HT Solar’da TİS imzalandı... Mücadeleye devam!

Koronavirüs salgını ülkede hızla yayılırken, fabrikalarda vakalar bir bir ortaya çıkıyorken HT Solar’da üretim tam gaz devam ediyor, üstelik üretim kapasitesi yükseltilerek. Yani HT Solar patronu kafasındaki saldırı programını devreye sokuyor. Bu nedenle önümüzdeki süreçte sınıf bilincimizi kuşanıp, birliğimizi ve örgütlülüğümüzü güçlendirmek tek çıkış yolumuzdur.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 28 Mart 2020
  • 17:58

Tuzla’da bulunan ve Birleşik Metal-İş Gebze Şube’nin örgütlü olduğu HT Solar’da toplu iş sözleşmesi bağıtlandı. Ancak sözleşme süreci HT Solar işçileri için pek kolay geçmedi. 

İlk olarak sözleşme döneminin ön dünlerinde HT Solar sermayedarı, sendikal yetkiye itiraz etti. Sendikayı fabrikalarına 3 gün süren fiili bir grev ve işgal eylemiyle sokan HT Solar işçileri de patronun toplu iş sözleşmesi ve sendika haklarına dönük bu saldırısına karşı üretimi kademe kademe yavaşlattı. Birleşik Metal Gebze Şube yönetimi de itiraz geri çekilene kadar masaya oturmayacaklarını söylediler. Üretimden gelen gücün kullanılması karşısında patron itirazını çekmek zorunda kaldı. 

Patronun itirazını çekeceğine dair güvence vermesinin ardından müzakereler de başladı. MESS ile imzalanan satış sözleşmesini kendisine kalkan yapan HT Solar sermayedarı, HT Solar işçisine MESS sözleşmesini dayattı. MESS kodamanları binlerce işçiye TÜPRAŞ ve kamu TİS’lerini sopa olarak gösterirken, HT Solar sermayesinin de HT Solar işçisine MESS sözleşmesini ölçüt olarak göstermesi sermaye içindeki tutum birliğini göstermektedir. 

Sözleşmede neler var?

Yoksulluk sınırının 7 bin liraya dayandığını, kaşıkla verilenin kepçe ile alındığını, enflasyon canavarının maaşlarımızı her geçen gün erittiğini en iyi biz işçiler yaşıyor, biliyoruz. Yüzde 22’lik ücret zammı, MESS sözleşmesi ve imzalanan farklı TİS’lere kıyasla yüksek dahi olsa çıplak ücretleri neredeyse asgari ücret düzeyinde olan HT Solar işçisini yoksulluk sınırına bile yaklaştırmayacaktır. Ücret zammı farklı sözleşmelere kıyasla yüksek gözükse de meseleyi böyle görmek önemlidir. HT Solar sermayesi bütün kârını bizim alınterimiz ile sağlamaktadır. Onların bütün zenginliği bizden çaldıklarıdır. 

Birçok fabrikada sıradan ve temel haklar olan ikinci çay molası, yılda 4 erzak, banka promosyonu, tamamlayıcı sağlık sigortası vb. bir dizi hak bu sözleşme ile kazanılabilmiştir. %75 olan hafta içi fazla mesai oranı %100’e, hafta sonu mesaisi %150’ye, bayram mesaisi %150 den %200’ye çıkartılmıştır. Sözleşmeyle birlikte bir dizi diğer maddede de ilerleme sağlanmıştır. Bu açılardan, HT Solar işçileri bu sözleşme ile sendikalı işyerlerinin elde ettiği kazanımlara kavuşmuştur.

Aslolan ücret zammı değil, bilinç ve örgütlülüktür!

Sözleşme süreçleri fabrikalarda işçilerin çalışma ve yaşam şartlarını daha fazla tartıştığı, istemleri ve talepleri üzerine kafa yorduğu süreçlerdir. Bu açıdan bu süreç salt masa başında üçe beş eklenmesinin hesabının yapıldığı dönemler olarak değil, emek-sermaye çelişkisinin daha somut anlatılabileceği, buna karşı bilinç ve örgütlülük düzeyinin geliştirileceği süreçler olarak değerlendirilebilmelidir. Asıl kazanım da buradan ölçülmelidir. Mesele kaç talep elde edildiği, kaça imza atıldığından ziyade bu süreçte taban inisiyatifi açığa çıkarılabildi mi, işçiler süreçte etkin birer özne miydi, talepler oluşturulurken ihtiyaçlar üzerinden meşru istemler mi ortaya konuldu yoksa patronun verebileceği mi baz alındı, bu ve benzeri sorulara verilecek yanıtlar belirleyici olacaktır.

Asıl kazanım fabrikada yapılacak sendikal eğitimlerdir!

HT Solar sözleşmesinde işçilerin asıl kazanımı her ay fabrikada mesai saatleri içinde yapılacak olan sendikal eğitimler oldu. Ücretler erir, sosyal haklar erir; bize asıl kazandıracak olan bilincimizdir, örgütlülüğümüzdür. Bunu geliştirmenin önemli alanlarından bir tanesi de eğitimlerdir. Bunu fabrikada mesai saatleri içinde gerçekleştirebilmek patrondan söküp aldığımız en önemli kazanımdır. Eğitim hakkının kendisi kadar, bu eğitimlerin içeriğinin nasıl doldurulacağı da önemlidir. Burada da görev, öncü HT Solar işçilerine düşüyor. Eğitimlerin sınıf mücadelesinin yasalarını öğreten, pratiğe çubuk büken, yol gösteren şekilde ilerlemesi söz-yetki-karar hakkını işçilerinin kullanmasında ve inisiyatifi ele almasında önemli bir rol oynayacaktır.

Mücadele bitmedi, sınıf kavgası devam ediyor!

Toplu sözleşme süreci geride kaldı. Ancak mücadelemiz sadece sözleşmelerden ibaret değildir. Geçtiğimiz dönem onlarca arkadaşımız gönüllü çıkış adı altında işten ayrılmak zorunda bırakıldı. İşçi sayısı azalmasına rağmen üretim artarak devam etti. Sözleşmenin imzalanmasının ardından HT Solar sermayedarı kaşıkla verdiğini kepçeyle almak istercesine üretim sayılarını yükseltti. Koronavirüs salgını ülkede hızla yayılırken, fabrikalarda vakalar bir bir ortaya çıkıyorken HT Solar’da üretim tam gaz devam ediyor, üstelik üretim kapasitesi yükseltilerek. Yani HT Solar patronu kafasındaki saldırı programını devreye sokuyor. 

Bu nedenle önümüzdeki süreçte sınıf bilincimizi kuşanıp, birliğimizi ve örgütlülüğümüzü güçlendirmek tek çıkış yolumuzdur. Genç bir fabrika olmasına rağmen sendikayı işgal ve fiili grev ile kazanan, örgütlülüğüne yapılan saldırı karşısında üretimden gelen gücünü kullanmaktan çekinmeyen HT Solar işçisi bunun potansiyelini fazlasıyla taşımaktadır.

Gebze’den bir MİB’li