DİSK Yönetim Kurulu 18 Aralık Göçmenler Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, göçmen işçi ve emekçilerin çalışma izninin patronların insafından çıkarılmasını, kayıtlı çalışmanın ivedilikle tüm göçmen mülteci işçiler için sağlanmasını istedi.
Türkiye’deki mülteci işçilerin insanlık dışı şartlarda, resmi asgari ücretin çok altında ücretlerle, hiçbir hakları, güvenceleri olmadan, sadece bir sonraki gün de işe gidebilmek için çalıştığını belirten DİSK, ülkede 3 milyon 237 bin 585 kişinin geçici koruma statüsüyle yaşadığına dikkat çekti. Bu statüye sahip olup kayıtlı çalışan işçi sayısının sadece 91 bin 500 ve eğitimde olanların ise 789 bin olarak yayınlandığını aktaran DİSK şunları dedi:
“Bu resmi verilere göre 2 milyon insanın kayıtlı istihdamda veya eğitimde olmadığı ortaya çıkmaktadır. Kadınların iş gücüne katılımda geride oldukları da düşünüldüğünde, 1 milyondan fazla kişi kayıtsız, sigortasız şekilde çalıştırılmaktadır. Bu kişiler başta tekstil, hazır giyim ve deri ve inşaat iş kollarında olmak üzere farklı iş kollarında çalışmaktadır.”
Geçici koruma adı verilen statünün, insanların hayatlarını ne şekilde sürdüreceklerini ve geleceklerini belirsizleştirdiğini belirten DİSK, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Geçici koruma statüsünde bulunan kişilerin çalışmak istediklerinde çalışma izni alması gerekmektedir. Geçici koruma statüsündeki kişiler çalışmak, iş bulabilmek umuduyla kayıtlı oldukları illerden büyükşehirlere göçmektedir. Kayıtlı oldukları il ikamet ettikleri il olmadığı için çalışma izni almaları, çocuklarını okula kaydettirmeleri mümkün değildir. Hatta kayıtlı olmadıkları illerdeki hastanelerde sağlık hizmeti bile alamamaktadır. Göçmenlerin çocukları bazen yaşam zorluklarından, bazen de ikamet ettikleri il ailelerinin kayıtlı olduğu il olmadığından dolayı okula gidememekte, erken yaşta çalışmak zorunda kalmaktadır. Çocuklar belli bir yaşa geldiğinde ailenin gelire ihtiyacı olması sebebiyle babanın çalıştığı yerlere, işe gönderilmektedir. Babaların sigortasız şekilde, iş sağlığı ve güvenliğinden bahsedilemeyecek ortamlarda çalışıyor olması çocukları da etkilemektedir.”
Mültecilerin, patronların neredeyse hiçbir ceza almadığı iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği vurgulanan açıklamada şunlar ifade edildi:
“Arkada bıraktıkları ailelerinin yaşamları yaşanan adaletsizlikle daha da zorlaşmaktadır. Türkiye’de modern zamanda kölece çalışma koşulları ve çocuk işçilik sorunları artık yaygın hale gelmiştir. Bu problemler ülkemizdeki kapitalist ekonominin kâr hırsından kaynaklanmaktadır. Göçmen ve mültecilerin haklarının gasbı, yerli işçi ve emekçiler için de tehdit oluşturmaktadır. Güvencesiz ve kayıtsız göçmen emeğiyle ülkemizde ücretler genel seviyesi aşağıya çekilmek istenmektedir.”
DİSK, bu duruma son vermek için acilen atılması gereken adımları şöyle sıraladı:
“Göçmen işçi ve emekçilerin çalışma izni patronların insafından çıkarılmalıdır; kayıtlı çalışma ivedilikle tüm göçmen mülteci işçiler için sağlanmalıdır. Çocuk işçiliğin önüne geçilerek, göçmenlerin dil bariyerine takılması ortadan kaldırılmalıdır. Eğitim tüm çocuklar için eşit hale getirilmeli, eğitimden ayrılan göçmen çocukların eğitimle buluşması sağlanmalıdır. Tüm bunların gerçekleşmesi için başta sendikalara düşen -yerli ve göçmen- tüm işçilerin ortak mücadelesi örgütlemektir. Yerli ve göçmen işçilerin hakları için, kayıtlı çalışma için, güvenceli bir gelecek için birlikte mücadele çağrımızı yineliyoruz.”