Geçtiğimiz günlerde Bursa Uludağ Üniversitesi öğrenci toplulukları rektörlüğe bahar şenliği yapmak için başvuruda bulundu. Talep, rektörlük tarafından şu gerekçeyle reddedildi:
“Artık eskisi gibi bizim ahlak ve geleneğimize uygun olmayan tasvip etmediğimiz şenlikler olmayacak. Akşam saatlerinde kızlı erkekli böyle konserler istemiyorum.”
Bu gerici ve keyfi tavır üzerine öğrenci toplulukları, üniversite yerleşkesinin de yer aldığı Görükle’de belediye tarafından gerçekleştirilecek gençlik festivaline dahil olma kararı aldı. Festivalde yer alan topluluklar üniversite yönetimi tarafından kapatılmakla tehdit edilse de öğrenciler kararlarından geri adım atmadı.
Bahar şenlikleri üniversitelerde yıllardır süregelen bir öğrenci etkinliğidir. Özellikle köklü üniversitelerde gelenekselleşmiş ve mücadele edilerek kazanılan bir alan haline dönüşmüştür. Genellikle üniversitenin ilerici öznelerinin örgütlediği, alternatif grupların ve muhalif sanatçıların davet edildiği, özgün sorunların dile getirildiği, stantların açılabildiği, öğrenci topluluklarının kendi üretimlerini sergileyebildikleri şenlikler yazık ki geride kaldı. Gelinen noktada diyebiliriz ki ODTÜ dışında alternatif bahar şenliklerinin örgütlenebildiği bir üniversite kalmadı. Öğrencilerin yoğun ısrarları üzerine kayyım rektörlerin tam denetiminde gerçekleşen içi boşaltılmış bahar şenlikleri ise geçmişte üniversite bileşenlerinin kolektif emekle gerçekleştirdikleri şenliklerle alakasızdır. Öyle ki artık bahar şenlikleri sermayedarların sponsorluğu çerçevesinde, ücretli ve “makul” şarkıcıların davet edildiği konserlere dönüşmüş durumdadır. Buna rağmen, saray tarafından atanan gerici rektörler şenlikleri tamamen yasaklamak için çaba harcıyorlar.
Keyfi yasaklara karşı mücadeleye!
Geçtiğimiz haftalarda ODTÜ Bahar Şenliği’nin Devrim Stadyumu'nda yapılmasına izin verilmedi, Ankara Üniversitesi İnek Bayramı’na kısıtlama getirildi, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde gerçekleştirilmek istenen şenlik yasaklandı, Koç Üniversitesi ise fahiş fiyatlı konseri öğrenciler izlemesin diye kampüs içerisinde adeta duvar ördü…
Tablodan da anlaşılacağı üzere bahar şenlikleri bugün keyfi engellemeler, sansür dayatmaları ve türlü saldırılar ile yasaklanmak istenmektedir. Bu yasakların gerisinde ise hiç kuşkusuz iktidarın her fırsatta dile getirdiği “kültürel egemenlik” sağlama; dindar/kindar ve sorgulamayan bir nesil yaratma hedefine ulaşma hevesi yatmaktadır.
Tüm bu saldırılar karşısında öğrenciler birbirlerinden güç aldı, susmadı, kabullenmedi. ODTÜ’de keyfi yasağa karşı binlerce öğrenci günlerce rektörlük önünde eylemler gerçekleştirdi. Ankara Üniversitesi öğrencileri İnek Bayramı’nı tüm keyfi dayatmalara ve sansür saldırısına rağmen gerçekleştirdi. Bursa Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin çabası, yasaklar karşısında irade koyabilmenin örneklerinden biri oldu. Koç Üniversitesi öğrencileri barikatların önünde eylemler gerçekleştirdi. Dinci-gerici zihniyetin küstahça dayatmalarına, baskıyı arttıran kayyım rektörlere, üniversiteleri arka bahçeleri haline getiren sermayeye karşı tek çıkış yolu mücadeledir. Bu gerici ablukayı dağıtmak, kalıcı baharları getirebilmek için örgütlü mücadeleyi yükseltelim!
M. Nevra