Pressan fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan ve bu saldırıya karşı direnen işçilerle dayanışmak için “Emeği, onuru ve geleceği için mücadele eden Pressan işçileriyle dayanışmaya!” şiarıyla etkinlik gerçekleştirildi.
“Bu gidişata dur demek istiyorsak, yüzümüzü sınıfa dönmeliyiz”
TOMİS üyesi Pressan işçileriyle dayanışma etkinliği açılış konuşmasıyla başladı. Direniş sürecinin özetlendiği açılış konuşmasında şunlar vurgulandı:
“Pressan fabrikasında gerçekleşen direniş, tıpkı Greif işgali, Sinbo direnişi, Kavel direnişi ve daha birçok işçi direnişleri gibi sınıf mücadelesinde sınıfın kendi gücünü görmesi açısından önemli bir adımdır.
15- 16 Haziran Direnişi’nin 52. yıl dönümündeyiz... Bu şanlı direniş, bizlere birlik olup fiili-meşru mücadele hattıyla işçi sınıfının neler başarabildiğini tarih bize gösterdi. Bugün ırkçı saldırılar, kadın cinayetleri, mezhepsel ayrımcılıklar gibi toplumun her kesimine dönük saldırılar artarak devam ediyor. Ekonomik sorunlar başta olmak üzere her türlü sorunu yaratan kapitalist sistemdir. Eğer bu gidişata "dur" demek istiyorsak, yüzümüzü işçi sınıfına dönmeliyiz, işçi sınıfının verdiği mücadeleyi büyütmeliyiz. Ayrıca sınıfın içinde sermaye uzantılı ihanetçi sarı sendikalara karşı mücadele etmekten başka çaremiz yoktur.”
“Direnişimiz kazanımla sonuçlanıncaya kadar devam edecek”
Sinevizyon gösteriminin ardından sözü Pressan direnişçileri adına Bülent Karadere aldı. Karadere “Direnişçi arkadaşım Selçuk Çelik’in babaannesinin rahatsızlığınından kaynaklı bugün aramızda değil ama sizlere bol bol selamları var”, Selçuk Çelik için moral alkışı isteğiyle devam etti.
Karadere konuşmasında direnen Acarsoy işçileri, Mutlu Akü işçileri, Yemeksepeti işçisi, EnerjiSA işçileri, Neşe Plastik işçileri ve Sinbo direnişçilerini selamlayarak sarı sendikalara karşı mücadelenin öneminden bahsetti ve şunları dedi:
“Direnişimiz boyunca bizleri yalnız bırakmayan vekillerimizi, kurumları, siyasi partileri de selamlıyorum, direnişimiz kazanımla sonuçlanıncaya dek devam edecektir.”
Ardından Pressan fabrikası TOMİS baş temsilcisi Aykut Purhan fabrika içerisinde baskıya, mobinge rağmen sendikal faaliyete devam ettiklerini, Pressan yönetiminin işçilerden zorla e-devlet şifrelerini isteyerek suç işlediklerini, kendi istedikleri sendika dışında hiçbir sendika kabul etmeyeceklerini ifade etti.
“İşçi sınıfının mücadelesini ileri taşımakta bizlerin görevidir”
İşçilerin Birliği Derneği’nden bir kişi şiir dinletisi sundu ve ardından Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası adına Dilbent Türker konuşma yaptı.
Türker şunları ifade etti:
“TOMİS 2015’te Metal Fırtınası'nda sermayeye aynı zamanda sendikal bürokrasiye karşı kurulan bir sendikadır. Sendikamız sarı sendikalar gibi sadece üye yaparak kendini var etmez. Söz, yetki, karar işçilerindir anlayışıyla hareket eder. Yakın zamanda Sinbo’da, Pressan’da bu anlayışla hareket ettik. Kendi büyüklüğüyle övünen sendikalar işçilere dönük saldırıları patronların yasal hakkı olarak nitelediler. Fakat biz bu saldırılara 'yasal olsa da meşru değildir' dedik ve Sinbo direnişinde bu saldırıyı geri püskürttük. Dün kazandığımız haklar bugün bir bir işçilerden alınıyor. Haklarımızın gasp edilmesine karşı, sermaye sınıfına karşı işçi sınıfının mücadelesini ileri taşımakta bizlerin görevidir.”
Devrimci Gençlik Birliği’nin hazırladığı şiir dinletisi ardından Yemeksepeti direnişçisi Doğu Yılmaz, HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, Damal Dernekler Federasyonu Başkanı Güner Kökat’da söz alarak Pressan işçilerinin yalnız olmadıklarını ifade etti.
Emek dostlarımızın hazırladığı müzik dinletisiyle halaylar çekildi. “Direne direne kazanacağız!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!” sloganlarıyla etkinlik bitirildi.
Etkinliğe katılan kurumlar şöyle: Kaldıraç, İşçi Emekçi Birliği, TİP, HDP, Partizan (Özgür Gelecek), Köz, ESAS-DER, Damal Dernekler Federasyonu, Avcılar Kültür ve Dostluk Derneği, Yemek sepeti direnişçisi Doğu Yılmaz, BDSP, DGB, DEV TEKSTİL
Kızıl Bayrak / Esenyurt