Kamu Emekçileri Sendikalar Konfederasyonu (KESK), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin programını açıkladı.
Konfederasyonunu genel merkez binasında yapılan açıklamada programı KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher paylaştı. Kadınların Türkiye ve dünyanın hemen her yerinde büyük ölçüde herhangi bir sosyal güvence olmadan kayıt dışı çalıştırıldığını söyleyen Gevher, ayrıca kadın emeğinin görülmesi ve değerli olmasını sağlamaya dönük herhangi bir düzenlemenin de yapılmadığını dile getirdi.
Açıklamada AKP-MHP iktidarı ile yanlarına aldıkları ittifakların İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çıktığı hatırlatıldı. Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılığın terk edilmesi, esnek çalışma biçimlerine, cinsiyetçi iş bölümüne, ücret eşitsizliğine son verilmesi, ILO’nun İşyerinde Taciz ve Şiddeti Önlemeye yönelik 190 sayılı Sözleşmesinin onaylaması için, güvenceli iş, güvenli gelecek demek için, insanca yaşamaya yetecek ücret için, yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyet sağlanması için, kadın istihdamın önündeki engellerden olan çocuk, hasta, yaşlı, engelli bakımının kamusal hizmet olarak sunulması, ev işlerini kadının üstünden alacak sosyal politikaların yapılması ve hayata geçirilmesi için, kapatılan kamu kreşlerinin yanı sıra tam zamanlı, ücretsiz, nitelikli ve anadilinde hizmet veren kamu ve mahalle kreşlerinin açılması için, 8 Mart'ın kadınlar için ücretli izin günü sayılması için, kadınlar ve LGBTİ+’lara yönelik her türlü ayrımcılığı ve şiddeti önleyen yasal düzenlemeler yapılması için, Kadın Bakanlığı kurulması, toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının yapılması ve hayata geçirilmesi için, eşit ve özgür olduğumuz, sömürünün, baskının ortadan kaldırıldığı bir gelecek için, savaş ve işgal politikalarına geçit vermemek için, barış içinde bir arada yaşamak için, demokratik ve laiklik bir yönetim için, emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz bizimdir demek için alanlardayız.”
KESK’in 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü programı şu şekilde aktarıldı:
“*İşyerimizde toplantılarda bir araya gelerek kadın platformları ile birlikte kriz ve yoksulluğun güncelleştirilmesine dönük eylem ve etkinlikler gerçekleştirecek, direnişte olan işçi kadınların yanında olacak, cezaevlerinde ve ev hapsiyle tutsak edilen kadın arkadaşlarımıza kart gönderecek; sürgün ve ihraç edilen arkadaşlarımızla dayanışma etkinlikleri gerçekleştireceğiz.
*İş yerlerimizdeki etkinliklerimizde 'ILO 190 imzalansın'' talebini yükselterek basın açıklamaları yapacak, kokartlarımızı takacak ve taleplerimize yer veren bildirilerimizi, afiş ve dergilerimizi dağıtacağız.
*8 Mart günü üzerinden bir yıl geçmesine rağmen iktidarın depremin yarattığı yıkımı katlayan politikalarına, deprem bölgelerindeki sorunlara çözüm getirmek yerine kutuplaştırıcı siyaseti sürdürmesine öfkemiz ve yasımızla, iş kolu kadın MYK’larımızla birlikte Hatay, Malatya ve Adıyaman’da kadınlarla bir araya geleceğiz.
*Özellikle büyük iş yerleri önünde taleplerimizi içeren kitlesel basın açıklamaları ve etkinlikler gerçekleştireceğiz.
*Yerellerdeki emek-meslek örgütlerinden kadınlarla ve kadın platformları ile birlikte kitlesel alan eylem ve etkinlikler yapacak, 8 Mart akşamı gece yürüyüşlerine katılacağız.”