“9 ayda 1409 işçi hayatını kaybetti”

İSİG Meclisi’nin yayınladığı raporda “Çalışırken ölmek istemiyoruz... Yaşamak için direniyoruz... 2023 yılının ilk dokuz ayında en az 1409 işçi hayatını kaybetti” ifadeleri yer aldı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 10 Ekim 2023
  • 16:00

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi iş cinayetleri raporunda şunlar ifade edildi:

“Agrobay, FEDAŞ, Trendyol, Hastaneler, Bekaert, Sputnik, Ataşehir Belediyesi, Corning... Çalışırken ölmek istemiyoruz... Yaşamak için direniyoruz... 2023 yılının ilk dokuz ayında en az 1409 işçi hayatını kaybetti.”

Raporda 2023’ün ilk 9 ayında gerçekleşen iş cinayetleri üzerine şu tespitler yer aldı:

“• İstihdamın büyük çoğunluğunun kısa süreli, işin bitimine ya da işin bir kısmının yapımına dayalı olduğu, taşeron çalışmanın başat olduğu ‘ekonominin lokomotifi’ inşaat işkolunda bu yıl en az 261 işçi arkadaşımızı kaybettik. Yani her gün en az bir inşaat işçisi iş cinayetlerinde aramızdan ayrıldı. İnşaat işkolundaki ölümlerin yarıdan fazlası yüksekten düşme kaynaklı. Oysa uygun iskele, korkuluk, güvenlik ağı ve ekipmanla bu ölümlerin tamamı önlenebilir.

• Tarım işkolunda ise Nisan ayında ivme kazanan ‘mevsimlik çalışma’ sona ermek üzere. Dokuz ayda çoğunluğu (150) çiftçi olmak üzere tarım, orman işkolunda en az 259 arkadaşımızı kaybettik. Özellikle işçi taşımacılığının kapalı kasa kamyonet, uygun olmayan servisler ve traktör römorkları gibi araçlarla yapılması ölümlere adeta davetiye çıkarmaktadır. Çiftçiler için ise en çok ölüm nedenini uygun olmayan ve artık miadı dolmuş eski traktörlerin kullanılmak zorunda kalınması sonucu ezilmeler oluşturmaktadır.

• Sanayi işkolları çok parçalı. O yüzden fabrikalardaki büyük patlamalar ve maden ocaklarındaki göçükler dışındaki ölümler görülmüyor. Oysa şu ana kadar gıda, maden, kimya, tekstil, ağaç, çimento, metal, enerji ve tersane işçisi 312 arkadaşımızı kaybettik. Fabrikalarda alınmayan İSİG önlemleri, esnek çalışmanın yaygınlaştırılması ve sendikal baskılar bu ölümlerin temel nedenlerini oluşturuyor.

• Türkiye’nin geneline yaygınlaşan sanayileşme, bunun gerektirdiği lojistik ağlar ve diğer taşımacılık faaliyetlerinde çalışan 171 şoför arkadaşımızı kaybettik. Şoförlerin ölümü iş cinayeti olarak değil trafik kazası olarak görülüyor. Oysa tır, kamyon, otobüs, servis minibüsü, taksi şoförleri uzun çalışma saatlerinde ve neredeyse dönüşümsüz çalışmaktalar. Diğer yandan araçların yeterli bakımı yapılmıyor ve eski araçlar kullanılıyor, yol aydınlatması veya düzenlemelerinde sorunlar var.

• Hizmet sektörü de çok parçalı ve tehlikesiz işler olarak görülmektedir. Örneğin uzun çalışma saatleri, yoğun çalışma, sigortasız çalışma ve her türlü kuralsızlığın hakim olduğu ve sendikal örgütlenmenin yok gibi ya da zayıf olduğu bir meslek moto kuryelik. Dokuz ayda 38 moto kurye arkadaşımızı kaybettik. Peki ya işsizlik kıskacında olan ve Eylül ayında iki oyuncu arkadaşımızın intihar ederek yaşamına son vermesi. Mobbing ve şiddet kıskacında olan sağlık emekçileri. Ataması yapılmayan, yoğun çalışmaktan derslerde kalp krizi geçiren, düşük ücretle çalıştırıldığı için ek işlerde çalışan öğretmenlerimiz. Büro işçilerimiz, belediye işçilerimiz...”

“2023 yazına damga vuran bir ölüm nedeni: Sıcakta çalış(tır)ma”

2023 yazında sıcak hava ve sıcak hava nedenli ölümler gerçekleşmesine rağmen, zorunlu işi olanlar dışında kimsenin dışarı çıkmaması salık verilirken, işçilerin çalıştırıldığına dikkat çekilen raporda şu örnek hatırlatıldı:

“İzmir’de bir kadın PTT işçisi arkadaşımız öğle sıcağında dağıtım yaparken beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti. Osmaniye’de bir enerji işçisi arkadaşımız çalışırken kalp krizi geçirdi. Sıcakta çalıştırmanın işçilerin ölümüne neden olmasının diğer yönü de özellikle tarım işçilerinin serinlemek için girdikleri gölet ve kanallarda boğularak hayatlarını kaybetmeleri oldu.”

Maraş depremlerinin hatırlatıldığı raporda özensi enkaz kaldırıldığı için havaya yayılan asbest nedeniyle olası cinayetlere dikkat çekildi.

Raporun devamında işkollarına göre gerçekleşen iş cinayetleri açıklanarak “Yaşamak için direniyoruz, direneceğiz...” denilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Tabii ki kapitalist sistemin bizi mahkum etmeye çalıştığı güvencesizliğe, örgütsüzlüğe, çaresizliğe teslim olmuyoruz. Agrobay’da, FEDAŞ’ta, Trendyol’da, Hastanelerde, Bekaert’te, Sputnik’te, Ataşehir Belediyesi’nde, Corning’de ve adını sayamadığımız onlarca işyerinde, bölgede kadın, erkek, çocuk, yaşlı, göçmen onlarca işçi örgütleniyor, sorunlarına çözüm yolları oluşturmaya çalışıyor, uğradıkları haksızlıklara karşı ses çıkarıyor, teslim olmuyor. Ve şu slogan bu yıl yeniden gür seslerle alanlarda yankı buluyor: İşçiyiz, Haklıyız, Kazanacağız...”

Rapor iş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin isimleri sıralanarak bitirildi.