AKP iktidarının rant ve talan politikalarından biri de Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapma projesi idi. Tarihler 2013 Mayıs ayının son günlerini gösterdiği zaman AKP iktidarı kapitalist bir mantık ile "gölgesinden yararlanamayacağı ağacı kesmek" politikasını Taksim Gezi Parkı’nda hayata geçirmek istedi. Yıkım ekiplerini, emniyet gücünü bir gece yarısı operasyonu ile Gezi Parkına sürdü. Amaç belliydi, Gezi Parkı’nı ranta açmak. Ancak ağacına, doğasına, geleceğine sahip çıkanlar bu kapitalist rant politikasına izin vermedi. Gezi Parkı’nda nöbet tutan küçük bir grup, AKP iktidarının saldırganlığı üzerine bir gecede milyonlara dönüştü. Gezi Parkı artık Taksim`e sığmıyordu. 28 Mayıs`tan itibaren "Her yer Taksim, her yer Gezi" oldu. 81 ilin 80'inde milyonlar sokağa çıktı. Türkiye`de ezen ve ezilen arasındaki mücadele tarihinde eşine rastlanmayan ve günlerce süren bir mücadele yaşandı. 7`den 70`e, kadını erkeği ile emekçiler AKP iktidarının rant, talan ve sömürü politikalarına dur demek için alanları doldurdu. AKP iktidarı, bu karşı koyuşa ise vahşetini artırarak cevap verdi. Eli satırlı, palalı, silahlı resmi ve gayri resmi cellatlar sokaklarda muhalif avına başladı.
Ethem Sarısülük, Berkin Elvan, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım, Hasan Ferit Gedik işkence ve gaz fişeği ile katledilirken İrfan Tuna, Selim Önder, Zeynep Eryaşar, Serdar Kadakal`da polisin sıktığı yoğun gazdan kaynaklı hayatlarını kaybettiler.
Bu katliamları gözaltı ve tutuklama terörü izledi. Binlerce insan AKP iktidarının rant ve sömürü politikalarına dur dediği için soruşturmadan geçirildi, işlerinden edildi, gelecekleri çalındı ve hapishanelere konuldu. Ancak "bu daha başlangıç, mücadeleye devam" şiarı hiç bitmedi.
8 yıl sonra bugün AKP-MHP iktidarı emekçilerin hayatını mahvetmeye ve doğayı yok etmeye devam ediyor. Rant, talan, sömürü ve soygun çeteleşmiş-kokuşmuş sistemde aralıksız sürüyor. Rize-İkizidere başta olmak üzere emekçiler her koşulda doğasına sahip çıkmak için direniyor. Her yanı Cengiz Holding gibi doğa katliamcılarıyla ve Çakıcı-Peker örneğinde olduğu gibi çetelerle iç içe geçmiş bu rant, talan ve sömürü iktidarı karşımızda yıkılmayı bekleyen bir bina gibi duruyor. Bir tuğlasını çeksek enkaza dönüşecek bir sermaye iktidarı var karşımızda. İşte bu yüzden Haziran (Gezi) direnişi 8. yılında birleşik mücadelenin önemini bize hatırlatmaya devam ediyor.
Metal İşçileri Birliği