Türkiye işçi sınıfı tarihinin en büyük ve en kitlesel işçi eylemi olan 15-16 Haziran 1970 büyük işçi direnişinin 53. yılı! Kayseri İşçi Birliği 15-16 Haziran büyük işçi direnişi konulu bir seminer düzenledi. Seminerde Kayseri İşçi Birliği sözcüsü 15-16 Haziran Direnişinin öncesinde gelişen sınıf hareketini özetledi. KİB Sözcüsü şunları dedi:
"1960’lı yılların ikinci yarısından itibaren işçilerin iradesiyle gerçekleşen hak ve örgütlenme pratiklerinde bariz bir artış yaşandı. İşçi hareketi ve sendikal mücadele, o dönem büyük fabrika ve işletmelerde çalışan örgütlü ve sınıf bilinçli işçilerin öncülüğünde yürütüldü. ’60’lı yılların sonunda gerçekleşen kitlesel işçi eylemlerinde, farklı sektörlerde yaşanan fabrika işgallerinin başarısında tamamen işçilerin iradesine dayanan taban örgütleri belirleyici rol oynadı.”
DİSK'in gelişen işçi hareketinin ürünü olduğunu belirten KİB sözcüsü sunumda şunları vurguladı:
"6O yılların ikinci yarısından sonuna kadar gelişen işçi sınıfının mücadele pratiği, işçi-sendikal hareketi de etkiledi. Devletten ve sermayeden bağımsız sendika arayışı güç kazandı. Tam da bu zeminde 13 Şubat 1967’de DİSK kuruldu. Özel kapitalist işletmelerde çalışan sektörde işçiler hızla DİSK'e üye olmaya başladılar.”
1967-1970 yılları arasında gerçekleşen işçi eylemleri tek tek fabrikalarda kurulan taban örgütleri eliyle gerçekleştiği belirtilen sunumda şunlar belirtildi:
"Militan eylemlerde işçi komitelerinin ve iş yeri örgütlenmesinin belirleyici etkisi vardı. İşçi komiteleri, işçilerin temsilcilerini doğrudan işçiler seçtiler. Gerçekleştirilen eylemler başından sonuna işyeri komiteleri eliyle, denetimiyle yaşama geçirildi.
DİSK’in o dönem iş yerlerini merkez alan sendikal politikalarından çok, DİSK üyesi olsun ya da olmasın, aynı iş yerinde çalışan işçilerin doğrudan yaşadığı sorunlara çözüm üretmek amacıyla oluşturdukları iş yeri komiteleri etrafında örgütlenme ve işçilerin birliğini sağlam temeller üzerinde kurmalarına dayanıyordu. Bu durum, doğal olarak DİSK’e bağlı sendikaların iş yeri örgütlülüğünü ve etkisini güçlendiren bir rol oynadı.”
Türk-İş’in tutumunun da DİSK'e yönelimi hızlandırdığını ifade edilen sunumda "Kurulduğu tarihten itibaren devlet ve sermayenin hizmetinde olan Türk-İş gerçeği mücadeleci işçilerin DİSK’e yönelmesine neden oldu" denildi.
“İşçilerin DİSK'e yönelimi arttıkça sermaye cephesinde kaygı büyüdü” denilen sunumda "Türk-İş yönetimi ve dönemin sermaye hükümeti olan Adalet Partisi DİSK’i boğmak için harekete geçti"ği belirtildi. “DİSK savunmak için on binlerce işçi sel olup aktı alanlara” denilen sunumda şunlar ifade edildi:
"15-16 Haziran eylemlerinin temel nedeni, 1963 yılında yürürlüğe giren 274 ve 275 sayılı sendika ve toplu sözleşmelere ilişkin yasaları değiştirip DİSK’i fiilen kapatmak, işçilerin mücadeleci bir sendikal merkezde örgütlenmesinin önüne geçmekti. DİSK’in toplu sözleşme yetkisi almasını ve sendikal örgütlülüğün yayılmasını engellemek amacıyla sendikalara iş kolundaki toplam işçi sayısının üçte birini üye yapma zorunluluğu (1/3 iş kolu barajı) getiren tasarının Meclise gelmesi üzerine işçiler 15-16 Haziran 1970’de sendika seçme özgürlüklerine sahip çıkmak için sokağa çıktılar. İstanbul ve Kocaeli’de iki gün boyunca üretim büyük ölçüde dururken, 16 Haziran’da bu iki ilde sıkıyönetim ilan edildi. Gerek 15-16 Haziran’da yapılan kitlesel eylemler, gerekse yaşanan toplumsal baskının da etkisiyle, ilgili kanun düzenlemesi daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildi."
15-16 Haziranlara bugünde ihtiyaç olduğu belirtilen sunumda son olarak şunlar vurgulandı:
"Sendikaların iş yeri temelinde örgütlenmesi, iş yeri merkezli çalışmanın benimsenmesi, iş yeri temsilciliklerinin fabrikalarda fiilen kurulması, işyeri taban örgütlerinin mücadelenin her aşamasında aktif olarak yer alması vb. deneyimler 15-16 Haziran direnişinin yan ürünüdür. İşçi sınıfının tarihinin en karanlık dönemini yaşadığı bu dönemde de haklarını almak, geleceğini aydınlık kılmak için işçi sınıfının yeni 15-16 Haziranlara ihtiyacı var.”
Toplantının ikinci bölümünde işçiler verimli tartışmalar yürüttüler.
Kızıl Bayrak / Kayseri