneminin başında olduğu gibi geçtiğimiz eğitim döneminde de matematik, fizik, biyoloji gibi temel derslerin süreleri azaltıldı, bilimsel konular müfredattan çıkarıldı. Bilimsel konuların yerine ise “din” kılıfına uydurulmuş gerici propaganda içerikli dersler kondu. Özelde çocukları genelde toplumu hedef alan bu gerici taarruz, müfredatla sınırlı kalmadı. İşi liselerdeki mezuniyet törenlerinde öğrencilerin hangi kıyafeti giyeceği ve nerede mezuniyet gerçekleştireceğine yönelik kararlar alma boyutuna vardırdılar.
Sermayenin “vurucu gücü” gibi çalışan AKP-MHP iktidarının bu dönemdeki bir diğer icraatı ise, kapitalistlere hem bol hem ucuz emek gücü sağlayacak politikaları hayata geçirmek oldu. Dönem boyunca MESEM’ler ve meslek liseleri bu temel hedefler doğrultusunda kullanıldı. MESEM’ler AKP-MHP iktidarının sermayeye ucuz emek gücü yarattığı bir cennete dönüştürülürken, öğrenciler açısından ölümü ve sömürüyü dayatan bir cehennem işlevi gördü. 2024 yılında İSİG meclisinin derlediği verilere göre en az 7 öğrenci MESEM kapsamında çalışırken iş cinayetinde katledildi.
Eğitimde gericilik, ticarileşme, dibe vuran nitelik “kural” haline getirildi, öğrenciler arasında “fırsat eşitliği” diye bir şey bırakılmadı. Bu vahim tablonun damga vurduğu bir dönemin sonunda milyonlarca genç gelecek umuduyla üniversite sınavlarına girdi. Pandemi döneminde daha fazla açığa çıkan eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin 2023-2024 eğitim döneminde de derinleştiğini okulunu bırakan ve çalışmaya başlayan öğrencilerin sayısındaki dramatik artışta gördük. Keza, çoğu öğrenci okuldan ayrılarak ya çalışma yaşamına katıldı ya da mesleki eğitim adı altında MESEM’lerde ölesiye çalıştırıldı.
Sayısı milyonları bulan emekçi çocukları zor şartlarda gerici, niteliksiz eğitime mahkum edildi, öte yandan kolejlerde, özel okullarda okuma imkanı bulan ve bir nebze de olsa nitelikli eğitime ulaşabilen öğrencilerle aynı sınava tabi tutuldu. Yıldan yıla piyasalaşan ve gericileşen eğitim alanında binlerce emekçi çocuğunun eğitim hakkı elinden alınmaktadır. Eşitsiz koşullarda girilen sınavlarda ise öğrenciler “yarış atı” gibi görülmekte, birbirleriyle rekabete zorlanmakta, adeta birbirlerine düşmanlaştırılmaktadır.
AKP-MHP iktidarının eğitim alanında hayata geçirdiği ÇEDES, MESEM vb. gerici dayatmalara karşı yazık ki güçlü ve birleşik bir mücadele örülemedi. Buna karşın kimi yerlerde protesto eylemlerinin yaşanması bu dönemin umut verici gelişmeleri oldu. Zira Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencilerinin okul müdürünün dayattığı uygulamalara karşı mezuniyet töreninde sırtlarını dönmeleri, ÇEDES’te ve MESEM’lerde yaşanan iş cinayetlerine karşı kent meydanlarında yapılan bir dizi eylem, gençliğin 2023-2024 eğitim yılında gericiliğe, sömürüye ve hak gasplarına karşı ördüğü mücadelenin en anlamlı örnekleri oldu.
2023-2024 eğitim yılı geride kalırken, sermayenin bu alan üzerinden hayata geçirdiği saldırıların boyutuna dikkatle bakmanın ve bu saldırılara karşı topyekün bir şekilde mücadeleyi büyütmenin önemi hiç olmadığı kadar artmıştır. Eğitimin bilimsel, anadilde, laik bir içeriğe kavuşturulması ve parasız, ulaşılabilir olması için yapmamız gereken ilk şey örgütlü mücadeleyi yükseltmektir.
K. Sönmez