"2021 Yılı Kamu Sendikal Hak İhlalleri"

KESK merkezinde dün düzenlenen basın toplantısı ile "2021 Yılı Kamu Sendikal Hak İhlalleri Raporu" kamuoyuna açıklandı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 16 Ocak 2022
  • 12:25

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Merkezinde dün düzenlenen basın toplantısı ile “2021 Yılı Kamu Sendikal Hak İhlalleri Raporu” kamuoyuna açıklandı. Raporun sunumunu KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik tarafından yapıldı.

Ekonomik krizi TBMM’de onaylanan 2022 bütçesinde kamu hizmetlerine ayrılan ve kamu emekçilerinin ücretlerine yapılan sefalet ücreti “artışından” da net olarak gördüklerini belirten Bozgeyik iktidarın artık emekçilere vereceği bir şey kalmadığını vurgulayarak şunları söyledi:

“İktidar, muhalif kurum ve yapıları susturmak, sindirmek, korkutmak, işlevsizleştirmek ve etkisizleştirmek için devletin tüm olanaklarını, kurumlarını kullanmaktan geri kalmıyor. İktidarın küçük ama belirleyici ortağı hemen her gün ‘şu kurum kapatılmalı, şu susturulmalı, şu tutuklanmalı, şunun hakkında gereği yapılmalı’ açıklamaları yapıyor, muhalif kesimleri hedef gösteriyor. Küçük ortak “tak” diye emrediyor diğer ortak ‘şak’ diye gereğini yapıyor! Bunun son örneklerinden birisi de Türk Tabipler Birliği’ni hedef gösteren açıklamalardır. Toplum sağlığının korunması ve doğru politikalar hayata geçirilmesi için canla başla çalışan, aşı dâhil pandemi döneminde sağlık hakkı için kamuoyunu doğru bilgilendirmeye çalışan ve iktidarı şeffaf olmaya çağıran TTB’ye yönelik baskıları da bu vesileyle kınadığımızı belirtiyoruz.

Pandemi sürecinde güvencesiz, sözleşmeli ve taşeron çalıştırma daha da yaygınlaştırılmış, kayıt dışılık ve kuralsızlaştırma artmış, on binlerce kamu emekçisinin ihraç edilmesiyle iş yükünün artması sonucu kamu emekçileri nefes alamaz duruma gelmiştir. İşyerlerinde mobing ve iş kazaları/işçi cinayetleri yoğunlaşmıştır.”

Emekçilere OHAL sopası

AKP iktidarının darbe girişimi sonrasında OHAL’i emekçilere yönelik bir baskı ve yoğunlaşan sömürüyü hedefleyen bir sopa olarak kullanıldığı vurgusuyla şunları dedi:

“On binlerce kamu emekçisinin çalışma hakkını herhangi bir yargısal süreç iletmeden, savunma almadan ve somut belge bilgiye dayanmadan ve evrensel güvenceleri ihlal ederek ellerinden aldı ve ihraç”

Bozgeyik OHAL İnceleme Komisyonu hakkında şunları söyledi:

“OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu, 23 Ocak 2017 günü 685 sayılı OHAL KHK’si ile iki yıllık süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla görevlendirildi. 23 Ocak 2022 itibariyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu beşinci yılını dolduracaktır.

Kısa süre önce OHAL Komisyonu’nun 2021 yılı faaliyet raporu yayınlandı. Rapora göre toplam 125.678 kamu görevlisi ihraç edilmiş olup bunlardan 123.078 kişi işlemin iptali için komisyona başvuru yapmıştır. Komisyon 5 yıldan sonra 117.828 dosyayı karara bağlamış olup 5.250 dosyanın incelemesi devam etmektedir.

Komisyon 101.987 başvuruyu ret etmiş, 15.841 dosya hakkında ise göreve iade kararı vermiştir. Yani dosyalardan %87’si için RET, %13’ü için ise KABUL kararı vermiştir.”

İhraç edilen Barış Akademisyenleri için Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlükleri ihlal edildiği kararını hatırlatan Bozgeyik karara rağmen haklarının ihlaline devam edildiğini şöyle ifade etti:

“Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen Barış Akademisyenlerine ilişkin OHAL Komisyonu’nun iktidarın talimatı ile aldığı anlaşılan RET kararları açıkça suçtur. Anayasa Mahkemesi’nin kararı tanınmayan Komisyon iktidarın suçuna ortak olmuştur. Dolaysıyla sadece iktidar değil Komisyon da er ya da geç bu suçun hesabını yargı önünde verecektir.

Bir kez daha belirtmek isteriz ki, barış akademisyenleri yüz akımızdır ve emekçilerin de temel talebi olan barışı sahiplenmeye, düşünce özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Komisyonun ret’lerini reddediyoruz! Onlar gidecek, biz geri döneceğiz. Hocalarımız üniversitelerdeki kürsülerine dönünceye kadar mücadelemize kesintisiz devam edeceğiz.”

İhraçlarda yasalar ve uluslararası sözleşmeler ihlal edildi

Kamu emekçilerinin ihraç edilmesinde yasaların ihlal edildiğini vurgulayan Bozgeyik “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ‘Adil Yargılanma Hakkı’nı düzenleyen 6. Maddesi uyarınca somut bir ceza isnadı ve ceza muhakemesi kararı olmadan kişilerin suçlu kabul edilip haklarında işlem tesis edilmesi açıkça hukuka aykırıdır. Bu açık duruma rağmen gerek Komisyon ve gerekse de özel yetkili idare mahkemeleri bu sübjektif, yoruma, keyfiyete açık kavramlar üzerinden başvuruları reddetmeye devam etmektedirler” dedi.

Bozgeyik bu hukuka aykırılığı ve ihlali, tekil örnekleri aktararak belirtti.

Sürgün saldırısı ve mobing

OHAL sürecive sonrasında sürgün saldırısının arttığını belirten Bozgeyik “Bu dönemdeki sürgünlerin en çok Ulaştırma ve Basın, Yayın, İletişim Hizmet Kollarında örgütlü sendikalarımız BTS ile HABER SEN yönetici ve üyelerine yönelik gerçekleşmesi dikkat çekmektedir” dedi.

Bozgeyik uygulanan mobing üzerine ise şunları söyledi:

“Yerel yönetimlerde örgütlü sendikamız TÜM BEL-SEN üyelerine yönelik olarak da kayyumlar sonrası mobbing, sendikal ayrımcılık, sürgünler, soruşturmalar, mali hak kayıpları vb çığ gibi artmıştır. Yine TÜM BEL SEN’in yetkili olduğu ve toplu sözleşme imzaladığı belediyelerde toplu sözleşme kapsamında memurlara ödenen parasal haklar Sayıştay tarafından kamu zararı olarak nitelendirilmektedir. Sayıştay zimmetleri nedeniyle toplu sözleşme imzalama özgürlüğü kısıtlanmaktadır.

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, ihraç olmaları nedeniyle sendika yöneticisi olunamayacağı iddiası ile açılan davalar, aylıktan kesme ve idari para cezaları, görevden uzaklaştırma (açığa alma), uyarı ve kınama cezaları, sendikal ayrımcılık ve sendikal faaliyetlerin engellenmesi, sendikal materyallerin dağıtımının engellenmesi, eylemlere müdahale, gözaltı ve tutuklamalar, kabahatler kanununa aykırılık iddiası ile verilen para cezaları, mali hak kayıpları, Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla açılan soruşturmalar ve verilen cezalar, sosyal medya paylaşımları nedeniyle açılan davalar/soruşturmalar ve bu kapsamda verilen cezalar, gibi birçok başlık altında yoğun ihlaller yaşanmaktadır.”

Bozgeyik son olarak saldırılara karşı mücadele vurgusu yaptı ve “İktidar örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı gibi temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son vermeli, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır” dedi.