Petrokimya İşçileri Birliği, grevle kazanılan yüzde 34’lük zam sonrası 80 işçinin işten çıkarıldığı Trelleborg fabrikasında artan hak gasplarıyla ilgili son süreç üzerine açıklama yaptı.
Petrokimya İşçileri Birliği’nin (PİB) toplu sözleşme imzalanmasının ardından yaptığı uyarıların hatırlatıldığı açıklamada, PİB’in devrimci sendikal anlayışla işçilerin birliğini ve çıkarlarını savunduğunun altı çizildi.
Açıklamada, “Bugün ekonomik kırıntılarla adeta birlik zeminimizi kıran sermaye takımı, yarattığı ve dayattığı bu algılamayı artık yalnız değil, mevcut sendikal bürokrasiyi de kendi koltuk değneği yaparak ilerletiyor.” ifadeleriyle işçilerin birliğinin bozulmasında sendika ağalarının rolüne dikkat çekildi.
“İşten atmalarla zam eridi, işçilerin birliği dağıtıldı”
Sözleşme sonrasında yüzde 34’lük zammın yanıltıcı olmaması gerektiğine dikkat çektiğini hatırlatan PİB işçilere şöyle seslendi:
“Esas gerçeğin gözden kaçırılmamasını döne döne vurguladık, bunları söylerken de, belli tepkiler alsak ta, yıllarca yaşadığımız bu deneyimleri siz Trelleborg işçilerine aktarmanın bizler için bir sorumluluk bilinci olduğunu bilerek söylemeye devam ettik. Esas sorunun sendikayla işçiler arasındaki kopukluk olduğunu ve bunun ilerde ciddi sorunlara yol açacağını anlattık. Bunun sonucunda, daha grev sonrası süreçte işçiler, nefes almadan Trelleborg patronu 80 işçinin işine son vererek zaten vermiş olduğu zam olan, yüzde 34’ü eritmiş oldu. Bununla da yetinmeyerek hem işçilerin grevde elde edilen birlik anlayışını dağıtmış oldu.
“‘Alemi cihan olsa işten atmaların önüne geçilmez’ diyenler nedense sendika koltuklarında her türlü sınıf mücadelesini dillerinde taşımaya devam ediyor. Oysa sendikal mücadele bugüne kadar koltuklarda değil, 15-16 Haziranlar’ın da gösterdiği gibi, makina başlarında işçilerin akıl ve fikir birliğiyle, bunun yarattığı özgüvenle, alınan kararlar sonrasında, akılan meydanlarda fiili meşru mücadelelerle, sermaye kodamanlarına geri adım attırılarak elde edilmiştir. Bu sözümüz sadece koltukta oturana değil, bunları görüp sadece söylemde konuşup, pratikte adım atmayanlaradır aynı zamanda.
“İşten atmanın ardında Trelleborg patronu durulmamış, aksine içerdeki şartları sizler adına daha da kötüleştirme yolunda ilerlemektedir. Bir yandan işçilerin, iş tanımını genişleterek, diğer yandansa sabit vardiyaların düzenini bozarak yapmaktadır bunu.
“Bu yapılanlar sonrası sorulacak soru aslında çok basittir: Bunca işçi neden atıldı o zaman?”
Sendikal bürokrasi kendi rahatında
İşçilerin birliğini koruduğu bir süreç işletilmiş olsa, bugün yaşananlara karşı mücadele programının çıkartılmış olabileceğine değinilen açıklamada, “Peki bunu sendikalarda yıllardır mücadele edenler bilmiyor mu? Bu gerçeği bir tek biz mi biliyor ve söylüyoruz? Bilindiği halde neden yapılmıyor?” soruları soruldu. Böyle olsa “işten atma süreci, sendikal bürokrasi adına rahat geçmeyecektir” denilen açıklamada, böyle bir sürecin hem işçilerin tabandan birliğinin sağlanmasına hem de sendikal işleyişin sorgulanmasına yol açmasının, sendikal bürokrasinin çıkarlarını zedeleyeceğine işaret edildi.
Ağa takımından kurtulmak
Trelleborg işçilerinin süreci sorgulaması vurgusu yapılan açıklama şöyle son buldu:
“Bugün fabrikadaki güvensiz ortamı kırıp, doğru yöntemi başlatacak olan; siz Trelleborg işçilerinin taban insiyatifini açığa çıkaracak, sendikal bürokrasiyi kıracak olan, ayağı yere basan komiteleri inşa etmektir. Bunu yapmaya ayrılacak zaman sadece Trelleborg işçilerinin geleceğini değil, çocuklarımızın ve sınıf kardeşlerimizin de geleceğini etkileyen sonuçlar doğuracaktır. Ayrıca temelinde işçi mücadeleleri bulunan sendikalarımızı, bu ağa takımından kırıp alacaktır.”