Metal İşçileri Birliği (MİB), yoğun sömürü ve baskıya maruz kalan Yazaki işçilerine seslenerek örgütlü ve birleşik mücadele çağrısı yaptı.
MİB’in çağrısı şu şekilde:
“Yazaki işçileri kardeşler!
Uzun bir süredir az işçi ile yoğun iş temposuna maruz kaldığınız birliğimize attığınız mesajlardan anlaşılıyor. Yoğun iş temposu, iş baskısı yanında fazla mesai dayatması ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Bunun nedenlerinden biri, birçok fabrikada yaşanan sorunlar ile aynıdır. Çok fazla işçi sirkülasyonu olması yani işe yeni başlayan işçilerin çok kısa sürede işi bırakmaları, alınan raporlar size gerekçe olarak sunuluyor. Peki neden böyle oluyor. Önemli olan bu soruna çare bulmaktadır. Ancak bu çare sizlerin zorunlu mesailere bırakılması ile çözülemez. Düşük ücret politikasından tutun da baskı, mobbing gibi işçiyi huzursuz eden durumlar çok fazla giriş çıkış nedenidir. Geçmiş dönemlerde İŞKUR üzerinden 3-6 ay arası asgari ücretli sözleşmeli işçilik yerini şimdi 11 ay kadrolu ama şartlı sözleşmeli alımlara bırakmış. Yani sizin daha iyi bildiğiniz gibi 11 ay boyunca işçiler sendikal haklardan yoksun olarak çalışma ile yüz yüze bırakılıyor. Hal böyle olunca da gelen durmuyor. Benzer sorunlar otomotivin kalbi durumunda ki Renault fabrikasında da yaşanmaktadır. Ve iki fabrikada da Türk Metal yetkisi vardır. Görüldüğü kadarıyla da ne Renault'ta ne de Yazaki'de sendikanın bir çözüm üretmediği açıktır. Buda gerçek bir işçi sendikasının olmadığının en büyük kanıtıdır. Renault işçileri sendikasına o kadar güvensizlik içindedir ki; mesai kalmama kararına bile uymak içlerinden gelmemektedir. Çünkü sonucunda arkalarında durmayacaklarını çok iyi biliyorlar. Aynı sorunu siz de deneyimlemiş oldunuz. Geçtiğimiz günlerde sendikadan bağımsız olarak mesaiye kalmadınız. Sizi savunması gereken sendikaya durumu anlatsanız bile aldığınız cevap ‘mesailerde muhatap biz değiliz’ olmuştur. Buna rağmen sizler doğal ve haklı bir tepki olarak mesailere kalmayarak haftada dört gün olan mesaileri iki güne indirmeyi başardınız. Bunu daha örgütlü ve birleşik bir şekilde yapabilirseniz birçok hakkınızı da alabilirsiniz. Hak almanın tek yolunun birleşmekten ve hareket etmekten geçtiğini deneyimleyerek görmüş oldunuz. Daha fazlası sizlerin ellerinde ve birliğinde...”