İstanbul KHK’lılar Platformu’nun kuruluşu, faaliyetleri ve hedefleri hakkında, KHK ile ihraç edilen eğitim emekçisi Hüda Yıldırım ile yaptığımız röportajı sunuyoruz…
- Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
İsmim Hüda Yıldırım. 29 Ekim 2016 tarihinde 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildim. İhraç edilen yüzbinlerce kamu emekçisinden biriyim. Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeniyim. KESK ve Eğitim-Sen üyesiyim. Haksız hukuksuz KHK’ların ve ihraçların iptali için ihracımdan bu yana mücadele veriyorum. KESK’li ihraçlar olarak 70 haftalık bir KHK direnişimiz oldu. Kazanımlarının etkisi büyük olan çok değerli bir direnişti. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Sancaktepe’den meclis üyesi seçildim. Ancak KHK’lı olduğum gerekçesiyle mazbatam iptal edildi. Anlayacağınız bu süreçte 2. defa ihraç edilmiş oldum.
- İstanbul KHK’lılar Platformu ne zaman kuruldu ve amaçları neler?
İstanbul KHK’lılar Platformu’nun kuruluşunu 28 Haziran 2019 tarihinde İHD’de gerçekleştirdiğimiz bir basın açıklamasıyla deklare ettik. İstanbul KHK’lılar Platformu’nun temel hedefi KHK’ların iptali ve ihraç edilen tüm kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmesidir. Platform bu temel hedefi gerçekleştirmek için KHK’ların haksız hukuksuzluğunu geniş kesimlere duyurmaya KHK’lara karşı toplumsal hassasiyet yaratmaya uğraşmaktadır. İhraçların birbirleri ile dayanışma içinde olması, ülkede demokrasi sürecinin hızlandırılması bu temel amaç etrafında şekillenen diğer amaçlarımızdır.
- Platform nasıl bir işleyişe sahip?
Henüz yeni kurulmuş bir platform olmamıza rağmen platformumuz periyodik olarak genel toplantılar yapmaktadır. Bu toplantıların katılımcılarının önerileriyle olgunlaşan kararları, oluşturduğu çalışma komisyonlarıyla (hukuk, dayanışma ve tanıtım komisyonları) yaşamsallaştırarak işlevsel hale getirmeyi esas almaktadır.
- Platform, kuruluşundan bu yana ne gibi eylem ve etkinlikler gerçekleştirdi?
İstanbul KHK’lılar Platformu bu bir aylık süreç içerisinde KHK’lar ve AYM kararları için düzenlenen twitter eylemlerinde etkinlik gösterdi. KHK’ların 3. yıldönümünde Kadıköy’de bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Hükümet ile yetkili sendikalar arasında 1 Ağustos tarihinde başlayacak olan Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesi sendika ziyaretleri gerçekleştirdi. Sendika ziyaretlerinde ihraçlara ve KHK’lara sözleşme taleplerinde yer vermeyen sendikalara eleştirilerini dile getirdi. Sendikalara KHK’ların ve ihraçların toplu sözleşme görüşmelerinde mutlaka yer alması gerektiği talebini iletti. KESK dışında diğer sendikaların kamu çalışanlarına, kamu emekçilerine TİS görüşmelerinde yer vermemesi emek mücadelesi ve sendikacılık adına çok eksik ve taraflı bir anlayıştır. Buradaki anlayış emekten değil, güçten yana oluşturulmuş kurumsal varoluşlarıyla bağdaşmayan yanlış bir tutumdur.
- Önümüzdeki döneme dair planlamalarınız neler?
Platform olarak Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin başladığı gün, “Biz de varız, biz de bu görüşmelerin bir parçasıyız” demek için Beşiktaş’ta bir basın açıklaması gerçekleştireceğiz. Hem il düzeyindeki hem de illerle aramızdaki bağları ve dayanışmayı güçlendirmek amacıyla ihraçlar olarak Kocaeli’de KHK Platformu’nun 3 Ağustos’ta düzenleyeceği pikniğe katılacağız. Bunun dışında KHK’ları anlatmak ve bu konuda hassasiyet yaratmak amacıyla siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına, İstanbul Barosu’na, duyarlı aydınlara, köşe yazarlarına ziyaretler gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. İhraçlar olarak kan bağışı, ağaçlandırma vb. sosyal sorumluluk projelerinde yer almak da hedeflerimiz arasında bulunuyor.
- Farklı kentlerde nasıl bir tablo var? Kentler arasında bir ilişki söz konusu mu?
Şu an ardı ardına illerden KHK’lı platformlarının kuruluş haberlerini alıyoruz. Adana, Diyarbakır, Konya, Maraş, Osmaniye, Ankara, Mersin, İskenderun, Kocaeli’de platformlar kuruldu. Bildiğimiz kadarıyla Samsun, Denizli, Antep, Çankırı şu an sosyal medya üzerinden faaliyet gösteren platform hazırlığında olan illerimiz. Platform kurulan iller arasında genel bir koordinasyon oluşturma çalışmalarımız var ve birbirimizden haberdarız, haberleşiyoruz. Amacımız tüm illerden katılımla genel bir Türkiye KHK Meclisi yapısını oluşturarak güçlü bir ses yaratabilmek.
- Sendikaların KHK’lılar veya platformlar konusundaki tutumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Kitle örgütlerinden ve sendikalardan beklentiniz nedir?
Sendikaların platformlara olumlu ya da olumsuz herhangi bir tepkisi bulunmuyor bildiğim kadarıyla. Zaten KESK dışında hiçbir konfederasyonunun ihraçlara dair bir gündemi ve talebi olmadı geçtiğimiz üç yıl içerisinde. Bizim yapmak isteklerimizden biri de emek örgütleri olan sendikaların bu konuya hassasiyetle eğilmelerini sağlamak, bunun için bir basınç oluşturmak. Bir de genel ülke gündemi, çalışanların sorunları vb. derken ihraçlar ve KHK’lar üzerinde yeterince durulamıyordu. Oysa zaman bizim aleyhimize işliyor ve sorunun can yakıcılığı gün geçtikçe artıyor. Bu nedenle, bu sorunun merkezinde yer alan insanlar olarak bu sorunun çözülmesinde asıl görev biz ihraçlara düşüyor dedik. Sorunun çözümünde ana özneler bizleriz. Bizler zorunlu rolümüz gereği KHK zulmünü merkeze alarak mücadele yürütmek durumundayız. Platformların bu konuda çok büyük bir boşluğu doldurduğunu düşünüyorum.
Platformlar olarak amacımız yüzlerce insanın intiharına ve kötü hastalıklara yakalanarak vefatına sebep olan insanları ekonomik, kültürel, psikolojik ve en kötüsü fiziksel kırıma götüren haksız hukuksuz olan bu uygulamaya son verebilmek. Mücadelemizin temel hedefine ulaşmak için hem platformlar arasında hem de bu konuya duyarlı diğer yapı, kurum, kuruluş ve kişilerle birleşik ve ortak bir mücadeleyi örebilmek de en büyük isteğimiz.