390 sinemacıdan sansüre ortak tepki

PKK gerillalarını anlatan ‘Bakur’ adlı belgeselinin Kültür Bakanlığı’nın müdahalesi ile sansürlenmesine karşı 390 sinemacı, sanatçının yanı sıra 38 meslek örgütü ve sendika ortak bir açıklamaya imza attı.

  • Haber
  • |
  • Kültür-sanat
  • |
  • 14 Nisan 2015
  • 17:02

Ertuğrul Mavioğlu ve Çayan Demirel'in PKK gerillalarını konu alan “Bakur” adlı belgeselinin İstanbul Film Festivali’nde gösteriminin engellemesine karşı yüzlerce sinemacı yazar ve sanatçı ortak basın toplantısı ve forum düzenledi.

Atlas Sineması’nda yapılan basın toplantısında ortak açıklamayı Oyuncular Sendikası Başkanı Meltem Cumbul okudu.

Sansüre karşı hep birlikte özgürlüklerini savunmaya devam edeceklerini belirten Cumbul, ‘sansürsüz bir festival talebiyle’ festival programında yer alan pek çok film ile ulusal ve uluslararası yarışma jürilerinin festivalden çekildiğini ve festivalin yarışmalı bölümlerinin ve kapanış töreni iptal edildiğini hatırlattı.

Cumbul, açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Festival tarihinde ilk kez yaşanan bu durum, sinema ve diğer kültür - sanat dalları üzerinde artan sansür ve kontrol mekanizmalarının yeni bir halkası. Sansüre imkan tanıyan kanun ve ilgili yönetmeliklerin değiştirilmesi için, sinemacılar ve meslek kuruluşları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na birçok öneri sunmuş, ancak ne yazık ki, bugüne dek Bakanlık nezdinde çözüme yönelik somut bir adım atılmadı.

Sinemamız son yıllarda uluslararası alanda önemli başarılar kazandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın en önemli görevlerinden biri sinemamızdaki bu yükselişi sürdürmeye yönelik gerekli politikaları üretmek ve uygulamak olmalı. Bu kapsamda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın temel sorumluluğu, sinemacıların özgür sanatsal üretimini teşvik etmek ve üretilen filmlerin izleyiciyle özgür bir şekilde buluşmasını sağlamaktır.”

 

“Yasaklama yetkisi kaldırılsın”

Cumbul, taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

“1. Sinema filmlerinin kayıt ve tescili ile ilgili sınıflandırma ve değerlendirme yönetmelikleri bilimsel ölçütler ve uluslararası uygulamalar gözetilerek yeniden düzenlenmelidir.         

2. Film festivallerinde ve benzeri her türlü kültürel ve sanatsal etkinlikte gösterilen yerli filmler, yabancı filmlerde olduğu gibi herhangi bir resmi belge olmaksızın, film sahiplerinin beyanları esas alınarak ve festival yönetimlerinin sorumluluğu altında seyirci ile buluşmalıdır.

3. Bakanlık değerlendirme kurullarının filmlerin ticari dolaşıma ve gösterime girmesiyle ilgili yasaklama kararı verme yetkisi kaldırılmalıdır.

4. Taslak halindeki Sinema Yasası, sinema kurumlarıyla istişare halinde revize edilmeli ve en kısa sürede yasalaşmalıdır.

5. Türkiye Sinema Kurumu’nun kurulmasıyla ilgili nihai hedef doğrultusunda çalışmalar yapılmalıdır.”

 

“Sansür emri saraydan”

Forumda konuşan Ertuğrul Mavioğlu ise "eser işletme belgesi olmayan” gerekçesinin de Kürtlere dair olan filme çıktığını belirterek “Demek ki bakanlığın tozlu raflarında bekleyen ve günü geldiğinde tozu sıyrılıp uygulanmaya sokulan yasalar var" dedi.

Mavioğlu, sansürün doğrudan saraydan gelen bir emirle uygulandığını belirtti.