Nazi faşizmini tarihe gömen Kızıl Ordu'yu, Sovyet halklarını, partizanları, faşizmin yenilgisi ve sosyalizmin zaferi için büyük bedeller ödeyerek tarih yazanları, bu büyük zaferin yıl dönümünde bir kez daha saygıyla anıyoruz.
ABD, İngiltere ve Fransa Hitler faşizmini bir taraftan Sovyetler Birliği’ni çökertmek için desteklediler, diğer taraftan bu insanlık dışı vahşeti kasalarını doldurmanın bir aracı olarak kullandılar. Almanya'nın Sosyal Demokratları ise bir kez daha o uğursuz rollerini oynayarak, Hitler'in savaş makinesine destek verdiler.
Hitlerin Nazi orduları büyük bir vahşetle Sovyet halklarına savaş açmış, 28 Haziran 1941’de yaklaşık 3 milyon asker ile sınırı geçmiş ve üç koldan Sovyetler Birliği'ne saldırı başlatmıştı.
Leningrad Direnişi
Aralık 1941’de Nazi orduları Moskova önlerine dayanmış ve 2,5 yıl süren Leningrad Direnişi başlamıştı.
Özellikle ABD ile İngiltere Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) Nazi savaş makinası karşında tutunamayarak yıkılacağını varsayıyorlardı.
Bu beklenti kursaklarında kaldı. Zira Hitler ordularının saldırısının başlamasını takiben cephe gerisinde partizan direnişi başlatıldı. Kızıl Ordu askerleri, yerel parti örgütlerinin üyeleri ve Genç Komünistler Birliği (Komsomollar) partizan birliklerinin çekirdeğini oluşturdu. Kısa sürede 100 bine yakın partizan cephe gerisinde faşist Alman ordusu Wehrmacht’a karşı barikatlardaydı.
1942 yılında daha da güçlenmiş olan Kızıl Ordu birlikleri Moskova önlerinde Nazi Ordusu'na darbe üstüne darbe vurarak ilerlemeye başladı. Güneyden saldırıya hazırlanan Nazi Ordusu Stalingrad önlerine ulaştı ve 5,5 ay süren Stalingrad Direnişi başladı.
23 Kasım 1942’de 300 bin civarında Nazi askeri Don Nehri’nin doğusunda kıstırıldı. Havadan yapılan takviyelerle bir süre daha tutunan Nazi ordusu, 2 Şubat 1943’te teslim oldu.
Tarihin en kanlı savaşlarından biri olan Stalingrad Savaşı, Nazilerin doğudaki ilerlemesini durdurdu. Kızıl Ordu’nun bu zaferi, Nazi ordularını önce Sovyetler Birliği topraklarından, sonrasında ise Doğu Avrupa’dan püskürtülmesinin önünü açtı.
Hitlerin gözdesi 6. Ordu teslim oluyor
1944 Aralık sonunda Wehrmacht’ın 300 bin kişilik 6. Ordusu’ndan arta kalanlar teslim oldu. Nazi orduları ilk kez bu kadar büyük bir ordu ve bunca modern silah ve teçhizatla teslim oluyordu. Temmuz 1943’de en büyük tank muharebesi olan “Kursk Savaşı” ve “Kutuzov Operasyonu” ile Nazi savaş makinası Kızıl Ordu’dan darbe üstüne darbe yedi.
Kızıl Ordu sadece SSCB’yi değil, Hitler’in savaş makinasının vahşi baskılarına maruz kalan batının emekçi halklarını ve insanlığı da Nazi vahşetinden kurtarmanın savaşını veriyordu.
Kızıl Ordu ilerliyor, Nazi savaş makinası Wehrmacht, yenilgi üstüne yenilgi alarak geriliyordu.
Nazi orduları ancak 1944 yılında Leningrad’dan sökülüp atılabildi. Nazi savaş makinesi sadece Leningrad’da 1,5 milyon insanın açlık ve bombardımandan ölmesine yol açtı.
Leningrad’ın akabinde Ukrayna ve Sivastopol Nazilerden temizlendi. 1944’de Belarus’u Nazi işgalinden kurtaran Kızıl Ordu yaz aylarında Polonya'ya girdi. 1944 yılı sonunda Romanya, Bulgaristan ve Yugoslavya'da Nazi orduları bozguna uğratılarak işgale son verildi.
Kızıl Ordu Hitler'i ve onun Wehrmacht’ını tarihe gömüyor
1945 yılında Hitler ve onun Wehrmacht’ı Sovyetler Birliği tarafından tarihin çöplüğüne atıldı.
1945 yılında Auschwitz Kampı’ndan geriye kalanlar Kızıl Ordu tarafından kurtarıldı ve Nazi Almanya’sının insanlığa karşı işlediği vahşet gözler önüne serildi.
Kızıl Ordu Berlin kapılarına dayandığında SSCB’nin lideri Josef Stalin, ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt ve Birleşik Krallık Başbakanı Winston Churchill’in katılımıyla Malta ve Yalta konferansları toplandı.
16 Nisan'da Kızıl Ordu Berlin taarruzunu başlattı. 30 Nisan'da çaresizliğini gören Hitler intihar etti. Hitler’in Nazi komutanı Helmuth Weidling teslim bayrağını çekti. Nazi Almanya’sının savaş makinasının yol açtığı II. Emperyalist Paylaşım Savaşı yaklaşık 30 milyonu SSCB vatandaşı olmak üzere 80 milyon insanın ölümüne yol açsa da savaş, Sovyetler Birliği, onun Kızıl Ordu’su ve dünyanın komünistleri ile işçi ve emekçilerinin kesin zaferiyle sonuçlandı. 30 Nisan’da Berlin burçlarında Kızıl Bayrak göndere çekilse de Sovyetler Birliği’ne resmen teslim olmak istemeyen Hitler Almanya’sı 7 mayısta, Fransa’nın Reims kentinde geçici bir teslimiyet tutanağı imzaladı.
Devamını Stalin’in 9 Mayıs’ta Moskova’da yaptığı zafer konuşmadan aktaralım:
“8 Mayıs’ta, Berlin’de, Alman Başkomutanlığının temsilcileri, müttefik birliklerinin başkomutanlık ve Sovyet birliklerinin başkomutanlık temsilcilerinin huzurunda; uygulanmasına 8 Mayıs saat 24’te başlanan kesin teslimiyet belgesini imzaladılar.”
30 Nisan 1945’te Berlin burçlarına çekilen Kızıl Bayrak, 2 Mayıs’ta Kızıl Ordu’nun genç fotoğrafçısı Jewgeni Ananjewitsch Chaldei tarafından Reichstag’da göndere çekilirken görüntülenmesi tüm dünya işçileri, emekçileri ve ezilen halkları tarafından sevinçle karşılandı.
8 Mayıs saat 23.01’de Berlin’de zafer tutanağı imzalandığında Moskova’da tarih 9 Mayıs’a dönmüştü.
Bu nedenle 8 Mayıs’ta kayıt altına alınan zafer, Sovyetler Birliği’nde 9 Mayıs’ta kutlanıyor.
Bundan tam 79 yıl önce Sovyet halkları, dünyanın işçileri, emekçileri ve ezilen halkları birlikte mücadele edildiğinde tarihin gördüğü en korkunç savaş aygıtının bile bozguna uğratılabileceğini gösterdiler.
1945’te birlikte mücadele ederek Hitler’in karargahı Reichtag’da Kızıl Bayrak’ı göndere çeken işçilerin, emekçilerin ve ezilen halkların, bugün gezegenimizi baskı, sömürü, soykırım ve savaşlarla yaşanmaz hale getiren kapitalist barbarlığı bozguna uğratmak için birlikte mücadele edeceği günler de gelecektir elbette.