Migros’un Şekerpınar’daki deposunda çalışırken işten atılan DGD-Sen üyesi İnan Sarpkaya ve sendika başkanı Murat Bostancı ile söz konusu işyerindeki sendikalaşma sürecini, çalışma koşullarını ve geçmişten bugüne Migros yönetiminin işten atma saldırılarıyla devam ettirdiği sendika düşmanlığını konuştuk.
-Migros depoda çalışırken haksız bir şekilde işten atıldınız. İşten atılmanızın asıl nedeni nedir? Migros yöneticilerinin bu konudaki bahaneleri nelerdir?
İnan Sarpkaya: Migros depoda yaklaşık 2 sene çalıştım. Son iki ayda çeşitli haksızlıklara maruz kaldım. Bunu Müdüriyete iletim. Bundan sonra bölümde baskı daha da arttı. İşçiler olarak toplantı istedik. Beyaz yakalarla iki müdür yardımcısı ve taşeron firmanın müdürleri, vardiya amirleri ve bölüm sorumluları işçilerle toplandık.
Bu toplantıda söz alıp yapılanları dile getirdim. Marmara depo müdür yardımcısı Esat Gün üstüme yürüyüp tehditler savurdu. Daha sonra beni ofise çağırarak burada da tehditlerine devam etti.
Son olarak emniyete giderek bu şahsı şikayet ettim. Ertesi gün işe gittiğimde iş akdimin tek taraflı feshedildiğini söyleyip, beni işyerine almadılar.
- Migros depoda çalışma koşulları nasıl, işçiler ne gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar?
İnan Sarpkaya: İnsani çalışma şartları yok. Bozuk zeminlerde 500-1000 kilogramlık paletleri bozuk transpaletlerle çektiriyorlar. İş hastalıkları hat safhada. Mobbing ayyuka çıkmış durumda.
- Sendikalaşma karşısında yöneticilerin, amirlerin tutumları nasıl? Ne gibi baskı ve zorluklarla karşılaştınız?
İnan Sarpkaya: Sendika onların korkulu rüyası. Zamanında sendikal hareketlerde görev alan yöneticilerden bazıları sermayenin uşaklığını yapıyorlar. Bölüm değişikliği, mesai ve prim keserek insanları korkutma ve yıldırma politikalarıyla baskı altına alıyorlar.
- Migros depoda çalışan işçilerin sürece bakışı nasıl. Onlara, diğer işçilere nasıl bir çağrı yapmak istersiniz?
İnan Sarpkaya: Çoğu üyelik yapıyor, herkes bir işin ucundan tutmaya çalışıyor. Sendikalaşacaklarına dair umutları yüksek.
- İşten atmaya karşı protesto gerçekleştirdiniz. Bundan sonra nasıl bir mücadele hattı izleyeceksiniz?
İnan Sarpkaya: Direniş kararımız kesin! Migros’un bütün iştiraklerini eylem alanı olarak ilan ettik. Mağazalar, depolar, genel müdürlük... Her yerde bizi beklesinler.
“Migros depoda 10 yıldır işleyiş aynı”
- Migros depoda işten atma saldırısı sürüyor. DGD-Sen başkanı olarak siz de daha önce işten atıldınız. Buradaki süreç ve Migros yönetiminin sendika düşmanlığı konusunda neler söylemek istersiniz?
Murat Bostancı: Migros depoda 10 yıl önceki sürecin işleyişi aynı şekilde devam ediyordu. Mevcut baskılar, sömürü, emek hırsızlığı, güvencesizlik vb. gibi birçok sorun vardı. Dolayısıyla şu anki noktada Migros yönetimi, müdür yardımcısı, diğer yöneticiler, şefler mafyavari, çetevari hareketlerle, orada haklarını arayan işçileri tehdit ediyor, depo içerisindeki zor bölümlere sürüyorlar.
Bu süreç zarfında Migros depoda DGD Sen’e üye olan birçok işçi arkadaşımız işten atıldı. Direnişler eylemler oldu. Hukuki mücadelenin birçoğunu kazanmış olduk.
Tabi burada Migros yönetimi ve patron ile birlikte sarı sendika ile de mücadele ediyoruz.
İnan arkadaş en son atılan arkadaş. Atanamamış edebiyat öğretmeni, son 2 yıldır depoda çalışıyordu.
Migros mağazalarında sendika olmasına rağmen depolarda sendika yok. Taşeron uygulama Us-Grup ve MBM var. İsmi değişiyor ama taşeron değişmiyor.
Yoğun olunca işçi alıp, işler azalınca tekrar çıkarıyorlar. Kışın deponun birçok yeri sular altındaydı. İşçileri tehdit ederek çalıştırdılar.
Mücadelemiz devam edecek. Sadece Migros depoda değil, tüm depolarda, limanlarda, tersanelerde mücadelemiz devam edecek. İşçi sınıfı mücadelesini büyütmek için işçi komiteleri, meclisleriyle örgütlenmeye devam ediyoruz.
Kızıl Bayrak / İstanbul