Gülistan Doku nerede?

Gülistan Doku 5 Ocak 2020’den bu yana kayıp. Doku’nun akıbetinin açığa çıkarılması ve faillerin aklanmaması ancak mücadele ile mümkün olacaktır. Kadınların kaybedilmediği, katledilmediği ve şiddete uğramadığı bir dünya için yaşananları unutmamalı, unutturmamalı, hesap sormalıyız!

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 05 Ocak 2023
  • 19:00

Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’dan 5 Ocak 2020’den bu yana haber alınamıyor. Geçtiğimiz üç yıl boyunca ailesi, hukuk ve meslek odaları, insan hakları, kadın ve gençlik örgütleri her yolla bu soruyu her yerde sordu: Gülistan Doku nerede?

Üç yıldır sorular cevapsız kalırken, açılan soruşturmada bir gelişme yaşanmadı. Doku’nun üniversiteden arkadaşı ve kaybolmasında baş şüpheli olan Zeinal Abarakov ve ailesi ile ilgili etkin bir soruşturma yürütülmedi. 

Etkin yürütülmeyen soruşturma

Ailenin avukatlarından Ali Çimen, soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunun fail Zaynal Abakarov’un Doku’yu 2 gün art arda alıkoyduğunu gösterdiğini belirtti. Gülistan Doku’nun telefon kayıtlarını değerlendiren Çimen, 4 Ocak günü polis kayıtlarına giren bir durumdan da söz etti:

“Saat 23.00'e kadar Gülistan'ın ne olduğu ile ilgili bir bilgimiz yoktu. Ta ki bir vatandaş dosyaya ihbarda buluna kadar. Gülistan'ın zorla araca bindirildiğine şahit olan bu kişinin ihbarından sonra biz öğrendik ki; Gülistan orada alıkonuşmuş, zorla araca bindirilmek istenmiş. Polis geldikten sonra da kimlik sorması üzerine şüphelinin kimliğinin üzerinde olmadığı anlaşılınca ev aranmış ve baba gelmiş. Ondan sonra da polis olan babası geldikten sonra şüpheli gözaltına alınmadan serbest bırakılıyor. Şimdi biz bu olayı ne şüphelinin ilk ifadelerinden ne de şüphelinin babasının ilk ifadelerinden hiç bilmiyorduk. Çünkü buna hiç değinmediler. Sadece, 'eve gelip çay içti ve öyle gitti' dediler. Vatandaş ihbarı sonrasında Hatice öğretmen çıktı, Gülistan oradan ayrıldıktan sonra yurda gidemedi saat geç olduğu için hocasının evine gitti, hocasına tüm şeyleri anlattı, hocası da gelip ifadesini verince biz anladık ki o gece Gülistan alıkonulmuş.”

Gülistan’ın kaybolduğu gün de alıkonulduğunu aktaran Av. Çimen şunları ekledi:

“Gülistan kafeye gidiyor. Kafeye girdikten sonra 5 dakika kalıyor. Kafeden çıktıktan sonra yine aynı evden çıkar gibi hızlıca kafeyi terk ediyor, şüpheli yine onun peşinden koşuyor, Gülistan'ı alıkoyuyor ve 8 dakika boyunca, bu video analiz raporunda geldi, uyarı, ikaz, ihtar, tehdit, hatta konuşurken Gülistan'ın başının üstüne çıkar gibi oluyor. Yani şüpheli, 4 Ocak gecesi yaptığı alıkoyma eylemini, 5 Ocak günü de tekrarladı.” 

Alıkoyma, tehdit, baskı ve bunların iki gün boyunca sürmesinin tutuklama gerekçesi olması gerekirken olayın üstü örtülmüş, etkin bir soruşturma yürütülmemiştir. Tüm bu süre boyunca Gülistan Doku’nun intihar ettiği algısı yaratılmak istenildi ve Dersim’de Uzun Çayır Barajı’nda günler süren arama yapıldı.

Korunan ve kollanan failler

Bu süre boyunca Gülistan Doku’nun kaybolması ile ilgili yapılan eylemler sonucunda Abarakov 17 Mart 2022'de Alanya’da gözaltına alındı. Doku’nun kaybolmasının üstünden geçen iki yıl sonra gözaltına alınan Abarakov, 24 saat gözaltında kaldı ve Alanya Adliyesi'nde SEGBİS üzerinde sorgusu yapıldı. Dört saatlik sorgunun ardından adli kontrolle serbest bırakılan Abarakov'a yurt dışı yasağı konuldu. Abarakov'un adli kontrol şartı kararının, adreslerinde olmadığı ve telefonlarına ulaşılamadığı gerekçesiyle 6 ay 15 gün boyunca tebliğ edilemediği ortaya çıktı.

Gülistan Doku’nun kaybolması soruşturmasının etkin bir şekilde yürütülmemesi, faillerin korunup kollanması sistemin işleyişinin göstergesidir. Etkin bir soruşturma yürütülmesini ve Doku’nun bulunmasını isteyen anne ve ablasının onlarca kez polis şiddeti ile gözaltına alınması adaletin nasıl işlediğine işaret etmektedir. Faillerin ellerini kollarını sallayarak dolaşabilmeleri hukukun kimlerin elinde olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

Gülistan Doku 5 Ocak 2020’den bu yana kayıp. Doku’nun akıbetinin açığa çıkarılması ve faillerin aklanmaması ancak mücadele ile mümkün olacaktır. Kadınların kaybedilmediği, katledilmediği ve şiddete uğramadığı bir dünya için yaşananları unutmamalı, unutturmamalı, hesap sormalıyız!