İş cinayetleri kaderimiz değildir…

Çözüm kendi ellerimizde, mücadelemizde!

Başka işçi kardeşlerimizin hayatını kaybetmemesi için tüm işçileri bu sömürücü asalaklardan hesap sormaya, insanca çalışmak ve yaşamak için örgütlenmeye, mücadeleye çağırıyoruz.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 05 Kasım 2021
  • 18:10

Türkiye’de işçilerin çalışma ve yaşam koşulları her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Patronlar tarafından daha fazla iş yapmamız istenerek iş yükümüz sürekli arttırılırken, ücretlerimiz sürekli düşüyor, açlık ve yoksulluk ile daha fazla işçi kardeşimiz boğuşuyor. Bununla beraber az işçiyle daha fazla üretim yapmaya çalışan sermayedarlar, geçmiş yıllarla kıyaslanamayacak bir iş yükünün altına bizi sokuyor.

Artan sömürüyle birlikte sağlığımız için iş güvenliği önlemlerinin gerekli ve yeterli biçimde alınmaması nedeniyle daha sık iş kazalarına uğruyor, iş cinayetlerinde kardeşlerimizi kaybediyoruz. Geçtiğimiz günlerde İSİG Meclisi’nin son 20 yıla dair verileri memlekette işçi katliamı yaşandığını ortaya koyuyor. Kayıtlara geçtiği kadarıyla son 20 yılda 28 bin 380 işçiyi iş cinayetlerinde yitirdik.

İşte bu iş cinayetlerinden biri de dün Çerkezköy’de bulunan İndomie-Adkoturk fabrikasında gerçekleşti. 31 yaşındaki Hayri isimli arkadaşımız makina başında kalp krizi geçirdi. Bir saat boyunca müdahale edilmeyen arkadaşımız hastaneye kaldırılsa da tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Ağır çalışma koşulları, daha az işçiyle daha fazla üretim politikası bir işçi kardeşimizin daha yaşamına mal olmuştur. Öyle ki yaklaşık 600 işçinin çalıştığı fabrikada işyeri hekiminin olmaması, doğru müdahaleyi de geciktirmiştir. İş yükü hafifletilmiş ve işçilere işyerinde düzenli tetkikler yapılmış olsa Hayri arkadaşımız hayatını kaybetmeyebilirdi.

Bu yüzden diyoruz ki önlenebilecek her ölüm bir cinayettir. Bunun sorumlusu da gözlerini kâr hırsı bürümüş sermayedarlardır.

Indomie fabrikasında işçiler işte bu sömürü ve ağır çalışma koşullarına karşı aylardır bir mücadele veriyorlar. Tek talepleri var o da “İnsanca çalışma ve yaşam koşulları”! Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler, sendikal yetkiyi kazanmalarına ve greve çıkmalarına rağmen, patron sendikayı tanımadı ve grevdeki birçok işçiyi işten çıkardı. Kapı önünde direniş, Indomie sermayedarlarının bu saldırılarına karşı devam ediyor. Ve eğer ki içeride bu ağır koşullara boyun eğen işçiler de mücadeleye katılmış olsalardı bu cinayet gerçekleşmeyebilir ve Hayri yaşıyor olabilirdi.

Bu yüzden başka işçi kardeşlerimizin hayatını kaybetmemesi için tüm işçileri bu sömürücü asalaklardan hesap sormaya, insanca çalışmak ve yaşamak için örgütlenmeye, mücadeleye çağırıyoruz.

DEV TEKSTİL Trakya Temsilciliği