Sinbo yönetimi yaklaşık iki aydır taşınma sebebiyle daralmayı bahane ederek işçi çıkartıyor. Bir önceki ay yaptığı çıkartmalarda Aralık ayının son haftasını seçerek işçilerin 2022 zamlı tazminat hesaplamalarından yararlanmasını engellemişti. İş kazalarının çok yoğun yaşandığı, hak ve hukuk ihlallerinin çok fazla olduğu Sinbo fabrikası geçmişte ve yakın zamanda çalıştırdığı birçok işçisiyle davalık.
Basit bir örnek vermek gerekirse sendika üyemiz Nimet Erben sendika üyesi olduğu için işten atıldı. Nimet Erben arkadaşımızı 04 koduyla çıkartan Sinbo yönetimi üyemize daralma gerekçesini sunmuştur. Fakat hukuki anlamda şu çok nettir ki daralmada önce kendi rızasıyla çıkmak isteyen işçiler, daha sonra emekliler ve en son da son giren ilk çıkar kuralı uygulanarak çıkartmalar yapılmalıdır. Ama çıkartmalara baktığımızda sadece üyemiz Nimet Erben değil çıkartılan işçilerin birçoğunun 4, 5 hatta 6 yıllık işçiler olduğunu görüyoruz. Bu da çok açık gösteriyor ki Sinbo yönetimi daralmayı bahane ederek hem hukuk tanımıyor hem de sendikalı işçileri işten çıkartarak sendika düşmanlığına devam ediyor.
Sinbo yönetimi bu sefer kurnazlık yaptığını sanarak, kendisini garanti altına almaya çalışıyor. Çıkarttığı işçilerin dava açmasını önlemek için çareyi arabulucuyu fabrikaya getirmekte buluyor.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 5. Bölüm 17. Maddesi’ne göre “Arabuluculuk görüşmeleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, arabulucuyu görevlendiren büronun bağlı bulunduğu adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunun yetki alanı içinde yürütülür.”
Bu madde çok açık gösteriyor ki arabuluculuk görüşmeleri arabuluculuk bürosunda yapılır. Ama Sinbo yönetimi bu çok açık yasa maddesine rağmen görüşmeleri Sinbo fabrikasında gerçekleştirmiştir. Ayrıca evrakta sahtecilik yaparak Sinbo fabrikasında yapılan görüşmeyi arabuluculuk ofisinde yapılmış gibi göstermiştir.
6325 sayılı kanunun 4. Bölüm 15. Maddesi’ne göre “Arabulucu, seçildikten sonra tarafları en kısa sürede ilk toplantıya davet eder.”
Ancak Sinbo yönetiminin uygulamasına baktığımızda işten çıkartılan işçiler arabuluculuk görüşmesine davet edilmemiş, çıkışları için yönetimle görüşmeye fabrikaya gittiklerinde arabulucuyu görmüşlerdir.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinin fesih süreci ile arabuluculuk süreci bir birlerinden bağımsız süreçler olmalıdır. Ama işçi arkadaşlarımıza iş sözleşmesi fesih belgeleri, arabuluculuk belgeleri, hizmet belgeleri aynı anda imzalatılmıştır. Belgeleri imzalamaları için arkadaşlarımıza arabulucu tarafından psikolojik baskı yapılmıştır.
Burada amaçlanmak istenen nedir?
TOMİS MYK üyemiz Dilbent Türker’i kumpas kurarak işten atan Sinbo yönetimi yeni bir kumpası daha hayata geçirmiş oluyor. Bu kumpasla amaçlanan işçilerin hukuki olarak hakkını aramasının önüne geçmektir. Karşısında arabulucuyu gören işçi arkadaşlarımız, arabulucunun söylemleri ile basınç altında kalıp neye imza attıklarını bile bilmeden önlerine konan kâğıtları imzalamışlardır. Tarafsız olması gereken arabulucu adeta Sinbo yönetiminin avukatı gibi davranmıştır. Sinbo yönetimi de işçi arkadaşlara “Malum taşınıyoruz, bu yüzden daralmaya gidiyoruz. Tüm haklarınızı vererek sizinle vedalaşıyoruz” diyerek hukuki bir iş yapıyoruz görüntüsünü oluşturmaya çalışmaktadır.
Sinbo yönetiminin sicili çok kirlidir. Bu yaptığıyla da sicilini kirletmeye devam etmektedir. Kurduğu kumpas ile kanuna aykırı olarak işçi çıkartmaktadır. Bir yandan da mahkeme yolunu kapatarak işçilerin hukuki olarak hakkını aramasının önüne geçmektedir. Böylece bir taşla iki kuş vurmaktadır.
Sinbo işçisi arkadaşlarımız şunu çok iyi bilmelidirler ki; arabuluculuk görüşmesi Sinbo fabrikasında değil arabuluculuk bürosunda yapılmalıdır. Ayrıca arabuluculuk görüşmesinin asli tarafı olan işçi arkadaşlarımız görüşmeye önden bilgilendirilerek davet edilmelidir. Arabuluculuk görüşmesi sırasında ise işçi arkadaşlarımızın teklifleri kabul etmeme hakkı vardır.
Tüm Sinbo işçisi arkadaşlarımızı olası bir işten atma saldırısı ve yaşadıkları diğer tüm hak gaspları ile ilgili sendikamızla iletişimde olmaya, birlikte hareket etmeye davet ediyoruz!
Sinbo yönetimi ve onun kumpaslarına alet olan sözde hukukçuları da bir kez daha uyarıyoruz. Yaptığınız hak gasplarının, hukuksuzlukların peşinde olmaya, sizden her yerde hesap sormaya devam edeceğiz!
Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası - TOMİS
29.01.2022