Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, hayat pahalılığına karşı insanca yaşanabilecek ücret talebiyle Çankaya Belediyesi önünde basın açıklaması yapmak istedi. Polis, sendika üyelerine “valilik izni” olmadığı gerekçesiyle burada açıklama yapılmasını engelledi.
Engelleme üzerine kamu emekçileri belediye binası önünden Mithatpaşa Caddesi'nde bulunan Eğitim Sen Ankara 5 Nolu Şube önüne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş sırasında slogan atılması üzerine polisin gözaltına alma tehdidi ve “yolu trafiğe açın” dayatmaları emekçilerin tepkisine neden oldu. Polisler açıklamanın kapalı mekanda yapılmasını dayattılar. Buna rağmen emekçiler şube binası önünde açıklama yaptı.
“Emekten halktan yana bir bütçe insanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyoruz!” yazılı ozalitin açıldığı eylemde KESK Ankara Şubeleri Dönem Sözcüsü Sultan Saygılı açıklama yaptı.
İktidarın salgın sürecinde sürekli patronları koruduğunu belirten Saygılı “TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyonun yaşanan gerçek hayat pahalılığını yansıtmadığını herkes bilmektedir. Buna rağmen milyonlarca kamu emekçisinin, işçinin, asgari ücretlinin, emeklinin maaş-ücret artışında kimsenin inanmadığı bu veriler temel alınmaktadır. Tek çözüm dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi devam eden olağanüstü koşullardan en çok etkilenen kesimleri koruyucu sosyal devlet politikalarının hızlı bir şekilde hayata geçirilmesidir” dedi.
KESK’in talepleri
Saygılı son olarak KESK’in şu taleplerini sıraladı:
“* Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına ve özelleştirme soygununa son verilsin.
* Bütçe hakkımız önündeki engeller kaldırılsın, ülke kaynaklarının kullanılmasında herkese ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir, anadilinde bir kamu hizmeti sağlanmasına öncelik verilsin.
* Başta salgın koşullarından en çok etkilenen kadınlara olmak üzere, herkese yaşanabilir bir ücret düzeyinin altında olmamak üzere ‘temel bir yurttaşlık geliri’ sağlansın.
* Bütçede toplumsal cinsiyet eşitliği temel alınsın, ücretli kesimler olarak bizlerin omuzlarına yıkılan vergi adaletsizliği yükünün hafifletilmesi için; gelir vergisi adaletsizliğine son verilsin.
* Geçsek de geçmesek de, hizmet alsak da almasak da otoyolların, köprülerin, şehir hastanelerinin müteahhitlerine parası bizim cebimizden çıkan hazine garantilerine son verilsin.
* Temel tüketim maddelerine son bir yıl içinde yapılan zamlar geri alınsın, söz konusu maddelerden alınan KDV sıfırlansın.
* Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderlerinin pandemi tehdidi ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılansın.
* Ülke kaynakları daha fazla silahlanma için değil, barış ve demokrasi için kullanılsın.
* Yaşanan hayat pahalılığı karşısında çoktan hükmünü yitirmiş olan 2020-2021 yıllarını kapsayan ‘toplu sözleşme’ iptal edilsin.
* Başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçilsin.
* Yaşamaya devam ettiğimiz mali kayıpların maaşlarımıza yapılacak ek artışlarla telafi edilsin. Maaşlarımızda yapılacak satışlarda yaşanan gerçek hayat pahalılığının-yoksulluk sınırında yaşanan artış oranı temel alınsın.
* İş güvencemizi ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilsin, herkese güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlansın.
* Kıdem tazminatı fonu, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) dayatmalarından vazgeçilmesini, yıllardır tahrip edilen kamusal sosyal güvenlik ve emeklilik sistemimiz güçlendirilsin.”