Korona sürecinde birçok işyerinde işçiler ücretsiz izne çıkarıldı ya da işten atıldılar. Sermaye cephesi bu süreci de kendi lehine çevirmek için elinden geleni yaptı.
Aynı sömürü düzeni bugün adına “çağdaş belediyecilik” dedikleri kavramlarla belediyelerde de devam ediyor. Yenimahalle Belediyesi işçileri bu süreçte birçok fabrikada, atölyede olduğu gibi ölüme terk ediliyorlar. Geçtik pandemi sürecinde ücretsiz izni, Yenimahalle Belediyesi işçileri normal çalışma saati olan 40 saatin dışında izin günleri olan cumartesi ve pazar günleri de çalıştırılıyorlar.
İş sözleşmesine göre cumartesi ve pazar, fazla mesaiye giriyor ve cumartesi için % 60, pazar için ise %100 fazladan ücret alınıyor. Fakat bu süreçte kimi zaman hiçbir şey ifade edilmezken kimi zaman da yerlerine telafi izni verileceği ifade ediliyor. Ayrıca telafi izinlerinin 1’e 1 şeklinde verileceği çalışan işçiler tarafından edinilen bilgiler arasında.
Belediyenin kimi hizmetlerin yetiştirilmesi gerekçesiyle dayattığı bu ağır çalışma koşullarında işçilere esnek çalışmaya mahkum ediliyor. İşine yaradığında izin gününü gasp ediyorlar, işlerine yaramadıkları günlerde de “izin” vererek çalışma yaşamını esnekleştirmiş oluyorlar.
Tüm bunlar yaşanırken sendika bürokrasisi de eli koynunda beklemiyor tabii! İşyerini ziyaret ediyor, bolca nutuk atıyor, “Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir” diyor, “15-16 Haziran’da direndik” diyor… Fakat tüm bu sorunlarla ilgili somut olarak hiçbir adım atmazken kendi koltuklarını sapasağlam korumuş oluyorlar.
Ankara’dan bir belediye işçisi