İstanbul Tıp Fakültesi önünde sağlık emekçileri basın açıklaması gerçekleştirdi. Sağlık emekçileri adına basın açıklamasını SES işyeri temsilcisi Güneş Cengiz okudu.
Üniversite hastanelerinin sağlık sisteminde üvey evlat gibi görüldüğünü belirten Cengiz işletmeye dönüştürülen üniversite hastanelerinin borç batağında olduğunu vurguladı. Cengiz şöyle devam etti:
“Üniversite hastanelerinin mali, idari ve bilimsel özerkliği Sağlık Bakanlığı tarafından adeta kuşatılmış üniversite hastanelerinin Sağlık Bakanlığına bağlanması için her türlü yasal zemin oluşturulmaya başlanmıştır. Devlet üniversite hastanelerimizin yeniden, ülkemizde yaşamakta olan herkese, parasız sağlık hizmeti sunabilecek duruma gelmesi için kaynağı genel bütçe olmak üzere, tüm borçlarının ödenmesi ve daha fazla gecikmeden bütün gereksinimlerinin karşılanması gerekirken bu durum Devlet üniversite hastanelerinin Sağlık Bakanlığına bağlanması için bir fırsat olarak görülüyor.”
Üniversite hastanelerinin borç batağından çıkmanın yolu olarak daha az maliyetle hizmet üretip daha fazla gelir elde etmek için etik dışı yollarla döner sermayeyi arttırmaya çalıştığına dikkat çeken Cengiz şöyle devam etti:
“Pandemide dağıtılması gereken ek ödemeyi dahi üniversite hastaneleri yönetimleri borçlarını ödemek için kullanabildiler. Sendikal hak ve özgürlükleri, sendikal güvenceleri, çalışma hakkına ilişkin kazanılmış hakları yok sayarak sağlık emekçilerini köle gibi sömürmek istediler. Sendikal eylemleri darbe teşebbüsü olarak gören rektörler, başhekimler en ufak hak talepleri için disiplin soruşturmasıyla sağlık emekçilerinin seslerini kısmaya çalıştılar. Elbette bu uygulamalara karşı fiili ve meşru mücadeleden bir adım dahi taviz vermedik.”
Sağlık emekçilerinin yaşadığı hak kayıplarını aktaran Cengiz son olarak şunları ifade etti:
“Bu nedenle ek ödeme, teşvik, taban ek ödeme, performans gibi ücretlendirme biçimlerini kabul etmiyoruz. Yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyacak temel ücret belirlenmesi ve bu ücretlerin eğitim düzeyi, yapılan işin niteliği ve riski, hizmet yılı gibi kriterler ile giydirilecek bir ücret sisteminin oluşturulmasını üniversite hastanelerinde çalışan tüm emekçiler içinde talep ediyor ve mücadelesini yürütmeye devam edeceğimizi ifade etmek istiyoruz. Teşvik ile sağlık sistemi yürümez, teşvik ile maaş olmaz!”
Basın açıklaması SES Aksaray Şubesi, İstanbul Tabip Odası ve Türkiye Sağlık-İş İstanbul 2 No’lu Şube üyesi sağlık emekçileri adına gerçekleştirildi.