Ankara İşçi Meclisi’nin 1 Mayıs gündemli çağrısının tam metni şöyle:
İşçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele gününü hepimizi derinden sarsan depremlerin ertesinde ve yaklaşmakta olan 14 Mayıs seçimlerinin gölgesinde karşılıyoruz.
Yaşanan deprem felaketi sadece on binlerce canımızı aramızdan almakla kalmadı. Aynı zamanda kâr ve rant üzerine kurulu bu sistemin nasıl bir ölüm düzeni olduğunu hepimize bir kez daha gösterdi. AKP-MHP gericiliği “yüzyılın felaketi” diyerek üzerindeki sorumluluğu atmaya çalışsa da ortaya çıkan yıkım tablosunun sorumluları bizzat onlardır. Üç kuruş kâr uğruna insan canını hiçe sayan müteahhitlerin sırtını sıvazlayan, siyasi rant uğruna çıkardığı imar afları ile yıkımın boyutunu katlayan onlardan başkası değildir. Enkaz altında kurtarılmayı bekleyen binlerce insana yardım elini uzatmak yerine kendi selalarını dinletmelerini ise asla unutmayacağız.
Bu bezirganlar pandemi döneminde de bir benzerini yapmışlardı. O zaman da çarklar dönsün, patronların kasasına paralar akmaya devam etsin diye milyonlarca insanı çalışmaya zorlamışlardı. Kendileri için her türlü önlemi alırken bizleri koronavirüsün insafına terk etmişlerdi.
Onların 20 yıllık saltanatı, işçi sınıfının ve emekçilerin kanı-canı pahasına yükseldi.
Onlar yükseldikçe biz daha çok ezildik.
Onlar semirdikçe biz daha çok yoksullaştık.
Onlar güçlendikçe biz yok olduk.
Onların sefaları uğruna bizler adına kapitalizm denilen ölüm ve sömürü düzeninin kurbanları olduk.
Bu ölüm ve sömürü düzeninden sorulacak hesabımız var bizim.
Fabrikalarda, işyerlerinde emeğimizi iliğimize kadar sömürenlerden,
Yarattığımız onca zenginliğe rağmen bizi açlık ve yoksullukla terbiye etmeye çalışanlardan,
Üç kuruş kâr uğruna canımıza hiçe sayanlardan,
Her cenazemizin ardından “kader”, “fıtrat” hikayeleri anlatanlardan,
Kanımızı ve canımızı sermayedarların, emperyalist efendilerin hizmetine koşanlardan sorulacak hesabımız var.
Kardeşler!
Bizi ölüm ve sömürü düzenine mahkûm edenlerin kimler olduğunu çok iyi biliyoruz.
Kapitalist parababaları, emperyalist efendiler suçu tek başına AKP-MHP ittifakının sırtına yükleyerek bu suçun hesabını vermekten kurtulamazlar.
Üzerimize çöken 20 yıllık AKP düzeni ölüm ve sömürü düzeninin gerçek sahiplerinin saltanatı sürsün diye adım adım güçlendi. Tam da bu yüzden düzenin gerçek sahiplerinin hedef şaşırtıp düzenlerini restore etmelerine göz yumamayız.
Tam da bu yüzden bizim hesabımız sandıkla kapanmaz diyoruz. Tek başına AKP-MHP ittifakını sandıkta yenerek rahat bir nefes alamayız.
Eğer gerçekten rahat bir nefes almak istiyorsak adına kapitalizm denilen bu ölüm ve sömürü düzenine son vermek zorundayız.
Eğer gerçekten rahat bir nefes almak istiyorsak burjuvazinin karşısına bir sınıf olarak çıkmaz zorundayız. Sınıfa karşı sınıf kavgasını büyütmek zorundayız.
İşte, 1 Mayıs bu kavganın dünya çapındaki adıdır.
1 Mayıs, düşük ücretlere, uzun çalışma saatlerine, esnek çalışma koşullarına, baskıya ve mobbinge karşı emeğimizin hakkını savunduğumuz gündür.
1 Mayıs, kirli savaş politikalarına, emperyalist savaş ve işgal politikalarına karşı dünya halklarının kardeşliğini savunduğumuz gündür.
1 Mayıs, bizi Türk-Kürt, Alevi-Sünni, kadın-erkek diyerek ayrıştıranların karşısına tek bir sınıf olarak çıktığımız gündür.
1 Mayıs, insanlığın eşit ve özgür yarınlarına olan inancımızı haykırdığımız, emeğin kurtuluşunun insanlığın kurtuluşuna giden yolu gösterdiği gündür.
Bu 1 Mayıs’ta hep birlikte bizi ölüm ve sömürü düzenine mahkûm edenlerden hesap sormak için alanlarda olalım!
Emeğin kurtuluşu mücadelesini Ankara İşçi Meclisi saflarında hep birlikte büyütelim!
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın Emeğin Kurtuluşu mücadelemiz!
Ankara İşçi Meclisi (AİM)
17 Nisan 2023