Göçmen Sendikası Girişimi, Vezir Muhammed Nourtani'nin katledilmesini ve cesedinin yakılmasını İstanbul ve Ankara’da protesto etti. Eylemlerde “Göçmenlerin canı patronların madenlerinden değerlidir” pankartı açıldı.
Kadıköy Süreyya Operası önünde yapılan eylemde basın açıklamasını Göçmen Sendikası Girişimi üyesi Burcu Çıra okudu.
Çıra, Nourtani’nin çalıştırıldığı kaçak madende önce fenalaşmış sonra da madenin faaliyette olduğu açığa çıkmasın diye hastaneye götürülmek yerine patronu tarafından darp edilip yakılarak öldürüldüğünü söyledi. Çıra şöyle devam etti:
“Vezir Mohammad Nourtani, Zonguldak’ta ve diğer şehirlerde işletilen kaçak maden işyerlerinde çalıştırılan binlerce göçmen işçiden yalnızca biriydi. Bu madenlerde işlenen suçların, iş cinayetlerinin üzeri vicdanlara sığmaz zalimliklerle örtülmeye çalışılıyor, patronlar ise cezasızlıkla korunuyor. O yüzden sormak gerekir, aynı zamanda MHP Gelik Belde Başkanı olan Hakan Körnöş’un sahibi olduğu bu kaçak maden denetimlerden nasıl bu kadar kolay sıyrıldı? Enver Gideroğlu ve Hakan Körnöş böylesi korkunç suçu işleyecek cürreti nereden buldu?”
“2023 yılında en az 100 göçmen işçi katledildi”
2023’ün 10 ayında en az 1634 işçi iş cinayetinde hayatını kaybettiğinin belirten Çıra, 2023 yılında en az 100’ü göçmen işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini belirtti. Çıra şöyle devam etti:
“Biz biliyoruz ki bu ülkede işçi canı kıymetsiz, göçmen işçi canı ise daha da kıymetsiz görülüyor. Patronlar için birer gider kaleminden ibaret olan işçi yaşamı, ödenmesi gereken para cezalarından da ucuz. Bu yüzden sadece 2023’ün 10 ayında en az 1634 işçi iş cinayetinde hayatını kaybetti, bunların en az 100’ü göçmen işçilerden oluşuyor. Sayı ile ifade etsek de her birinin ayrı ayrı yaşamı, ailesi, geleceğe dair hayalleri vardı. İş cinayetlerinin normalleştirilmesini kabul etmiyoruz, buna alışmayacağız. Bu açıdan Vezir Mohammad Nourtani cinayeti münferit bir olay olarak görülemez, ülkede sistematikleşmiş işçi kıyımının ne yazık ki acı bir örneğidir.”
Göçmen işçilerin ve kadınların katledildiğine dikkat çeken Çıra, yargının failleri koruduğunu vurgulayarak 2 yıl önce İzmir Güzelbahçe’de Suriyeli inşaat işçilerinin yakılarak katledildiğini ve katillerin korunduğunu hatırlattı.
İş cinayetlerine karşı örgütlü bir mücadele yürütmek gerektiğinin altını çizen Çıra “Devlet yargısıyla, kolluğuyla bu hukuksuzluk, adaletsizlik düzenine son vermeyerek işlenen suçlara seyirci kalıyor” dedi.
“Çalışma haklarımızı da yaşam haklarımızı da birlikte savunacağız”
Katliam ve sömürü rejimine karşı birlikte ortak hareket etmek gerektiğini söyleyen Çıra şöyle devam etti:
“Sermaye, devlet ve düzen güçleri yerli-yabancı ikilemi yaratarak buradan kendilerine çıkar sağlıyor, emekçi halkları birbirine düşman etmeye çalışıyor. Buna izin vermeyeceğiz. Çalışma haklarımızı da yaşam haklarımızı da birlikte savunacağız. Bizi hayatta ırkla, dilde, dinde ayırıp, ölümde birleştiren bu katliam ve sömürü rejimine karşı birlikte kardeşçe yaşamayı başaracağız. Soma’da, Ermenek’te, Bartın’da katledilen maden işçilerini unutmadığımız gibi Vezir Mohammad Nourtani’yi de unutmayacağız. Ailesinin acısını paylaşıyor ve tuttukları yasa ortak oluyoruz. İş cinayetlerinde kaybettiğimiz her bir işçi kardeşimizin acısı ve öfkesiyle bu sömürü düzeninden hesap soracağız.”
Eylem boyunca “Göçmen cinayetleri politiktir”, “Nourtani’yi unutma unutturma”, “İşçilerin birliği sermayeyi yakacak” ve “Nourtani’n hesabı sorulacak” sloganları atıldı.