AtlasGlobal işçileri: O parayı alacağız

AtlasGlobal işçileri patronlarına, “Hakkımızı ver” çağrısı yapıyor.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 29 Kasım 2020
  • 11:48

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un kardeşi Ali Murat Ersoy’un sahibi olduğu havacılık şirketi AtlasGlobal çalışanları, şirketin iflasından sonra ücretlerini, kıdem ve ihbar tazminatlarını alamadı. İşçiler, patronun evinin önünde ve adliye kapılarında haklarını arıyor. Bu ana kadar işçilere sayısız söz verildi, protokoller imzalandı. Ancak bu sözlerin hiçbiri yerine getirilmedi.

'Servet,mle maaşlarınızı 7 kere öderim...'

Hacı Bişkin'in Gazete Duvar'da yer alan haberine göre AtlasGlobal'ın iflas kararı 2019 Kasım ayında kabul edildi. İşçiler ise bu karardan sonra ortada kaldı. AtlasGlobal'de 5 yıl kabin amiri olarak çalışan Ruken Azap, yaşadığı süreçten dolayı maddi ve manevi olarak yıprandığını söylüyor. Tazminatını ve içerde biriken maaşını alamayan 2 bin işçiden biri olan Azap yaşadıklarını şöyle anlattı:

“3.5 ay maaş almadan çalıştık. Bu süreçte de herhangi bir iflas kararı konuşulmadı. Bizi, 'Her şey yolunda gidiyor, sadece bir nakit akışı problemi var' diye oyaladılar. Şirketin sahibi Ali Murat Ersoy, 'Ben servetimle maaşınızı yedi kere öderim' dedi. Bizi bu şekilde kandırdı. Şubat ayında resmi olarak iflas başvurusunda bulundu ama biz hala çalışıyorduk. Bizim bundan haberimiz yoktu. Baktık ki paramız yatmıyor biz de eylem başlattık.”

'Bakan kardeşimle konuşmuyorum, diyor'

Azap, şirketin iflas kararının hileli olduğunu söylüyor:

Çünkü bu kişinin serveti ortada. Zenginliği devam ediyor. Bu isyanımızdan sonra patron, bizimle protokol imzalamak istedi. 'Ben size ödeyebildiğim kadarını öderim' dedi. Çalışanların yüzde 20'si bu teklifi kabul etmedi. Daha sonra bize, 'Diğer arkadaşlarınız da bu teklifi kabul ettiğinde size ödemeleri yaparım' dedi. Yani haklarımızı ödemek için bizi sürekli oyaladı. Bir senedir ne tazminatlarımızı ne de maaşlarımızı alabildik. Her gün hesabıma para yatmış mıdır diye bakıyorum. Psikolojim bozuldu. Turizm Bakanı, yani şirketin patronun ağabeyi Mehmet Nuri Ersoy Bodrum'da iki otel aldı. Bakanın kapısına gittiğimizde, 'Ben kardeşimle konuşmuyorum' diyor. Sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Haklarımızı almak için elimizden geleni yapacağız.”

15 yıllık emek: Hayal kırıklığı

Şirkette 15 yıl istasyon görevlisi olarak çalışan Tufan Bukan ise yaşadıkları karşısında hayal kırıklığına uğradığını söylüyor. 2016'da Sabiha Gökçen'e düzenlenen bombalı saldırı sırasında çalıştığını, 15 Temmuz darbe girişiminde yine havalimanında olduğunu ve yıllarca zor şartlar altında emek verdiğini belirten Bukan şöyle konuşuyor:

“İstasyon görevi çok zor bir görevdi. Ne bayram gördüm ne seyran. Sabah saatlerinde eve geliyordum. Mesai bile alamıyorduk. 16 saat çalıştığımı hatırlıyorum. Bu şirket, Türk Hava Yolları'ndan sonra akla ilk gelen şirketti. Ben bize bunu yapılacağını hiç beklemiyordum. Evet bir yer kapatılabilir. Ama bu şekilde değil. Son bir ay servis bile vermediler bize. Fedakarlık yaptık hepimiz. Sonuçta sonuna gelindi ve 3 ay büyük bir mağduriyet yaşandı. Herkesin hakkı verilmedi. 15 yıllık bir emekten bahsediyorum. Zor durumdayım. İş bulamıyoruz, pandemi var. Üst üste ameliyat oldum. Ruhsal olarak derinden etkilendim. Paralarınız verilecek diye söz veriliyor ama sözler tutulmuyor. İnsanlar borç alarak başka şehirlerden buraya geldi. Protokol yaptılar. Ama bu sözü de tutmadılar. Ağustos ayında yüzde 90 ücretlerimizin ödeneceğini düşünüyordum. Yine hayal kırıklığı yaşadım. Fazla bir şey istemiyorum. Sadece 15 yıllık emeğimin karşılığını istiyorum.”

Bakana ve kardeşine çağrı: O parayı alacağız!

AtlasGlobal çalışanlarının örgütlendiği Umut-Sen'in yöneticilerinden Sena Çakır, hem Turizm Bakanına hem de şirketin patronuna seslenerek, “Kapılarınızda gerekirse çadır kuracağız ve o parayı alacağız” diyor:

“Umut-Sen olarak patron karşısında güçsüz hisseden, güçlenmesi gereken her işçinin her emekçinin samimiyetle ne arkasında ne önünde tam yanındayız. Kasım 2019'dan Şubat 2020'ye kadar 3 ay maaşsız çalıştırıldılar. Kaptanlar, maaşların ödenmemesi durumunda uçuşları durduracağını söyleyince Şubat 14'de patron tarafından iflas ilan edildi. Böylece 3 aylık maaşlar, kıdemler, ihbarlar patronun cebinde kaldı. Bu Türkiye'de patronların sıklıkla başvurduğu bir yöntem. Bimekste de aynı durum söz konusu. Patron, iflası çok önceden planlayıp üzerindeki mal varlığını yurtdışı yatırımlarıyla kaçırıyor. Hem işçileri hem devleti kandırarak borçlarının icrasını imkansız kılıyor. 2000 AtlasGlobal işçisi bu yüzden iflas davasına çok da güvenmiyor. Biz işçilerin direnişinin burada çözüm getireceğini biliyoruz. Patronların bu hırsızlığı yapıp sonra da hayatlarına rahatça devam etmesine izin vermeyeceğiz. Bu yüzden Kültür Bakanı'nın ikiz kardeşi olan patron Murat Ersoy'u da bu işte parmağı olduğuna emin olduğumuz Mehmet Ersoy'u da asla rahat bırakmayacağız. Evlerine, işyerlerine gideceğiz, Meclis'te gündem edilmesini sağlayacağız, gerekirse kapılarına çadır kuracağız ve o parayı alacağız!”

'Hiç bir patron kendine fazla güvenmesin'

“Türkiye'deki tüm patronlar büyüğü küçüğü fark etmez devlet tarafından korunup kollanıyor” diyen Çakır sözlerine şöyle devam ediyor: “Bunun artık işçiler tarafından değiştirileceği bir döneme giriyoruz. Soma, Ermenek örneği, yıllardır süren direnişler bu konuda güçlü emsallerdir. Hiçbir patron artık kendine o kadar fazla güvenmesin. İşçileri böcek gibi ezip, onurlarıyla emekleriyle oynayıp sonra da başlarına hiçbir şey gelmeyeceğini sanmasınlar. İşçiler aptal değil. Patronları adım adım takip edip sessizce bir araya geliyorlar. Patronlara söyleyeceğim tek şey hayatlarına ve emeklerine çöktükleri işçilerle aralarında sürecek olan fiili ve sonuna kadar meşru savaşa hazır olsunlar."

İşçilerin talep ettiği haklar

İşçiler, şirkete 4 talepte bulunuyor:

- Ödenmemiş ücretlerinin ödenmesi

- Kıdem tazminatlarının ödenmesi

- İhbar tazminatlarının ödenmesi

- Kötü yönetimden dolayı AtlasGlobal personelinden özür dilemesi.