Kod-29’a karşı yapılan Ankara Yürüyüşü’nün deneyimlerinin aktarıldığı “Söyleşi! Kod Adı; 29”un 8.’si 26 Eylül’de Esenyurt’ta gerçekleştirildi.
DEV TEKSTİL’de gerçekleştirilen söyleşi, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu temsilcisinin sunumuyla başladı. Ankara Yürüyüşü’nün taleplerinden ve mücadele çağrısından bahsedilen açılış konuşmasının ardından, Sinbo direnişçisi Dilbent Türker ve TOMİS İstanbul Temsilcisi Onur Eyidoğan’ın sunumuna geçildi.
Dilbent Türker son noktası Çalışma Bakanlığı olan Ankara Yürüyüşü’nü, keyfi uygulamalara ve hak gasplarına karşı işçi sınıfını mücadeleye çağıran bir çizgide örgütlediklerini ifade etti. Çalışma Bakanlığı’nın işçi sınıfının acil taleplerine yanıt vermeyeceğinin bilincinde olduklarını vurgulayan Türker, asıl hedeflerinin devrimci sınıf sendikacılığı bakışı ile işçi sınıfının mücadele etmesini sağlamak olduğunu ifade etti.
TOMİS İstanbul Temsilcisi Onur Eyidoğan ise günlük yürüyüş süresince ve tüm Sinbo direnişi boyunca fiili-meşru mücadele hattını nasıl ete-kemiğe büründürdüklerini özetledi. Ankara Yürüyüşü’nü keyfi bir şekilde engellemeye çalışan sermaye devletinin karşısında keyfi yasakları tanımayarak işçi sınıfının haklı ve meşru mücadelesi üzerinden hareket ettiklerini anlattı. Sermaye devletinin izlediği yasakçı ve saldırgan tutumun gerisinde, işçi sınıfının ayağa kalkmasına engel olma çabasının yer aldığını belirtti. Sinbo direnişinin ilk günlerinden itibaren ısrarlı bir şekilde ortaya koydukları birleşik mücadeleyi örgütleme çabası içerisinde olduklarını anlattı.
Emeğimiz ve özgürlüğümüz için: İşçi-Emekçi Mitingi!
Etkinliğin devamında, sermayedarların saldırılarına karşı mücadele eden işçilerin, sendikaların ve ilerici, devrimci kurumların bir arada düzenleyeceği “Emeğimiz ve özgürlüğümüz için işçi ve emekçi mitingi”nin bu bakışın ürünü olduğuna işaret edildi. Mitingin bu açıdan yaygın ve güçlü bir hazırlıkla örgütlenmesinin öneminden bahsetti.
Verilen aranın ardından soru cevap bölümüne geçildi. Söyleşiye katılan işçi ve emekçiler görüşlerini paylaştılar. Bu bölümde sınıf hareketinin geriliği koşullarında mücadelenin zorlukları ve bunu aşmanın olanakları ve yöntemleri üzerine tartışıldı. Metal, tekstil işçileri ve emekçiler mitingin ön hazırlık sürecinde yapılması gerekenlere ilişkin düşüncelerini paylaştı.
BDSP adına yapılan konuşmada ise işçi hareketi geri olduğu zaman yalnızca işçi sınıfının değil tüm toplumsal katmanların kaybettiğine değinildi. Bu nedenle, işçi hareketinin güçlenmesi en basit demokratik hakkın kazanılması açısından önemlidir denildi. Mitingin işçi sınıfının mücadelesinin güçlenmesi ve içinde bulunduğu gerici cendereden çıkması için önemli bir araç olduğu belirtildi.
Son olarak direnişçiler Kod-29 başta olmak üzere, işçi sınıfının yaşadığı sorunlara karşı mitingin önemli bir yerde durduğunu söylediler. Bürokrasinin değil işçilerin kürsüsünün kurulacağı mitingin sınıf mücadelesini güçlendireceğini belirttiler. Söyleşiye katılan işçi ve emekçilere bu sürecin her aşamasına etkin bir şekilde katılma çağrısı yaptılar. Müzik dinletisi ile sona eren söyleşi oldukça canlı bir atmosferde geçti.
Kızıl Bayrak / Esenyurt