DİSK ve KESK’e bağlı sendikalar ekonomik kriz nedeniyle protesto eylemleri gerçekleştirdi.
TÜM BEL-SEN’den Bakırköy’de eylem
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) İstanbul 1 Nolu Şubesi döviz kurundaki yükseliş ve art arda yapılan zamlara ilişkin Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, “Geçinemiyoruz, zamlara hayır” ve “Bakırköy işçisi yalnız değildir” pankartları açılırken, sık sık “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganı atıldı.
Yapılan açıklamada, her gün artan zamlar nedeniyle eylem yapıldığı belirtilirke, ekonomideki kötü gidişatın iktidardan kaynaklandığı vurgulandı. Açıklamanın ardından işçiler, sıfır zam dayatmasına karşı grevde olan Belediye-İş Sendikası işçilerini ziyaret etti.
KESK’ten miting çağrıları
KESK Mersin Şubeler Platformu, zamları protesto etmek amacıyla Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması yaptı. KESK Şubeler Platformu adına açıklama yapan Mustafa Özbay, yapılan zamlarla kamu emekçilerinin artık geçinemediğini dile getirdi. Ekonomik gidişatın ülkeyi fakirleştirdiğine vurgu yapan Özbay, böylelikle borç yükünün arttığını söyledi. Özbay, emekçileri açlığa götüren “Saray rejimi”ne karşı mücadele edeceklerini kaydetti.
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ise zor günlerden geçtiklerini dile getirerek şunları ifade etti:
“Hem kamu emekçileri hem işçiler açısından çok zorlu bir döneme girdik. Sadece 10 gün içerisinde kamu emekçileri açısından aldığımız ücretlerde 200 dolara yakın kayıp yaşadık. 19 aylık süre içinde asgari ücretle çalışan işçiler 150 dolarlık bir kayıp yaşadı. Tarım zamanı olduğunu biliyoruz. Çiftçilerimiz mazot ve gübre alamıyor. Esnaf açısından borçlanma nedeniyle çok büyük bir ekonomik kriz içindeyiz.”
Bu işsizlik, yoksulluk ve baskıdan kurtulmanın tek yolunun mücadeleyi büyütmek olduğunu belirten Bozgeyik, “Bugünlerde Meclis’te bütçe görüşmeleri tamamlanıyor. 2022 bütçesi savaş ve güvenlik politikalarına ayrıldığını, geçmediğimiz oto yollara köprülere, hastanelere milyonların aktarıldığını biliyoruz. İşçiler, emekçiler açısından yoksulluk büyüyor; ancak kamu özel iş birliği ile sermayesi büyüyen bir beşli çete var. Sermaye gruplarının gelirleri büyüyor ancak işçilerin emekçilerin gelirlerinin sürekli küçüldüğünü görüyoruz. Biz en başından biri gasp edilen bütçe hakkımıza sahip çıkmak için bir mücadele yürüyoruz” diye konuştu.
Bozgeyik, KESK olarak 18 Aralık’ta Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık’ta ise İstanbul ve Ankara’da miting düzenleyeceklerini duyurdu.
DİSK Diyarbakır’dan seslendi
DİSK’e bağlı Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (GENEL-İŞ) Diyarbakır 1 ve 2 No'lu Şubeleri, Koşuyolu Parkı'nda bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması düzenledi. Sendikaya bağlı birçok üyenin katıldığı açıklamada “Artık yeter! Geçinemiyoruz” pankartı açılırken, sık sık “Vergide adalet istiyoruz” sloganları atıldı. DİSK Bölge Temsilcisi Hasan Eroğlu, gelinen süreçte işsizliğin, pahalılığın, zamların ve faturaların artık emekçilerin belini büktüğünü ifade ederek şunları ifade etti:
“Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, bu ülkenin ekonomisini biz büyütüyoruz ama biz geçinemiyoruz.Ülkeyi yönetenler bizlere 'dövizden size ne' diyorlar. Aklımızla dalga geçmeyin. Biz TL kazanıyoruz, döviz kuru arttıkça iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. TL değer kaybettikçe her gün daha da yoksullaşıyoruz. Biz döviz geliri garantili ihaleleri alan 3-5 müteahhit değiliz.”
Eroğlu, yoksulluğa ve emeğin ucuzlatılmasına karşı direneceklerini söyledi.
Sağlık emekçileri İzmir’den seslendi
İzmir Tabip Odası, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şubesi, ekonomik krize ilişkin Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimliği önünde basın açıklaması yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, “İnsanca çalışmak insanca yaşamak istiyoruz” pankart açılırken, “Vergide adalet istiyoruz”, "Geçinemiyoruz" sloganları atıldı. Kurumlar adına ortak açıklamayı yapan Tülay Engin, güne zamlarla uyandıklarını söyleyerek şunları dedi:
“Her günün sonunda yeni bir zam yağmuru ile uyanmak istemiyoruz. Gökten her gün zam yağıyor" dedi. Engin, iktidara seslenerek, “Nefes alamıyoruz, geçinemiyoruz, artık yeter. Sesimizi duyun isyanımıza kulak verin. Bizler artık, ay sonu nasıl gelecek? Faturalar nasıl ödenecek? Çocuğun servis parasını bu ay dedesi verecek mi? Ben işe nasıl geleceğim? Maaşım bu ay vergi dilimine girdi mi? Diye düşünmek istemiyoruz”