TOMİS: Fabrikanın taşınmasının sorumlusu biz değiliz!

TOMİS, Sinbo'da kuralsızlığa, hukuksuzluğa ve fabrikanın taşınması bahane edilerek sürdürülen işten atmalara karşı yaptığı açıklama ile işçileri uyardı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 12 Mayıs 2022
  • 17:45

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS), Sinbo’da kuralsızlığa, hukuksuzluğa ve fabrikanın taşınması bahanesiyle sürdürülen işten atmalara karşı yaptığı açıklama ile işçileri uyardı. TOMİS İstanbul Avrupa Yakası Temsilciliği tarafından yapılan “Üretimin durmasının ve fabrikanın taşınmasının sorumlusu biz değiliz. Ücretsiz izini dayatmasını kabul etmeyelim, ücretli izin hakkımız için mücadele edelim!” başlıklı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Sinbo fabrikasında yaklaşık altı aydır bir taşınma gündemi var. İlk günden bugüne Sinbo işçilerine taşınmayla ilgili herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Taşınmaya dair olması gereken işin asli unsuru olan işçileri bilgilendirmesidir. Taşınma gerekçesini öne süren Sinbo yönetimi aynı zamanda işten çıkarmalar gerçekleştiriyor. Her konuda olduğu gibi işten çıkarmalarda Sinbo’da tam bir kuralsızlık hâkim. Yasal prosedür gereği işten çıkarmalarda önce işten çıkmak isteyen işçilerin daha sonra emeklilerin daha sonra da en son işe girenin çıkarılması gerekmektedir. Bu basit prosedür dahi Sinbo’da işletilmemektedir. Çünkü asıl amaç işçileri sindirmek, gözdağı vermek ve istediklerine razı etmektir. Biz bu oyunları biliyoruz…

Sinbo yönetiminin yasadışı keyfi uygulamaları bunlarla da sınırlı değildir. Sendikamızın müdahaleleri sonucu artık tazminatsız işten çıkarma yoluna gidemeyen yönetim bu sefer de; kıdem ve ihbar tazminatı tek seferde yatırılması gerekirken iki hatta üç taksite bölme, işten çıkarılan işçi arkadaşlara hukuki haklarını aramasınlar diye arabuluculuk dayatması ve zorla belge imzalatma vb. saldırılar gerçekleştirmektedir. Hukukçu sıfatıyla işçilerin karşısına çıkan patron uşağı simsar da bu saldırıların parçası olarak işçiler üzerinde baskı, mobbing vb. uygulamış, arabuluculuk yasasına aykırı her türlü davranışı sergilemiştir. Sendikamız hukukçu sıfatlı bu simsarın keyfi uygulamalarına da müdahale etmiştir.

Ücretsiz izini reddet, ücretli izini birliğinle al!

Fabrikanın temel unsuru işçilerdir. İşçiler üretim yapmazsa sermayedarlar kar yapamazlar. Fabrikanın taşınması gündemdeyken işçiler hiçbir şekilde bilgilendirilmediği gibi korku, kaygı yaratmak için söylentiler yayılmıştır.

Bu haftanın başında sadece söylenti olarak yayılan ama kısmen netleşen durum şudur. Üretimin 13 Mayıs Cuma günü duracağı söylenmekte ama işçilerin durumu hakkında net bir açıklama yapılmamaktadır. Yayılan söylentilere göre işçilerin ücretsiz izine çıkarılacağı söylenti olarak ortalarda dolaşmaktadır.

Bu söylentiler üzerinde hukuken bakacak olursak; ücretsiz izin iki durumda uygulanmaktadır.

Birincisi; kanundan doğan haklar (evlenme, vefat, yol izni, mazeret ve doğum izni).

İkincisi ise; taraflar anlaşması doğrultusunda olan izindir.

İş Kanunu'nda ücretsiz izinle alakalı karar yoktur. Fakat yüksek mahkeme kararları bulunmaktadır. Fabrika yönetiminin işçiyi ücretsiz izne çıkarılabilmesi için işçinin yazılı onayına ihtiyaç vardır. İşveren işçiye bu durumu yazılı olarak bildirmek zorunda, işçinin ise muvafakatname verebilmesi için 6 gün süresi bulunmaktadır. Bu süre içerisinde onay verilmediği takdirde işçinin onayı olmadığı anlaşılmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 56. madde 4. fıkrasına göre, ücretsiz izinler yıllık izinden kati suretle mahsup edilemez. Kanundan doğan ücretsiz izin şartları ücretli izin kullanım sırasında farklı bir şehre gidilecekse 4 günü geçmemek şartıyla yol izni, evlenme, vefat, doğum öncesi ve sonrası olarak belirlenmiştir. Bunun dışındaki ücretsiz izinler işçinin rızasına bağlıdır. Onayı olmadan işçi ücretsiz izne çıkarılamaz, yönetimin keyfiyetiyle çıkarılan izinler yıllık izinden kesilemez.

Sinbo işçileri olarak fabrikanın taşınma nedeni biz değiliz. Üretimi durduran da biz değil Sinbo yönetimidir. Böylesi bir durumda işçileri ücretsiz izne çıkarmak hukuki değildir. Hayat pahalılığın bu kadar arttığı, alım gücünün düştüğü böylesi bir dönemde ücretsiz izin dayatması bizleri açlığa ve yoksulluğa mahkûm etmektir. Bu saldırıyı kabul etmeyelim, ücretsiz izin saldırısına karşı tepkimizi ortaya koyalım. Ayrıca ‘biz ücretsiz izin vermiyoruz, yıllık izinden keseceğiz’ denildiğinde, çok açık bir şekilde yasada belirtildiği gibi bayram tatili, resmî tatiller, mazeret izinleri ve diğer izinler hiçbir şekilde yıllık izinden mahsup edilemez. Yıllık izinde mahsup edilemez. Ücretsiz izini de, yıllık izinlerinde kesilmesini kabul etmeyelim.

Özetle; hiçbir işçinin onayı olmadan Sinbo yönetimi kimseyi ücretsiz izine çıkmaya zorlayamaz. Yapmamız gereken ücretsiz izin dayatmasını reddetmek, birlikte hareket ederek eğer fabrika çalışmaya ara verecekse herkese ücretli izin verilmesi için mücadele etmektir. Bu bizlerin hakkıdır, fakat bu hakkımızı ancak birlikte hareket edebilirsek elde edebiliriz.

Şimdi yapmamız gereken her zamankinden daha çok birliğimizi güçlendirmek, bizlerin sırtından zenginliğini artıran fabrika yönetiminin dayatmalarına karşı hak ettiğimiz almak için mücadeleyi büyütmektir.”