İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Haziran ayı iş cinayetleri raporu yayınladı. Raporda şunlar ifade edildi:
“Patlamalar, ezilmeler, göçükler, yüksekten düşmeler, elektrik çarpmaları...‘Türkiye Yüzyılı’nın ilk ayında işçiler için değişen bir şey yok...Haziran ayında en az 159 işçi hayatını kaybetti.”
Açıklamada MKE Barutsan’da patlamaya ilişkin şu ifadeler yer aldı:
“MKE Elmadağ barut ve roket fabrikasında meydana gelen patlamada beş işçi arkadaşımız hayatını kaybetti. Akabinde olay anındaki kamera görüntülerine bakılarak hazırlanan bilirkişi raporunda kaybettiğimiz iki işçi arkadaşımız ‘asli kusurlu’ fabrika yetkilileri ise ‘tali kusurlu’ olarak belirtildi. Oysa fabrikada örgütlü olan Petrol-İş yetkililerinin yaptığı açıklamalarda, fabrikada anonim şirket yapısına geçildikten sonra dışarıdan, yani OSGB’den hizmet alımına dayalı işçi sağlığı modeline geçildiği, işçi kadrosunun yarı yarıya azaltıldığı, işçilerin sadece uzmanlaştıkları atölyelerde değil, o gün iş olan atölye hangisiyse orada çalıştırıldıkları, ‘en az iş gücüyle en fazla üretim yapmak ve işçilik maliyetlerini minimuma çekmek’ anlayışının hâkim olmaya başladığı belirtildi.”
“Sıcakta çalış(tır)ma”
Açıklamada şunlar belirtildi:
“İşçiler bu kadar sıcakta çalışmak zorunda mı?” sorusu işçiler için “çalışılan ortamlarda asgari ve azami sıcaklık sınırının koyulmasını sınıfsal bir talep olarak gündemine almak ve bu taleplerin hayata geçirilmesi için mücadele etmek zorundadır.”
Açıklamada ayrıca Davutpaşa, Hendek, Çelikaslan Tekstil’de gerçekleşen iş cinayetleri davalarında adaletsizliğin sürdüğü vurgulandı.
“İSİG direnişleri sürüyor”
Devam eden direnişler hakkında, açıklamada şu bilgiler verildi:
“Haziran ayında Limter-İş, İnşaat-İş, Dev Yapı-İş, Sosyal-İş, Enerji-Sen ve Dev Turizm-İş sendikaları, ‘Sıra kimde? 8 haftada 9 iş cinayeti, sıranı bekleme, örgütlen! pankartıyla; ‘İş kazası değil bu bir cinayet’, “Çalışırken ölmek istemiyoruz” sloganları atarak yürüyüşe geçti ve Tuzla İçmeler Caddesi’ni iş cinayetlerine karşı trafiğe kapattı ve Ada Tersanesi’ne kadar polisin engellemelerine rağmen yürüdü. Tıpkı Tuzla’da olduğu gibi Türkiye’nin dört bir yanında İSİG direnişleri sürüyor, sürecek...”