Gezi davası Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin verilen beraat kararlarını bozmasının ardından tekrar görüldü. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde toplam 51 kişi Gezi Direnişi sırasında “hükümeti yıkmaya teşebbüs ettikleri” iddiasıyla yargılandı. Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına hükmederek bir sonraki duruşma 6 Ağustos tarihine görülecek.
***
30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava için tutuksuz yargılanan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay ile çok sayıda avukat, milletvekilleri ve uluslararası gözlemciler salonda yerini aldı. Osman Kavala duruşmaya cezaevinden SEGBİS ile katıldı.
“Gezi’yi kirletemezsiniz!”
Dava öncesi adliye önünde basın açıklaması yapıldı. İlk sözü alan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu “Gezinin bitmek bilmeyen davalar silsilesiyle gözdağına çevrilmesi amacını taşıyor” dedi. Durakoğlu konuşmasına şu şekilde devam etti:
“2013'te bu yana siyasal stratejinin yargı eliyle uygulaması anlamını taşıyan 3. Versiyonu başlayacak. Gezinin bitmek bilmeyen davalar silsilesiyle gözdağına çevrilmesi amacını taşıyor. Fetö delil uydururken uydurulmuş delillerin kıymetli kılındığı bir davadır. İçerikten yoksun kanıtsız bir davadır ki kendi heyetlerini bile ikna edemiyorlar. Bu dava da beraatla sonuçlanacaktır. Geziyi onurla taşıyacağız.”
Ardından Taksim Dayanışması adına okunan basın metninde “Dava kurgu, Gezi gerçek. Gerçekleri silemez, Gezi’yi kirletemezsiniz” denilerek şunlar ifade edildi:
“Gezi Direnişi mesnetsiz ithamlarla 3. kez karalanmak isteniyor. Barışçıl direnişin meşru gerçekliği ısrarla çarpıtılmak isteniyor. Taksim Dayanışması olarak son derece açık ve net ifade ettiğimizi yeniliyoruz: Geziyi kirletemezsiniz. Geziyi suçla anılan bir eyleme dönüştürmenize izin vermeyeceğiz. Sipariş senaryolarla demokratik hak ve taleplerimizi, Abdocan'ın Ethem'in, Ali İsmail’in, Berkinin düşlerinin kirletilmesine izin vermeyeceğiz. Polise şiddet emri verenler, bu şiddete emir verenler, koruyan kollayanlar yargılanmalıdır. Demokrasiye güç vermiş milyonlarca yurttaşımız yargılanmak isteniyor. Dava geri çekilmeli, arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmesi, Osman Kavala serbest bırakılmalıdır. Taksim Dayanışması'nda suç örgütü çıkarmaya çalışarak kendi hukuksuzluklarını örtmeye çalışanlara bir kez daha sesleniyoruz: Dayanışma ve emek yargılanamaz.”
Saat 10.00’da dava başladı. Mahkeme başkanı salonun boşaltılmasını istedi ancak kimse salon dışına çıkmadı. Duruşmaya ara verildi.
Mahkeme Başkanı İstinaf mahkemesinin bozma ilamını okuduktan sonra salonda bulunanlara söz verdi. Mücella Yapıcı ve Tayfun Kahraman bozma ilamını reddettiğini söyledi.
Atalay: “Gezi direnişi adalet, eşitlik ve özgürlük umududur”
Daha sonra söz alan Can Atalay şunları ifade etti:
“‘Ben bu karara uymak zorundayım’ diye başladınız. Ama şunu anımsatmak isterim. Bozma sonrası serbestlik uyarınca bu dosyadan beraat kararı verilmesi gerektiği açık. Yargıtay gökyüzünün altındaki her şeyi dosyadaymış gibi toplamaya çalışıyor. Bu dosyadan hiçbir şey beklemeden beraat kararı verilmeli. Biz gölgede kalıp üzerimize yorganı çekerek beraat verin demiyoruz. Korkarak bize beraat kararı verin demiyoruz. Hukuki olarak istiyoruz.”
Osman Kavala’nın beraat ve tahliye kararı sonrası cezaevinden çıkamadan yeniden tutuklandığını hatırlatan Atalay “ Cumhuriyet tarihinin en yaygın halk tepkisine alçak bir çeteye kanma suçlaması yapılmasını elimizin tersiyle itiyoruz” dedi. Bunların yanı sıra Atalay şunları ifade etti:
“Gezi direnişi adalet, eşitlik ve özgürlük umududur. Gezi bu ülkenin kaderine sahip çıkma iradesidir. Ben Gezi’nin toplumsal bakiyesini ancak onurla taşırım ve Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz.”
Kavala: “Asıl gerekçe farklı davaları birleştirmenin önünü açmak”
Dosyanın tutuklu ismi Osman Kavala’nın bozma ilamına karşı beyanına geçildi. Kavala şunları söyledi:
“Bozma kararının altında yatan asıl gerekçe, farklı davaların birleştirilmesinin önünü açmaktır. Bozma kararında ne beni ne diğer suçlananları suçla ilişkilendirecek bir öge bulunmuyor. Asıl gerekçe farklı davaları birleştirmenin önünü açmak. Anladığım kadarıyla bu siyasi davalarda algı yaratmak için elverişli bir yöntem. Beraat kararının bozulması davaların birleştirilmesi için atılan bir adımdır. Davaların birleştirilmesi de 8 yıl önce algı yaratmak için hazırlanmış ama mahkemelerin verdiği beraat kararıyla inandırıcılığını kaybetmiş bir senaryoyu canlandırma teşebbüsü olacaktır.”
“Bu dava hukuk garabetidir, bir utançtır”
Kavala'nın ardından avukatların beyanlarına geçildi. Ali Hakan Altınay'ın avukatı Tora Pekin, istinaf mahkemesinin bozma kararına dair beyanda bulundu. “Bu dava hukuk garabetidir, bir utançtır” diyen Yapıcı, Kahraman ve Atalay'ın avukatı Fikret İlkiz şunları söyledi:
“Biz durduğumuz yerde duruyoruz, Osman Kavala da. Mücella Yapıcı hakkında beraat kararı kesinleşti, buna itiraz etmediler. Ama öncesinde mahkeme iki kez iddianameyi iade etti. Üçüncü kez aynı isnatlarla bir sanığı yargılamış olacaksınız. Siz bizim müvekkillerimiz için yurtdışı yasağı koydunuz. Dava ilk açıldığında bizim hakkımızda tutuklama ya da adli kontrol tedbiri istenmemişti. Ama siz verdiniz. Gezi davasının bugün içinde bulunduğu duruma bakarsanız birleştirilmelerle bir mahkûmiyet kararı verilmesine ilişkin bir karar asla hukuki değildir.”
Ardından duruşmaya 20 dakika ara verildi. Aranın ardından avukatlar istinaf mahkemesinin bozma kararına ilişkin beyanlarına devam ediyor. Osman Kavala'nın avukatı Köksal Bayraktar, 20 sayfalık istinaf mahkemesinin kararındaki bazı noktalara dikkat çekti.
Çarşı davası ile birleştirilmesi talebine dair konuşan Bayraktar, “Bu dava, çarşı davası bizimle ilgili değil ki. Çarşı davasını bilmiyorum, kimler sanıktır bilmiyorum. İstinaf 3. Ceza Dairesi nasıl biliyor? Yargıtay dairesi nasıl biliyor?” diye sordu.
Savcı Kavala için tutukluluk halinin devamını istedi
Mütalaasını sunan duruşma savcısı, Çarşı davası dosyasının incelenmesini ve Kavala'nın tutukluluk durumunun devamına karar verilmesini talep etti. Osman Kavala ise şunları ifade etti:
“Gezi protestolarının bir komplo olduğu kurgusu iktidarca benimsendiği ve siyaseten kullanıldığı için, bu anlatıya ters düşen beraat kararlarının bozulması benim için şaşırtıcı olmadı. Gene bu anlatı gereği, bir komplo olarak Gezi protestolarını planladığım, yönettiğim ve finanse ettiğim algısının canlı tutulması için; aleyhime hiçbir delil olmamasına rağmen, Gezi davasından beraat etmiş olmama rağmen, AİHM’nin tutuklanmamın hak ihlali olduğuna hükmetmesi ve derhal serbest bırakılmamı talep etmesine rağmen, cezaevinde tutulmam gerekli görüldü. Suçlamalar değişiyor, bayrak yarışlarında bayrağın elden ele geçmesi gibi farklı yargıçlar ve mahkemeler yere düşürmeden tutukluluğumu birbirlerine geçiriyorlar.”
“1947 yılında yürütülmüş olan Nazi dönemi yargıç ve savcılarının yargılandığı Adalet Davası’nda 'suikastçının hançeri, yargı görevlisinin cübbesi altında gizlenmişti' değerlendirilmesi yapılmıştı” diyen Kavala son olarak şunları söyledi:
“AİHM’nin tespit ettiği gibi yetkiyi kötüye kullanarak kişiyi özgürlüğünden mahrum bırakmak ve bu davranışı devam ettirebilmek için yasaların dışına çıkarak adaleti yanıltmak da, yukarıdaki değerlendirmeyi düşündürmektedir. Mahkemenizin bu eyleme son vereceğini ümit ediyorum.”
Aytöre: “Yargı Kavala’nın tutuklu kalması için hukukla yarışıyor”
Kavala'nın Avukatı Tolga Deniz Aytöre şunları ifade etti:
“Bunun tek bir sebebi var: Kitlesel yargılamalarla kalabalık oluşturularak Kavala'nın tutukluluğunu uzatılmaya çalışılıyor. Çünkü 'casusluk' suçlaması tutuklamayı taşıyamıyor artık. Biz Kavala’nın tutuklu kalması için yargının hukuka karşı verdiği mücadeleye şaşırıyoruz.”
Aytöre'nin beyanı sonrası duruşmaya ara verildi.
Kavala’nın tutukluluk haline devam
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, birleştirme hususunun değerlendirilmesi için Çarşı davası dosyasının istenmesine karar verdi. Mahkeme oy çokluğu ile Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına hükmederek bir sonraki duruşmanın 6 Ağustos 2021'de görülmesine karar verdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul