Gökyüzünün aydınlığında bir Korkmazgil

Hasan Hüseyin şiirlerinde emekçilerin yaşamını ve mücadelesini konu edinmiş, emekçilere onurlu bir yaşamı ve mücadeleyi işaret etmiş şairlerimizdendir. Bu yönü ile devrimci şair Korkmazgil, işçi sınıfı mücadelesi için ölümsüz bir değerdir ve öyle de kalacaktır. Yaşamı, duruşu ve yapıtları ile mücadelemizde işçi sınıfının yolunu aydınlatan Hasan Hüseyin Korkmazgil’i ölümünün 36. yılında saygıyla anıyoruz.

  • Haber
  • |
  • Kültür-sanat
  • |
  • 26 Şubat 2020
  • 14:28

asılmak sorun değil

asılmamak da değil

kimin kimi astığı

kimin kimi neden niçin astığı

budur işte asıl sorun!

Tüm vahşetiyle insanların birbirlerini katlettiği bir sistem... Kapitalizm... Evet, sömürü üzerine kurulu olan bu düzende insanlar birbirlerini hunharca katliamdan geçiriyor. Fakat bu soruna bir sanatçı duyarlılığı ile ve belli soru işareti ile yaklaşıyor biri: “Kimin kimi astığı, neden, niçin astığı... Budur işte asıl sorun!”

İşte böyle bir aydın-sanatçı olması bizi onu araştırmaya itiyor. Kimdir bu yolumuzu aydınlatan insan; Hasan Hüseyin Korkmazgil?

Sanatçı olmanın sorumluluğu insanlığı üzerinde karabasan gibi çöken bu sömürü düzeninde gerçeklerin üzerine bir örtü örtmek değil, gerçekler üzerinden işçi ve emekçileri aydınlatmak olmalı. Sanatçılar sınıfsal konumu gereği esen rüzgardan etkilenmektedirler fakat kimi sanatçılar vardır ki zalimin zulmü karşısında biat etmeyi değil, gerçekleri bedel ödemekten çekinmeden düşmanın karşısında haykırmaktadırlar. Ve biz komünistler herşeye olduğu gibi bu soruna da kendi sınıfımızın penceresinden bakarak böylesi direngen sanatçı ve aydınları gün yüzüne çıkarmak durumundayız.

Kimi sanatçılar, yaşadığı dönemde iktidara yaranmaya çalışırken, işçi sınıfının sanatçıları ise tarihte sömürü düzenine ve onun her türden güncel politikalarına eleştirel yaklaşmış ve bun konuda bedel ödemekten çekinmemişlerdir.

Bundan 36 sene önce yitirdiğimiz devrimci şair Hasan Hüseyin Korkmazgil, kendisi de bir işçi olarak işçi sınıfı ve emekçileri şiirleri ile aydınlatmada örnek şairlerimizdendir.

Korkmazgil, 1927 yılında Sivas’ın Gürün ilçesinde doğmuş, Ankara’da Gazi Eğitim Enstitüsü'nde okumuştur. Öğretmenlik yapmış fakat siyasi düşüncelerinden dolayı işinden atılmıştır. Atılmakla da kalmamış sermaye düzeninin adaleti Korkmazgil’i tutuklamıştır.

Bir dönem Ankara’da yaşamını sürdüren devrimci şair, burada çeşitli dergilerin (Akis, Forum) sanat sayfalarını düzenledi. Kızılırmak isimli şiir kitabından dolayı yargılandı. Komünizm propagandası iddiası ile 3 yıl ceza aldı.

Birçok kitap çıkaran ve bu yönüyle de üretkenliğine tanık olduğumuz Korkmazgil, 1983 yılında beyin kanaması geçirdi. 26 Şubat 1984 yılında aramızdan ayrıldı.

Şiirlerle Korkmazgil

Hasan Hüseyin Korkmazgil, şiirlerinde dolaylı anlatımlara başvurabilen bir şairdir. Anlaşılabilmesi açıdından Nazım’ı örnek verebiliriz. Nazım şiirlerinde çok daha açık ve net anlatımlara başvururken Hasan Hüseyin şiirin dolaylı anlatım özelliğini daha çok işleyebilmiştir. Ve bu tutumunu açıkça ifade etmiştir: “Ben şiirin, açıkça geniş kitleler tarafından anlaşılması bakışı ile hareket etmedim, şiiri bu şekilde ele almadım.” Fakat bu bakış Hasan Hüseyin’in toplumcu yönünü gölgede bırakmaz, tam tersine edebi dilini, soyut tarzını emekçilerin yaşamlarını ve onların sorunlarını dile getirebilme konusunda kullanmıştır. Bu anlatmak istediğimizi “şapka” şiiri üzerinden örnekleyebiliriz.

...bir gökyüzü var ki bu senin bilmediğin
bir kırmızı var ki bu senin hiç görmediğin
balıklar öyle yüzmez o sularda, sen yoksun
şarkılar bir böyle götürmez insanı erguvanlardan
sende hiç özlemek yok mu a bekleroğlu
sende hiç bunalmak yok mu a cennetmekan
ne tutarsın bu şapkayı başında
ne tutarsın bu başında şapkayı
...
neden yere çalmıyorsun bu şapkayı başına
yere neden bu başı şapkayına
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucuna dek geliyor diyemiyorum...

“Bekleroğlu” diyerek emekçilere seslenen Hasan Hüseyin, “şapka”yı işçi sınıfının etkisi altında kaldığı burjuva ideolojisi olarak ele almakta, ve bundan kurtulmadıkları için işçi sınıfına soru sormaktadır.

Korkmazgil şiirlerinde toplumculuğu otantik imgelerle birleştirerek başarılı bir şekilde aktarmaktadır. Bu onun için bir “esinlenme” ya da “ilham” gibi bir dürtü ile değil bilinçli bir tercih ile yapılmış edebi üsluptur. Ayrıca biçimsel olan bu yönün yanı sıra şiirlerinin devrimci yanını da Korkmazgil’de görürüz:

“...kanadık toprak olduk

çekildik bayrak olduk

döküldük yaprak olduk

geldik bugüne

****

ekmeği bol eyledik

acıyı bal eyledik

sıratı yol eyledik

geldik bugüne

***

ekilir ekin geliriz

ezilir un geliriz

bir gider bin geliriz

beni vurmak kurtuluş mu

***

kör olasın demiyorum

kör olma da

gör beni”

Hasan Hüseyin şiirlerinde emekçilerin yaşamını ve mücadelesini konu edinmiş, emekçilere onurlu bir yaşamı ve mücadeleyi işaret etmiş şairlerimizdendir. Bu yönü ile devrimci şair Korkmazgil, işçi sınıfı mücadelesi için ölümsüz bir değerdir ve öyle de kalacaktır. Yaşamı, duruşu ve yapıtları ile mücadelemizde işçi sınıfının yolunu aydınlatan Hasan Hüseyin Korkmazgil’i ölümünün 36. yılında saygıyla anıyoruz.

F. Deniz