Sermaye sınıfının daha zenginleşmesinin esas kaynağı işgücünün sömürülmesidir. Yıldız Holding'e bağlı Ülker Bisküvi de işgücü sömürüsüyle 2018’de zenginliğini arttırdı.
Ülker CEO’su Mehmet Tütüncü’nün Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderdiği açıklamaya göre, Ülker Bisküvi’nin 2018 yılı cirosu yüzde 23.4 artışla 5.96 milyar lira olarak gerçekleşti. Ülker Bisküvi’nin net kârı geçen yıl yüzde 76.4 artışla 700.8 milyon liraya çıktı.
2018 kârını açıklayan Ülker Bisküvi’de Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası “örgütlü.” Adı işçi sendikası olsa da gerçek anlamda sermayenin hizmetkarı Öz Gıda-İş, sömürü ve kölelik koşullarına karşı hiçbir şey yapmıyor. Bu yüzden Öz Gıda-İş’ten 2014’te istifa ederek DİSK Gıda-İş’e geçen 13 işçi işten atılmış ve Topkapı’daki Ülker fabrikası önünde direnişe başlamıştı.
İşçiler, zorunlu olarak 12 saat fazla mesaiye kaldıklarını, kölelik yasasına göre dahi aylık mesai saati 270 iken, Ülker’de aylık 360 saat çalıştırıldıklarını ifade etmiş, günde 12 saat çalıştırılmalarına karşın asgari ücret aldıklarını belirtmişlerdi. Ayrıca, sağlam raporu alarak işbaşı yapan işçilerin çalışma koşullarında kaynaklı hasta olduklarını dile getirmişlerdi.