"Demiryolu halkındır satılamaz"

BTS üyeleri İzmir'de eylemlerini 41. haftasında sürdürdü, "Yılmayacağız, sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz! Demiryolu halkındır satılamaz!" dedi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 26 Ekim 2021
  • 08:33

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) İzmir Şubesi Alsancak gar önünde bir araya gelerek demiryollarının satılmasına ve sürgünlere karşı eylemin 41. haftasında devam etti.

Basın açıklamasında, KESK bileşenleri üzerindeki baskı ve sürgün politikaların değinilerek amacın KESK’i ve üyelerini yıldırmak olduğu ifade edildi. “KESK bugüne kadar mücadelen vazgeçmesi bundan sonrada vazgeçmeyecek” denilen açıklama şöyle devam etti:

“AKP, tüm kamu emekçilerini kendisine kapı kulu yapmayı arzulamaktadır. Kamu emekçilerinin kendisini insana, topluma ve doğaya karşı değil, sadece ama sadece AKP’ye karşı sorumlu görmesini istemektedir. ‘AKP Memur Kolları’ gibi çalışan ‘yandaş sendika’ dışında kimseye yaşam hakkı tanımamaktadır.”

Açıklamada BTS üyelerine dönük saldırılar ve sürgünler hatırlatılarak, “Haksız ve hukuksuz bir şekilde yapılan sürgünlere açtığımız davalar sonucu geri dönen arkadaşlarımız oldu. Bütün sürgün edilen arkadaşlarımız görev yerlerine geri dönecekler ve bizler mücadeleye devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı. TCDD’nin özelleştirilerek sermayeye peşkeş çekilmesinden söz edilen açıklamada bunun sonuçlarına dair şuna dikkat çekildi:

“Trafik ve can güvenliği açısından yaratacağı muhtemel tehditler ile ciddi risk oluşturacaktır. Bazı eksikliklerine karşın, performansı ile haklı övgü alan bu kurumun özelleştirilmesi ile kurumsal hafızanın kaybedilmesi ve ülkemizin geleceği açısından ileride telafisi mümkün olamayacak hasarlara maruz kalması kaçınılmazdır. Bugüne kadar özelleştirilmiş kamu kurumlarında yaşanan tecrübeler bize bunu fazlasıyla göstermiştir dendi.”

“TCDD’nin özelleştirilmesine karşı mücadeleyi kamulaştırma politikaları ile yükseltme” çağrısı yapılan açıklamada son olarak şu vurguyla mücadele çağrısına yer verildi:

“‘KİT’ler zarar eder’ tekerlemesinin yarattığı kompleksten bir an önce arınılmalı ve yeni oluşturulacak güçlü kamusal kuruluş-yapılar sayesinde kamu mülkiyetinde olan, iyi yönetilen ve denetlenen bir sistem oluşturulmalıdır. Özelleştirmelerin ülkemize kaybettirdiklerinden çıkarılacak dersler ile ülke ve halk çıkarlarının gerektirdiği doğru politika ancak bu şekilde oluşturulabilecektir. Şimdi safları sıklaştırmanın, türkülerimizi hep bir ağızdan söylemenin zamanıdır. Ülkemiz ve geleceğimiz için işimize aşımıza sahip çıkmak için yan yana gelene ve mücadele etme zamanıdır.”

Kızıl Bayrak / İzmir