İzmir'de kitlesel 25 Kasım:

"Kadınlar sokakta, hükümet istifa"

İzmir'de Kadın Platformu'nun çağrısı ile kitlesel 25 Kasım eylemi gerçekleştirildi ve "Evde, sokakta, işte, kampüste, şiddet her yerde! Çözüm örgütlü mücadelede!" denildi.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 26 Kasım 2021
  • 08:00

İzmir Kadın Platformu’nun çağrısı ile kadınlar saat 18.30’da toplandı. Alsancak Leman Kültür önünde toplanan kadınlar, "Sokakta, işte, kampüste şiddet her yerde çözüm örgütlü mücadelede" yazılı pankart ile "Deniz Poyraz isyanımızdır", "Kadın kıyımına hayır", "Kriz derinleşiyor şiddet artıyor" yazılı dövizler taşıyarak Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşte sık sık "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Kadınlar sokakta, hükümet istifa" ve "Deniz Poyraz ölümsüzdür" sloganları atıldı.

Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması okundu. Açıklamaya 25 Kasım’ın tarihsel sürecine değinildi ve şunlar söylendi:

“25 Kasım "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü". 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde faşist diktatör Trujillo’ya karşı mücadelenin öncüsü olan üç kız kardeşin; Maria Mirabel, Minerva Mirabelve Patria Mirabel’in öldürüldüğü gün. Kod adları “Kelebekler” olan Mirabel kardeşler 61 yıldır dünyanın dört bir yanında erkek-devlet şiddetine karşı direnen kadınların özgürlük mücadelesinde yaşıyor. Mirabel kardeşlerin özgürlük için yaktıkları meşalenin bugün ki taşıyıcısı olan biz kadınlar her 25 Kasım’da Kelebekler’in kanat çırpışını sokaklara taşıyoruz ve onların cüreti ile erkek egemenliğine, baskıya, gericiliğe, ayrımcılığa, ekonomik krize, şiddete karşı tüm öfkemizle/isyanımızla sokaklardayız.”

AKP iktidarının gerici kadın düşmanı politikalarına değinilerek İstanbul Sözleşmesi’ne dair şunlar ifade edildi:

“Bir gece yarısı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’ni fesh ediyor. Kadınlar olarak İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız, nakafa hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz, kadınların can simidi olan Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasasından taviz vermeyeceğiz, krizin bedelini hayatlarımızla ve emeğimizle ödemeyeceğiz. Yıllar süren mücadeleler sonucu elde ettiğimiz haklarımızın tartışılmasına izin vermeyeceğiz.”

Açıklamanın devamında saray rejiminin saldırılarına değinilerek şunlar vurgulandı:

“AKP'nin sıkıştıkça kadınların; bedenlerine, emeklerine ve hayatlarına saldırılırken, şiddet karşısında ekonomik, politik, hukuki ve toplumsal olarak savunmasız ve güvencesiz bırakıyor.  Meclisteki bütçe görüşmelerinden aileyi ve erkeği önceleyen politikaların bütçesi oluşturuluyor. Bütçeden en küçük pay yani %3,77 ile kadınlara verildi. Bütçeden bir pay ayrılmadığı gibi bakanlık programında da kadınlara dair tek bir kelime bile geçmiyor. Yoksulluğun giderek derinleştiği, tanımlı işsizliğin 8 milyona ulaştığı ve bunun %29unu kadınlar oluşturuyor. Kutsal aile diyerek bizleri hapsettikleri evlerin içerisinde, onun temsilcisi Diyanet’in bütçesi ise 12 milyar 977 milyon. AKP’nin bütçe görüşmelerinden kadınların payına işsizlik, yoksulluk düştüğünü diyanete bütçe ayırmak yerine kadınlara bütçe ayrılmasını istiyoruz.”

Artan hayat pahalılığı ve emekçilere yönelen şiddete değinilen açıklamada şunlar belirtildi:

“Yoksulluk her geçen gün artarken saray yönetimi halka ‘soğan ekmek yemeyi reva görüyor’.  Bu gidişat da kadınların üzerindeki baskıyı ve şiddeti artıyor! Yanlış politikaların yükünü kadınlar çekmeyecek. İsyanımız büyüyor! İktidarın ekonomik kriz yok yalanları, dolanları artık devam edemez durumda. Kadınlar, çocuklar, göçmenler, LGBTİ+lar günden güne yoksullaşıyor, kadın işsizlik oranı %45’i geçmiş durumda, en temel ihtiyaçlarımıza, barınmaya ulaşamaz olduk. Ekonomik kriz erkek şiddetini artırırken; ev/aile/şiddet döngüsünü kabul etmiyoruz diyerek Çilem Doğan, yıllarca şiddete maruz kaldı defalarca koruma talep etmesine rağmen devlet tarafından korunmadı, evli olduğu erkek tarafından fuhuşa zorlandı. Hayatta kalabilmek için evli olduğu erkeği öldürmek zorunda kaldı. Kadın katilleri, failler cezasızlık ile öldürülürken Çilem 15 yıl hapis cezası ile cezalandırıldı. Erkek adalet tarafından cezalandırılmaya çalışılan Çilem değil yaşam hakkımızdır. Seni kadın mücadelesinin sıcaklığı ile kucaklayacağız. Kirpiğimiz yere düşmeyecek. Yaşam hakkımız cezalandırılamaz.”

HDP il binasına yapılan saldırı sonucu Deniz Poyraz’ın katledilmesine de değinilerek şunlar ifade edildi:

Bizler birbirimizden vazgeçmiyoruz; ne zaman umutsuzluğa kapılsak dünyanın her yerinde oluşturduğumuz bu kalabalıklarımızı hatırlıyoruz. Dayanışmamızla hayatta kalanlarımızı, mücadele ederek koruduklarımızı, isyanımızla kazandıklarımızı hatırlıyoruz. Bizlere çizilen bütün sınırlara, savaşlara, ayrımcılığa, şiddete, krize rağmen birbirimize el uzatıyoruz”

İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları, DEV TEKSTİL’de kendi talepleri ile eyleme katıldı.

Kızıl Bayrak / İzmir