“Er ya da geç, Alba sermayesi de sendikal bürokrasi de işçi sınıfına hesap verecek!”
Bizler emeğimize sahip çıkan, tacize karşı çıkan işçilerdik. Alba yönetiminin işçi-kadın-sendika düşmanı yaklaşımlarına boyun eğmedik, direndik.
Bu süreçte, sadece Alba yönetimine karşı değil, üyesi olduğumuz Petrol-İş Sendikası’nın şube ve genel merkez yöneticilerine karşı da sendikal bürokrasiye karşı da mücadele yürüttük. Direnişimizin en büyük zorlanma noktalarından birisi de bu oldu. Direnişimizi sahiplenmeyen, örgütlenme sürecinde bizleri yalnız bırakan, yetkimiz yok diyerek, tacize uğrayan, işten çıkartılan üyelerine destek olmayan Petrol-İş yönetiminin tutumu sınıf mücadelesinin neresinde durduklarını göstermektedir.
Bu tutum bütün sürecimizi boyunca önümüze engel olarak çıktı. Düşünün ki, bir fabrikada işçiler sendikaya üye oluyor, sendika yönetimi yanında değil, işçiler direnişe başlıyor, sendika yönetimi yanında değil. Haberleri olmadığı da tamamen bir yalan. İlk üyeliklerden itibaren sendika yönetiminin bilgisi dahilinde yürüyen süreçte biz Alba işçileri olarak elimizden geleni yaparken, sendika yönetimi bizlere sırtını döndü.
Bunu yaparken de Flormar’ın 2 milyon lira maliyeti olduğunu, ancak kimseyi üye yapamadıklarını ifade ederek meseleye üye sayısı ve maliyet hesabı yaparak yaklaştıklarını, maddi hiçbir beklentimiz olmamasına rağmen bir önlüğü bir şapkayı bile bize vermekten geri durdular.
Direnişin ilk günlerinde sendikaya üyelikler devam ederken sendika yönetiminin bu tutumu fabrika içinde işçilerde güvensizlik yarattı. Sendikaya üye olmasının önündeki en büyük engele dönüştü.
Direnişimiz bize ve işçi sınıfımıza göstermiştir ki, sendikal bürokrasiyi sendikalarımızdan def etmek zorundayız. Sendikaların biz işçilere ait olduğunu onlara göstermemiz gerekmektedir.
Direnişimizin sesini birçok fabrikaya taşıdık, Petrol-İş üyesi işçilere çağrılar yaptık.
Direnişimizi KOD-29'a, sendikalaşmanın önündeki engellere, tacize, mobbinge karşı direnen işçilerin gücü ile birleştirdik. İşçilerin inisiyatif olduğu İşçi Emekçi Mitingi'nin örgütleyicisi olduk.
Sendikamızın genel başkanı "devletle aramızı düzeltmişken direnişlerle anılan bir sendika olmayalım" derken biz pandemi ve kriz ile derinleşen sorunlara karşı direniş alanlarından, meydanlardan ses yükselttik.
Mücadelemizi her alanda sürdürmeye devam edeceğiz. Ancak Alba işçileri olarak fabrika önündeki direnişimizi bugün için sonlandırıyoruz. Eğer ki bir keyfi işten atma daha olsun orada olacağız. Eğer ki tacize, baskıya, hak gasplarına karşı bir ses yükselsin orada olacağız. Tepeden tırnağa sendikamıza ve tüm sendikalara sirayet etmiş uzlaşmacı, icazetçi, bürokrat anlayışa karşı işçilerin söz-yetki-karar hakkına sahip olduğu mücadeleci bir çizgide yeniden inşa etme çabasıyla yol yürümeye devam ediyoruz/edeceğiz. Er ya da geç, Alba sermayesi de sendikal bürokrasi de işçi sınıfına hesap verecek.
Petrol- İş Sendikası’na üye Alba direnişçileri