DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu'nun da aralarında bulunduğu 15 DİSK'li hakkında, "1 Mayıs 2020'de Taksim Meydanı'na yürümek istedikleri” gerekçesiyle açılan davanın ilk duruşması İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi görüldü.
Duruşma öncesi Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasında konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu şunları söyledi:
“Bugün burada tek yürek olarak kendi talepleriyle olduğu günün yani 1 Mayıs'ın yasak tanımadığını bir kez daha ifade ediyoruz. Bugün burada 1 Mayıs'ın yargılanamaz olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz ve 1 Mayıs'ta Taksim'i işçi sınıfına kapatanların suç işlediğini buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Daha önce yargılandığımız onlarca davada 1 Mayıs ve Taksim konusunda herhangi bir mahkûmiyet kararı tek bir yargı kararı yoktur.”
Çerkezoğlu konuşmasının devamında şunları belirtti:
“Tersine devleti yöneten hükümetlerin 1 Mayıs'ta Taksim'i işçi sınıfına kapattığı için mahkum eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları vardır. 1 Mayıs'ta Taksim Meydanı'na çıkmak istemememizin suç olmadığını açılan onlarca davada dile getirdik ve tüm davalardan beraat ettik. Bu konuda uluslararası kararlar olduğu halde tekrar tekrar aynı davayı açmaktan vazgeçmiyorlar. Varsın onlar hukuksuzluktan vazgeçmesin biz hakkımız olanı istemekten ve Taksim 1 Mayıs alanımıza sahip çıkmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu davanın sonucunda da Taksim 1 Mayıs alanına dair kazandığımız çok sayıda davaya bir yenisini eklemiş olacağız. Burada bir kez daha sesleniyoruz işçi sınıfının halkın adalet kurumlarından bugün beklediği hukuk dışı 1 Mayıs alanı yasağı ısrarı ile mahkemelerin meşgul edilmemesi değildir. İşçi sınıfının, emekçilerin, halkın beklediği haksızlık ve hukuksuzluklara karşı önlem alınmasıdır.”
Çerkezoğlu son olarak şunları ifade etti:
“Her gün ortaya dökülen mafya, siyaset, medya ilişkilerinin üstüne gidilmesidir. Yargının görevi bugün ülkemizde Taksim 1 Mayıs alanını işçilerden korumak değil memleketi çetelerden ve mafyatik ilişki ağlarından korumaktır. Emredilenleri değil, görevinizi yapın. Bir sözümüzde ülkeyi yöneten siyasi iktidara artık bu haksız, hukuksuz hukuk tanımaz yasağa bir son verin. Anayasa ve yasayı görmezden gelmeye son verin. Hukuksuz bir inadı sürdürerek 1 Mayıs'ı işçi sınıfına ve bütün İstanbul'a zehir etmekten vazgeçin. İktidara bir kez daha sesleniyoruz akıl dışı ve hukuk dışı bir inatla ülke yönetilmez. 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamaktan ve 1977 yılı 1 Mayıs'ında kaybettiklerimizi arkadaşlarımızı, yoldaşlarımızın anısına sahip çıkmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.”