Metal İşçileri Birliği (MİB) olarak 2019 yılı Ocak ayı Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) toplantımızı gerçekleştirdik. MYK'nın, başta metal işçileri olmak üzere işçi sınıfının birliğini güçlendirmek için yaptığı değerlendirmeler ve aldığı kararları sunarsak;
Suriye'ye yönelik kirli savaş
Başta ABD ve Rusya olmak üzere emperyalistlerin Suriye halklarına açlıktan, yoksulluktan, ölümden başka bir şey vaat etmeyen işgal ve kirli savaş politikaları devam ediyor.
AKP iktidarı, sınıra gönderdiği askerleri ve silah yığınağını güç gösterisine çevirmenin gayretindedir. Suriye'deki savaşın dolaysız sorumlularından olan iktidarın, en barbarca yöntemlere başvuran ÖSO vb. çetelere verdiği destek gizlenemeyecek boyutlara vardı. “Sınırlarımızı teröristlerden temizliyoruz!” gibi yalanlara başvuran AKP iktidarı, Suriye topraklarından ganimet toplamanın derdine düşmüştür.
Ülkesini terk etmek zorunda kalan milyonlarca Suriyeli emekçi, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeye göç etti. Göç yollarına düşen mülteciler, gittikleri ülkelerde bin bir türlü zorlukla karşılaşıyorlar. Krizin, yoksulluğun sebebi olarak gösterilen Suriyeli emekçiler, kardeş halkların emekçileriyle aynı sorunları yaşıyorlar. Azgın sömürü koşullarına maruz kalan, aşağılanmayı göze alarak yaşamaya çalışan mülteciler, sorunlarımızın sebebi değildir. Asıl sorumlular, bu durumu yaratan ve de fırsata çevirmeye çalışan sermaye çevreleri ve işbirlikçi hükümetlerdir.
Ortak mücadele etmekten başka yol yoktur. Emekçiler arasına nifak tohumları ekmeye çalışan kapitalistlere karşı, işçi sınıfının birliği esastır. İşçilerin birliğini, halkların kardeşliğini savunmak ve bu bakışla davranmak emperyalist oyunları bozacak olan halkadır.
Yerel seçimler
Düzen partileri oy avcılığına çıkmış bulunuyor. AKP iktidarı, seçim vesilesiyle iyice yıpranan imajını tazelemenin gayretindedir. YSK üyelerinin görev süresini bir yıl daha uzatan karar, seçim hilelerini örtbas etmenin bir adımıdır. Kurulan ittifaklarda rant kapısı belediyelerden kimin ne kadar pay alacağının hesabı yapılıyor.
Hileli, eşit olmayan şartlarda girilen seçimlerde hangi parti ya da aday kazanırsa kazansın, asıl belirleyici olan işçi sınıfının mücadelesidir. Toplumsal zenginliklerimize bir avuç kapitalist tarafından el konuluyor. Özel mülkiyet düzenine son verilmeden işçi sınıfının kurtuluşu gerçekleşmeyecektir.
Asgari ücret
2019 yılı asgari ücreti AGİ dahil 2020 lira oldu. Komisyon üyelerinin oybirliği ile belirlenen rakamın, işçi sınıfının yaşam koşullarında hiçbir iyileşme sağlamayacağı ortadadır. Türk-İş başkanının, çalışanların %80'ini mutlu ettiğini iddia etmesi de koca bir yalandan ibarettir.
Yeni yılda temel tüketim ihtiyaçlarımızdan, doğalgaza, elektriğe ve daha bir çok kaleme zam yapıldı. Böylece yapılan zam ücretlere yansımadan kuşa çevrildi. Vergiden muaf, insanca yaşamaya yetecek bir asgari ücret için vereceğimiz mücadele bir an olsun durmayacaktır. Bekleme halinden çıkmalı, harekete geçmeliyiz. Düşük ücretlere karşı suskunluğumuza son vermeli, talebimiz olan insanca yaşamaya yetecek ücret için fabrikalarda komiteler kurmalıyız.
Sınıfa yönelik saldırılar
YEP adı altında, kapsamlı bir saldırı programı hayata geçiriliyor. Sermayenin iştahını kabartan teşvik paketleri sunuluyor. Bizlerden kesilen vergilerin, prim paylarının kapitalistlerin kasasına aktarılmasına göz yumamayız.
Daha önce BES'ten 2 ay içinde cayma hakkı bulunuyordu. Yeni BES yasası ile 45 yaş altı işçi, emekçilerin 3 yıl boyunca sistemde kalması zorunlu hale getiriliyor. İznimiz olmadan sigorta şirketlerine kaydımız yapılacak, sigorta şirketlerine “sigorta” işlevi göreceğiz. SGK emekliliğini hayal yapan iktidar, BES ile ikinci emeklilik imkanı yakalanacağını iddia ediyor. Emeklilik, bir haktır ertelenmesi kabul edilemez.
İşsizlik Fonu, sermayenin talanına açılmış durumda. Asgari ücrete destek adı altında 12 ay boyunca 500’ün altındaki iş yerlerinde işçi başına 150 lira, 500 ve üzerinde işçi çalıştıran iş yerlerinde ise 101 lira teşvik olacak. Sermayeye hizmette kusur etmeyen AKP iktidarı, 2019 ve 2020 yıllarında ilk defa işe alınacak her işçinin asgari ücret üzerinden sigorta ve vergi giderlerini emekçiden yaptığı kesintilerle karşılayacak. Sermayenin imdadına yetişmekte gecikmeyenler, sıra işçiye, emekçiye gelince faturayı nasıl ödettireceğinin hesabını yapıyorlar.
Teşvik paketlerinden bir diğeri, çok tehlikeli sınıfta yer alan, 10'dan fazla çalışanı bulunan ve son 3 yıl içerisinde ölümlü ve sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası bulunmayan iş yerlerinde, çalışanların işsizlik sigortası işveren payı, 3 yıl süreyle yüzde 2 yerine yüzde 1 olarak alınacak. Kapitalistlerin kâr hırsı uğruna birçok işçi kardeşimiz can veriyor. Kayda alınmayan birçok iş kazası ve cinayetinin olduğu yurtta, iş kazaları ve cinayetlerinde kayıt dışılığın önünü açılacaktır.
Tüm bunlar sermayedarlar için teşvikler, işçiler için kölelik anlamına geliyor. 2019 yılı bütçesinde 32 milyar lira teşvik adı altında patronlara aktarılırken, bütün bu para bizlerden toplanan vergiler ve maaşlarımızdan kesilerek oluşturulan fonlardan karşılanacaktır.
Direnişler
Yurt çapında devam eden direnişleri ele alan MYK'mız, direnişçi işçilere yönelik baskıları, gözaltıları kınadığını, sınıf kardeşlerimizin yanında olduğunu, olacağını bildirir. Soğuk, kar, çamur demeden direnen başta Flormar, Cargill, TOKİ olmak üzere işçi kardeşlerimizin direnişini selamlıyoruz.
İZBAN işçilerinin 1 ayı geride bırakan grevi, Cumhurbaşkanı kararnamesi ile bir gece yarısı yasaklandı. AKP'nin hükümet olduğu dönemde yasaklanan 16. grev oldu. Grevin başından itibaren AKP-CHP bir bütün olarak greve olan düşmanlıklarını ilan ettiler. AKP-CHP karşıtlığı üzerinden sahte bir algı yaratmaya çalışanların, grev yasağıyla nasıl kol kola yürüdükleri bir kez daha görüldü. MYK'mız, işçi sınıfının en önemli silahı olan grevlere dönük yasakçı tutuma karşı tüm işçileri grev hakkına sahip çıkmaya çağırmaktadır. Grev hakkı grevle kazanılır.
KESK'in çağrısıyla düzenlenen bölgesel mitingler, dar eylemler olmaktan öteye geçememiştir. Konfederasyonlar, basın açıklamasından öteye geçmeyen bir anlayışla hareket ediyor. Mücadele programından yoksun olmanın sonucu mitinglere katılım ve coşku zayıf olmuştur. Fabrikalarda, işyerlerinde örülecek çalışmalarla mücadeleyi ilerletmek öncü her işçinin sorumluluğu dahilindedir.
Sarı Yelekliler Hareketi
Benzine yapılan zamlara, yüksek vergilere karşı harekete geçen, sokaklara çıkan milyonlarca Fransalı işçi, emekçinin eylemleri devam ediyor. Kendilerini “Sarı Yelekliler” olarak adlandıran emekçiler günlerdir sokakları terk etmiyor. Polisin azgın saldırısına rağmen eyleme devam diyen hareketin taleplerinin bir kısmı kabul edilse ve ilk haftalara göre katılım azalsa da azımsanmayacak sayıda bir kitle militan eylemleri sürdürüyor. %1'lik zenginlere karşı %99 olan yoksulların mücadelesi sürüyor ve sürecektir.. Metal İşçileri Birliği olarak Fransalı emekçilerin isyanını selamlıyoruz.
Yayınlar
Güçlü bir yayın için yapılan değerlendirmelerde bülten ve sosyal medya araçlarımızın nicelik ve nitelik olarak gücünün arttırılması, etkin kullanımı planlandı. Halihazırda metal işçisinin sözünü söylediği kürsü olan sosyal medyanın yanı sıra bültenimizin de metal işçisinin sesi soluğu olduğu, bültene katkıların arttırılması yönünde planlamalar yapıldı.
Birliğin çalışmalarını ele alan MYK'mız, krizin faturasını ödememek için tüm metal işçilerini komitelerde örgütlenmeye çağırır. Kazanmanın yolu, işçi sınıfının birliğini güçlendirmekten, örgütlenmekten geçiyor. Yeni yılda metal işçisinin örgütü olan Metal İşçileri Birliği'nin faaliyetlerini güçlendirmeye, yeni yılı kavga, mücadele yılı olarak karşılamaya çağırıyoruz.
Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu
18 Ocak 2019