Kapitalist sistemin kadını ikinci sınıf cins olarak gören anlayışı can almaya devam ediyor. “Namus” adı altında işlenen kadın cinayetlerinin ardı arkası kesilmezken, kadına yönelen toplumsal baskı sonucunda ise çocuklar hayatlarını kaybediyor. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, evlilik dışı doğan çocukların bizzat anneleri tarafından öldürülmeleri oluyor. Öldürülme ve toplumsal baskı korkusuyla annelerin çocuklarını öldürmeleri, kadın sorununun geldiği boyutu gözler önüne seriyor.
Esenyurt’ta yeni doğan bebek cesedi bulundu
Sokağa bırakılarak ölüme terk edilen yeni doğan bebek haberlerinin yeni bir örneği İstanbul Esenyurt’tan geldi. Esenyurt Mehterçeşme Mahallesi'nde lüks sitelerin arasında bulunan bir derede yeni doğmuş bebek cesedi bulundu. 28 Kasım Salı günü bölgedeki işçiler tarafından bulunan bebeğin cesedi morga kaldırıldı.
Hastane tuvaletinde genç kadın bebeğini öldürdü
Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde ise 27 Kasım Pazartesi gecesi 19 yaşındaki 8 aylık hamile genç kadın, karın ağrısı şikayeti ile gittiği hastanenin acil servisinde tuvalette doğum yaptı. Genç kadın evlilik dışı doğan bebeğini klozete atarak sifonu çekti. Yeni doğan bebek ölürken, genç kadın ve annesi gözaltına alınarak tutuklandı.
Evde yalnız kalan iki çocuk ölü bulundu
Kadın sorunun geldiği boyutta sadece yeni doğan bebekler değil nitelikli, ücretsiz kreşlerin yokluğunda işçi kadınların evde yalnız bırakmak zorunda kaldıkları çocuklar da ölümle karşı karşıya. İzmir’in Konak ilçesinde eşinden boşanan ve tekstil işçisi olan Gülistan Ş., 3 ve 6 yaşındaki çocuklarına evlerinin karşısında oturan dedeleri bakıyordu. 28 Kasım Salı günü işe giden Gülistan Ş.’nin babası, çocuklara kahvaltılarını yedirdikten sonra kendi evine geçti. Evde yalnız kalan çocuklar ise öğlen saatlerinde eve gelen dedeleri tarafından ölü bulundu. Ölüm sebepleri henüz belli olmamakla birlikte, çocukların gıda zehirlenmesinden kaynaklı hayatlarını kaybettikleri düşünülüyor.