8 Mart Kadın Platformu’nun çağrısıyla Kadıköy’de “Soracak hesabımız, yeniyi kuracak gücümüz var!” şiarıyla Büyük Kadın Buluşması gerçekleştirildi. Eylemden saatlerce önce Kadıköy’ün birçok sokağı polis ablukasına alındı. Farklı noktalarda buluşan kadın örgütleri Eminönü İskelesi’ne doğru yürüyüş gerçekleştirdi.
Eylemin fotoğraflarına buradan ulaşabilirsiniz...
Kadın Meclisleri ve İEKK Süreyya Operası önünde peş peşe basın açıklamaları gerçekleştirdi. Basın açıklamasının ardından Kadın Meclisleri sloganlarla Eminönü İskelesi’ne doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca AKP-MHP iktidarının kadınları ölümden koruyamadığı gibi binlerce insanı depremin ardından ölüme terk ettiği vurgulandı. Sık sık “Kadın cinayetleri durduracağız” ve “Hükümet istifa” sloganları atıldı.
Eminönü İskelesi’nde gerçekleştirilen eylemde “Soracak hesabımız yeniyi kuracak gücümüz var” yazılı pankart taşındı. Eylem boyunca yapılan konuşmalarda depremin ardından devlet kurumlarının acziyeti, kadın cinayetleri, depremzede çocukların durumu, LGBTİQ+’lara karşı körüklenen düşmanlık, İran’da ve tüm dünyada büyüyen kadın mücadelesi, düşük ücret ve kötü çalışma koşulları, tutsak kadınların serbest bırakılması çağrısı ve AKP-MHP iktidarının savaş politikalarına değinildi.
“AKP iktidarına itaat etmiyoruz!”
Konuşmaların ardından 8 Mart Kadın Platformu adına basın açıklaması Türkçe, Kürtçe ve Arapça olmak üzere üç dilde okundu. Açıklamada depremde adım atmayan devletin kadınların karşısında baskı unsuru olarak çıktığı ifade edildi. Aile politikalarının eleştirildiği açıklamada gerici politikalar ve diyanetin açıklamaları teşhir edildi.
Açıklamada kadın cinayetlerinin kırım şeklinde arttığına dikkat çekildi. Açıklamanın devamında kadın işçilerin sömürüsüne ilişkin şu ifadelere yer verildi:
“Ekonomik krizin derinleştiği bu koşullarda, işten ilk çıkarılan biz kadınlar ve LGBTİ+lar oluyoruz. Kadın işsizliği rakamları son bir yılda çığ gibi artarken, güvencesiz, düşük ücretlerle ve kötü koşullarda çalışmak zorunda bırakılıyoruz. Ev içi emeğimiz daha da görünmez kılınıyor, mutfağın tüm yükü bize yükleniyor. Bu yük deprem bölgelerinde yaşamı yeniden inşa etmek için mücadele eden kadınlarda çok daha ağır; yemek yapma, çocukların bakımı, yaşlı, hasta ve engellilerin bakımı, temizlik gibi birçok ağır işi çok daha kötü koşullarda üstlenmek zorunda kalıyoruz. Kadın sağlığının en temel ihtiyaçları olan ped, HPV aşısı, tampon ve tüm hijyen ürünleri bizler için ulaşılamaz hale geldi. Barınma sorununun artan kiralarla en temel yaşamsal sorunlarımızdan olduğu bugünlerde, bizim emeğimizden çalarak zenginleşen bir avuç sermayedar sefa içinde yaşarken, milyonlarca kadını sömüren bu sistemin içine mahkum ve mecbur bırakmaya çalışıyor. Biz kadınlar bizlere dayatılan bu yaşama mecbur değiliz.”
İktidarın savaş politikalarının depremde bile durmadığına dikkat çekilen açıklamada “Devlet halkın kayıplarına olan öfkesinin üzerini göçmen ve mülteci nefretiyle örtmeye çalışıyor, yağmacı denilerek insanlar devlet eliyle katlediliyor” denildi.
“Kadın dayanışmamız sınır tanımaz!
İran’da, Afganistan’ta, Suriye’de ve dünyanın her yerinde büyüyen kadın mücadelesinin aktarıldığı açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:
“Kadın dayanışmamız sınır tanımaz! Biliyoruz, 8 Mart 1857’de New York’ta dokuma işçisi kadınları fabrikaya kilitleyerek katledenler ile, bugün depremde halkı göçük altlarında ölüme terk edenler, bankaların para kasalarını çıkarmak için vinç yollayanlar, halkın emeğinden çalarak halka çadır satanlar aynı sermaye egemenliğidir. Hayatlarımızı yok sayan erkek egemen devlete karşı tek güvencemiz mücadelemiz, tek güvencemiz birlikteliğimizdir. Bugün burada kentlerimizi yeniden dayanışma ile inşa etmek için isyanımızla, öfkemizle bir aradayız. Biz kadınlar, şiddetin ve sömürünün olmadığı eşit ve özgür bir yaşamı birlikte mücadelemizle kuracağız. Yeniyi biz kuracağız. Yaşamlarımızı bizler savunacağız. Yaşasın kadın dayanışması!”
Eylemde sık sık “Hükümet istifa” , “Yaşasın kadın dayanışması” , “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul
