İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları'nın 8 Mart bildirisini yayınlıyoruz...
Ölüm ve sömürü düzeninden hesap soralım!
8 Mart’ta alanlara!
Başta emekçi kadınlar olmak üzere tüm işçi sınıfının mücadele günü 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşıyor.
Dayanışmayı büyüteceğiz!
Sermaye devletinin rant ve talan politikaları sonucu deprem tam bir felakete dönüştü. Bilim insanlarının uyarılarını dikkate almayanlar, yaşanan ağır yıkımın ve ölen tüm canlarımızın sorumlularıdırlar.
Depremin en ağır yükünü taşıyan kadınlar çocuk-hasta-yaşlı bakımından salgın hastalığa, barınma-beslenme koşullarının yetersizliğinden hijyen koşullarının sağlanamamasına kadar bin bir zorlukla uğraşıyorlar. Hamile ya da yeni doğum yapmış kadınlar her türlü sağlık desteğinden yoksunlar.
Nasıl ki emekçiler olarak depremin ilk anından itibaren dayanışma için seferber olduysak, bundan sonra da deprem bölgesiyle dayanışmayı büyüteceğiz. Yaralarımızı birlikte saracağız, insanca yaşayacağımız bir geleceği birlikte kuracağız.
Mücadele edeceğiz!
AKP-MHP iktidarı pandemiden sonra depremi de fırsata çevirmek için harekete geçti. Önce OHAL ilan edildi, ardından cumhurbaşkanlığı kararnameleri peş peşe geldi.
Tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi sermayenin çıkarları doğrultusunda adımlar atılmaya başlandı. Kısa çalışma ödeneği adı altında işsizlik fonunun yağmalanmasının, grev yasaklarının, keyfi işten atmaların önü açıldı.
Ekonomik krizin en ağır faturası işçi ve emekçi kadınların sırtına yüklenmişken, depremin ağır yıkımı bu faturayı daha da büyütecek. Depremzede kadınlar en zor koşullarda hayatta kalma mücadelesi verirken, tüm işçi ve emekçi kadınlar için çalışma ve yaşam koşulları daha da ağırlaşacak.
Gerici-faşist iktidar, yayınladığı bir diğer kararnameyle, daha enkazı bile kaldırılmayan deprem bölgesini yandaş inşaat şirketlerinin yağmasına açtı. Büyük bir yıkımın ve korkunç bir insan kıyımının sorumluları bir kez daha rant peşindeler.
Tıpkı depremde olduğu gibi ya bu enkazın altında ezileceğiz, ya da bizleri mahkum etmeye çalıştıkları enkazdan bileşik örgütlü mücadelemizle kurtulacağız.
Hesap soracağız!
Geçtiğimiz aylarda Hiranur Vakfı’nda yaşanan çocuk istismarı hepimizin aklında. Bugün ise Diyanet depremzede çocuklar için “Evlat edinenle evlatlık arasında evlenme engeli yoktur” fetvaları veriyor. Kimsesiz depremzede çocukların tarikat-cemaat evlerine yerleştirildiği haberleri geliyor.
Çocuklarımızı hapsetmeye çalıştıkları koyu karanlığa geçit vermeyeceğiz. Hem bizlerin hem de çocuklarımızın geleceğini çalanlardan hesap soracağız. Bu hesabı sormak için de sürekli bize gösterilen sandığı beklemeyeceğiz. Çünkü bizleri sömüren, açlık sınırında yaşamlara mahkum eden sermaye sınıfından ve onun temsilcisi AKP-MHP iktidarından ancak sokakta mücadeleyi büyüterek, üretimden gelen gücümüzü kullanarak hesap sorabiliriz.
Yaşamak için sosyalizmi kuracağız!
Depremin ve ekonomik krizin en ağır faturası, kölece çalışma ve yaşam koşulları, kadın cinayetleri, şiddet, taciz, istismar, mobbing… Yaşadığımız tüm bu sorunların kaynağında, bir avuç sömürücü asalağın çıkarları üzerine kurulu sermaye düzeni gerçeği var. Bu haramiler düzenini yıkmaktan, yaşayabilmek için sosyalizmi kurmaktan başka bir çaremiz yok.
Ölüm ve sömürü düzeninden hesap sormak için işçi ve emekçi kadınlar bir adım öne! 8 Mart’ın güncel çağrısı budur. Bu çağrıya yanıt verelim, kadın-erkek el ele örgütlü mücadeleyi büyütelim!
İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları
Bildirinin ve duvar gazetesinin PDF'ine buradan ulaşabilirsiniz...