Sağlık işçileri: "Hak gasplarına karşı mücadeleye devam edeceğiz"

Sağlık işçilerinin en büyük sorunu, iş tanımları olmasına rağmen bu tanımların dışında çalıştırılmalarıdır.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 09 Ekim 2021
  • 08:00

Ankara’da hastane işçileri ile son dönemde yaşadıkları sorunlar üzerine konuştuk.

- Hastane işçileri olarak ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz?

Birinci işçi: 16 yıllık sağlık işçisi olarak bu soruya verecek o kadar çok cevabım var ki, hangisinden başlayacağımı bilemiyorum… Sağlık işçilerinin en büyük sorunu, iş tanımları olmasına rağmen bu tanımların dışında çalıştırılmalarıdır. Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde hasta bakım kadrosu yoktur. Bu yükü yıllardır görevi sadece temizlik olan işçilere yüklemiş durumdalar. Mesela görevi sadece temizlik olan bir işçiye hasta bakımı, hasta materyalleri taşıma, hastayı tomografi, MR, film vs. her türlü çekime götürme, hastayı taşıma işlerini yüklemişler. Temizlik personeline görevi dışında zorla yaptırılan bu işlerin hepsi esasen işçiye yapılan bir mobbingdir de.

İkinci işçi: Kadroya geçerken “işveren”imiz konumundaki Sağlık Bakanlığı ile işçiler arasında yapılan işe giriş sözleşmemizde belirtilen ücret maaş+%7 idi. Ancak bu yüzdelik dilim kurumlara göre değişiklik gösteriyor. Kimi daha yüksek, kimi daha az. Bu yüzdelik dilimlerimiz sözleşmemizde var olmasına rağmen Bakanlık bu hakkımızı gasp etti.

Bu gaspa istinaden birçok dava açtık. Bireysel olarak ve binlerce kazanılmış hak edişlerin ödenmiş olduğu emsal davalarımız olduğu halde Bakanlık ısrarla bu yanlıştan dönmüyor. Bakanlık kendi kendini binlerce lira zarara uğratıyor. Zira dava açan işçi zaten alacağını dava yoluyla alıyor. Bakanlık üstüne bir de avukatlık parasını ve dava masraflarını ödüyor. Bakanlığın bu tutumu kendisini ve devleti zarara sokmaktan başka hiçbir işe yaramıyor.

Üçüncü İşçi: Maalesef Bakanlık işçinin hakkını yemeye devam ediyor. 10 gün önce 81 ile gönderilen genelgeyle işçilerin gece çalışması yaptıklarında aldıkları %35 zam farkının önüne geçmeye çalışıyorlar. Halbuki “Kamu Çerçeve Protokolü Toplu İş Sözleşmesi Madde 23”te açıkça belirtilmiştir ki “20.00 ila 06.00 arasında yapılan çalışmaların işçiye %35 zamlı ödenecektir.” Sağlık Bakanlığı bu toplu iş sözleşmesini kendisi imzaladı. Hemen akabinde de imzalanan TİS’in maddelerini, çıkarttığı genelge ile yok sayıyor. Gece çalışması toplu iş sözleşmesinde kazanılmış bir haktır. Elbette ki işçi dava yoluna gidecektir ve Bakanlık tekrar tekrar binlerce lira zarara uğrayacaktır. Derhal bu hak gaspından ve hatalarından dönmelerini öneriyoruz.

- Üyesi olduğunuz sendika talepleriniz konusunda ne gibi çalışmalar yapıyor?

Birinci İşçi: Açıkçası, üyesi olduğumuz ve şu an Sağlık Bakanlığı’nda yetkili ancak etkisiz olan sendikamızdan beklentilerimiz çok çok fazla. Bu beklentilerimizden bazıları yukarıda saydığım sorunların çözümlenmesinde aktif rol oynamasıdır. İşçiye sahip çıkmasıdır. Ancak yıllardır bu haklarımız gasp edilirken hiçbir işe yaramamış, işçiyi hiçbir şekilde savunamamış bu yetkili ancak etkisiz sendikanın yetkisinin bir an önce düşmesini istiyoruz. Yetkinin düşmesi için de ayrıca mücadele edeceğimizi söylemek isterim. Toplu istifalar yakında başlayacak.

- Mücadele talepleriniz nelerdir? Nasıl bir mücadele hattı izlemek gerekir?

Birinci İşçi: Bütün işçi sendikalarına, derneklerine çağrı yapıyoruz. Kuruluş amacınız olan işçi haklarına sahip çıkıp ve bu hakları büyütmek gerekmektedir. Kuruluş amaçlarınız doğrultusunda sizleri görevinizi yerine getirmeye davet ediyoruz. Tabii ki işçi hakları için mücadele eden sadece sendika ve dernekler değildir. İşçinin kendi bağımsız öz örgütlü mücadelesi de fazlasıyla aktif rol oynamaktadır. Okuyanlar yahut yaşayıp da tanık olanlar bilirler ki tarih boyunca işçinin kazanmış olduğu hakların büyük çoğunluğu işçinin kendi dik duruşu ve mücadelesi ile kazanılmıştır.

Ben ve işçi arkadaşlarım, bunun bilinciyle, yukarıda saymış olduğum çeşitli hak gasplarına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu ülkede her ne kadar işçilere karşı uygulanmasa da kanunların var olduğunu, kanunların uygulanması için de hukukun olduğunun bilinci ile tabii ki mahkeme yoluna gittik. Yeni hak gasplarına karşı da tekrar tekrar mahkeme yoluna gideceğiz. Bunun yanı sıra unutulmamalıdır ki işçi, haklarını sokaklarda yapmış olduğu grev ve eylemleri sayesinde kazanmıştır. Elbette bizim de çeşitli aktivite ve eylemlerimiz olacaktır. Yapılacak eylemlerin farklı düşüncelere sebebiyet vermeme ve farklı yerlere çekilmemesi açısından şöyle sıralayabiliriz:

Kamuoyu yaratıp gündem olmak adına basın açıklaması, oturma eylemi, Bakanlık ziyareti, sendikalara basınç uygulama vs. gibi yol ve yöntemler kullanacağız. Bunları çeşitlendirebiliriz. Ancak altını çizmek isterim ki bizler haklarını arayan, ülkesinin kalkınması için çalışıp vergilerini kuruşu kuruşuna ödeyen sağlık işçileriyiz. Görevimiz insan sağlığı için insanlara hizmettir. Bu doğrultuda haklarımız için yaptığımız ve yapacağımız eylemler kanunlar çerçevesinde olacaktır. Patron ağalar gibi kanunları hiçbir zaman hiçe saymayacağız.

Kızıl Bayrak / Ankara