Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi kadınlar genel merkez binalarında AKP-MHP iktidarının İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi kararına ve kazanımlarına yönelik saldırılara karşı basın toplantısı düzenledi.
"Örgütlü kadın mücadelemizle biz kazanacağız" yazılı ozalitin açıldığı toplantıda basın metnini KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy Terkdemir okudu.
Kadınların kaç çocuk doğuracağından, nasıl giyineceğine, sokakta özgürce dolaşmasından, çalışmasına, sosyal medya kullanımından, kahkahasına kadar her şeye müdahele edildiğini belirten Terkdemir şunları ifade etti:
“İktidarın uzun süredir güvencesizlik, işsizlik, şiddet ve yoksulluk kıskacında kadınların yaşamını daha fazla denetim altına alma çabası, sosyal, siyasal, toplumsal ve ekonomik pek çok hakkı kullanılamaz hale getirmiştir. Kadınların toplumsal yaşamda bir özne olarak var olmalarını, özellikle istihdamda ve siyasette temsil gücü oluşturmalarını, kendi kararlarını vermelerini, bunun toplumsal mekanizmalarını oluşturmalarını kendi varlığı için bir tehdit olarak gören bu anlayış, oluşturulan tekçi cinsiyetçi rejime karşı kadınların tepkilerini önlemek için ideolojik saldırılarını arttırmaktadır."
Pandeminin sonuçlarının en çok kadınları etkilediğini belirten Tekdemir pandemiden ölen ve haklarını aradığı için gözaltına alınan KESK üyesi kadınları hatırlatarak şöyle devam etti:
"Doç. Dr. Meltem Kayıran 2017 yılında Doçentlik unvan ve yetkisi almasına rağmen, aradan geçen 4 yılda hak ettiği kadroya ataması yapılmayarak 'Dr. Öğretim Üyesi' kadrosunda çalıştırılmaya devam edilmiştir. Hak ettiği kadro verilmediği gibi bir alt kadronun kriterleri uyarınca kendisinden ısrarla dosya istenmiş, bu dosyanın istenmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek teslim etmediği için üniversiteyle ilişiği kesilmiştir. Bu keyfi karar üniversitelerde güvencesiz istihdamın muhalif akademisyenler üzerindeki ağır sonuçlarını göstermektedir.30 yılını bilime adamış bir akademisyenin 300'ü aşkın öğrencisi ve tez danışmanlıkları varken eğitim öğretim dönemi ortasında üniversiteden koparılmasında da nasıl bir kamu yararı gözetildiğini buradan bir kez daha sormak istiyoruz."
Terkdemir AKP-MHP iktidarının kontrol altına almaya çalışmasına karşı sürdürdükleri mücadeleden “KESK'li kadınlar olarak asla vazgeçmeyeceğiz; dayanışmamızla, birbirimizden asla vazgeçmeden, birbirimize yurt olarak bu mücadeleyi ileri taşıyacağız. Asla 'makbul' olmayacağız. Vardık, varız, var olacağız" dedi.