Kadın cinayetlerine karşı Kadıköy'de eylem

Kadınlar Kadıköy'de eylem gerçekleştirdi. Eylemin ardından Kadıköy sokaklarında yürüyüş yapan kadınların önü polis tarafından kesilmek istendi. Kadınlar polis barikatını aştı.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 06 Ağustos 2021
  • 20:41

Kadınlar Kadıköy’de kadın cinayetlerine karşı eylem gerçekleştirdiler. İstanbul Sözleşmesini Uygula Kampanya Grubu, katledilen kadınlar için gerçekleştirdiği eylemde Rıhtım’da açıklama yapıldı. Ardından Kadıköy sokaklarında yürüyüş yapan kadınların önü polis barikatı ile kesildi. Kadınlar barikatları aştı ve yürüyüş devam etti.

“Kadınları değil katilleri engelle”

Rıhtım’da yapılan açıklama sonrasında Kadıköy sokaklarında yürüyüş yapan kadınlar “Hayatlarımız için isyandayız” dedi.

Açıklama sonrası Kadıköy sokaklarında yürüyüşün önü polis tarafından kesildi. Kadınlar polislere tepki gösterdi ve “Kadınları değil katilleri engelle” sloganları atıldı. Polis barikatı önünde bekleyen kadınlar barikatı aşarak yürüyüşe devam etti.

Kadınlar Rıhtım’da haykırdı

Antalya’da vahşice katledilen üniversite öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu, Maraş’ta şüpheli biçimde cansız bedeni bulunan Emine Gökkız ve Aleyna Çakır’ın katili Ümitcan Uygun’un evinde yaşamını yitiren Esra Hankulu şahsında katedilen kadınlar için Kadıköy’de eylem yapıldı. İstanbul Sözleşmesini Uygula Kampanya Grubu’nun çağrısı ile Rıhtım’da biraraya gelen kadınlar “isyandayız” diye haykırdı.

"Sosyalizm" yazan dövizlere "tek tip" olduğu gerekçesi ile eylem komitesi müdahale etmeye çalıştı. Dövizleri taşıyan kadınlar ise bunun baskı olduğunu ifade ederek dövizleri indirmedi.

***

Eylemde yapılan konuşmalarda kadın katillerinin devlet tarafından korunduğunun altı çizilerek şunlar vurgulandı:

Eğer İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek yerine etkin uygulasalardı bugün pek çok katledilen kadının ismini burada okumuyor olacaktık. Ama o sözleşmeyi de uygulatacağız, hayatlarımıza da, birbirimize de birlikte sahip çıkacağız. Hep birlikte “isyandayız” diyoruz.”

Konuşmalarda bir yandan ormanların yandığına fakat diğer yandan erkek şiddetinin bir saniye bile durmadığına değinilerek katledilen kadınların isimleri okundu ve “ne oldu?” diye soruldu.

Katiller cesaretlendiriliyor

Devletin LGBTİ+’ları da hedef göstererek yaşam hakkı tanımadığına değinen konuşmaların devamında şunlar ifade edildi:

Evet erkekler öldürüyor. Ama öldürmek için bu ülkeyi yönetenler tarafından, mahkemeler tarafından, savcılar tarafından, önce kadınların tercihlerini sorgulayan basın tarafından, görevini yapmayan polisler tarafından, haklarımızı gasp eden tek adam tarafından cesaretlendiriliyorlar.”

Haklarımızı “aileye tehdit” diye diye gasp etmeye çalışıyorlar”

İktidarın İstanbul Sözleşmesi’nde çekilme kararını bahanesi olarak “ailenin yıkılması”nı öne sürdüğünü hatırlatan konuşmalarda şunlar vurgulandı:

İstanbul Sözleşmesi’nden “aileyi yıkıyor” diye çekildiler. Haklarımızı “aileye tehdit” diye diye gasp etmeye çalışıyorlar. Bizim canımız pahasına “ailenin birliği”ni savunuyorlar. İçinde eşitsizlik olan, şiddet olan, cinayet olan o ailelere feda olalım istiyorlar. Sadece 1 Temmuz’dan beri aile içinde neler mi oldu? 18 Temmuz’da Aytekin Elmacı gelini Gülcan Elmacı’yı öldürdü. 16 Temmuz’da Vedat Düzduran evli olduğu Hatice Çetin Düzduran’ı öldürdü. 13 Temmuz’da Fatma Akdeniz evli olduğu erkek tarafından yol ortasında önce tehdit edildi sonra katledildi. Katil Fatma'yı katlettikten sonra kaçtı. Polis bir de Fatma'nın ardından eylem yapan mahalleli kadınları engellemeye kalktı!”

“İktidar, yargı ve kolluk kuvvetleri cinayetlerin sorumlusu”

Sloganların ve konuşmaların ardından okunan basın açıklamasında şunlar ifade edildi:

“Hayatlarımız için isyandayız! 2 Ağustos günü, Atalya’da beş gündür haber alınamayan 5 Azra Gülendam Haytaoğlu’nun Mustafa Murat Aydın tarafından katledildiği ortaya çıktı. "Bana bir şey olmaz", "3-5 ay yatar çıkarım" güvencesini erkeklere verenler, İstanbul sözleşmesinden çekilenler, iktidar, yargı ve kolluk kuvvetleri bu cinayetin sorumlusu!”

“Hayatlarımız için, haklarımız için isyandayız”

Açıklamada son olarak kadın cinayetlerine son bulana dek sokakta ve mücadele etmeye devam edileceği belirtilerek şunlar ifade edildi:

“Evde, sokakta, kampüslerde, iş yerlerinde şiddete maruz kalan biz kadınlar, failleri cezasız kalan biz kadınlar, İstanbul Sözleşmesi kaldırıldığı için şiddete açık hale getirilen biz kadınlarız. Ve biz kadınlar Emine Bulut için, Pınar Gültekin için, İstanbul Sözleşmesi için nasıl sokakları doldurduysak bugün de sokaklardayız. Çünkü erkek şiddetinin münferit olmadığını biliyoruz; çünkü kadın cinayetlerinin politik olduğunu biliyoruz. Kadına şiddetin teşvik edildiğini biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıranların; yargıya erkekleri korumaya, aklamaya devam edin dediğini, erkeklere, ‘eşit değilsiniz’ diyerek bizi baskıya, şiddete açık hale getirdiklerini biliyoruz. Yargısıyla, polisiyle, medyasıyla bu iktidarın erkek egemenliğini güçlendirmeye çalıştığını görüyoruz. Biz kadınlar tüm bunlara karşı isyandayız, sokaktayız. Katledilen bütün kadınlar için isyandayız. Hayatlarımız için, haklarımız için isyandayız. Bizler bir kişi daha eksilmeyene dek sokaklarda olmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Kızıl Bayrak / İstanbul