Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarında aralarında Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, görevden alınan Sur Belediye Eş Başkanı Filiz Buluttekin ve sendikacıların bulunduğu çok sayıda kadın gözaltına alındı. Çeşitli kentlerde eylem yapan kadınlar gözaltı saldırılarını protesto etti ve gözaltıların serbest bırakılmasını talep etti.

“Yargı şiddeti bizi yıldıramaz”

Diyarbakır - Dicle Amed Kadın Platformu ve Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı bileşenleri Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şube Eş Başkanı avukat Özüm Vurgun şunları ifade etti:

“Yargı taciziyle Kürt kadınlara yönelik yapılan bu saldırıların amacı kadınları susturmak, özgürlük, adalet ve barış taleplerini kriminalize etmektir. Bu saldırıların bir devamı olarak güne 24 kadının gözaltına alınması ile uyandık. Bugün 16 Mart 2022 sabah saatlerinde gerçekleştirilen hukuka aykırı ev aramaları esnasında kadınların yakınlarına haber verme ve avukata erişim hakkı ihlal edilmiştir. Gözaltı esnasında kadınların işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığı bilgisi tarafımıza iletilmiştir. Hemen akabininde 24 saatlik getirilen avukat görüş yasağı, özgürlük ve güvenlik hakkı ihlalidir.”

Gözaltı zamanlamasının 8 Mart sonrasına denk getirilmesinin tesadüf olmadığını belirten Vurgun, “Dün olduğu gibi bugün de hedefinde olduğumuz bu yargı şiddeti bizi yıldırmaz, bizi tüketmez, bizi azaltmaz! Bizim kadın özgürlük mücadelesine ve barışa olan inancımızı güçlendirir” dedi.

“Gözaltılar serbest bırakılsın”

İstanbul - Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla, Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde bir araya gelen kadınlar “Erkek-devlet şiddetine karşı dayanışmamız da mücadelemiz de ortak! Gözaltılar serbest bırakılsın” yazılı pankartı taşıdı. Kadınlar adına okunan basın açıklamasında “Her gün şiddet faili erkekleri koruyan, kadın cinayetlerine meşru kılıf uyduran iktidar eşitlik, özgürlük ve şiddetsiz bir yaşam için mücadele eden Kürt kadın kurumlarını özel bir savaş politikasıyla hedef almayı sürdürüyor. Erkek-devlet şiddetine karşı dayanışmamız da mücadelemiz de ortak! Kadınlar için mücadele edenler yargılanıyor, yasalar failler için uygulanmazken hayatını savunan kadınlar yargılanıyor, kadın kazanımları yok ediliyor, yoksulluğun ve krizin ortasında savaşlar yükseliyor” denildi.

25 Kasım’dan 8 Mart’a kadınların taşıdığı isyanın İstanbul’dan Amed’e Dersim’den İzmir’e Türkiye’nin her yerine yayıldığı vurgulanan açıklamada son olarak “Kadınlar her yerde eşitlik ve özgürlük için mücadele etmeye devam ediyor. Mücadelemizi yargılayamazsınız. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın!” dedi.

“Sizlerin saltanatını biz kadınlar yıkacağız!”

İzmir - Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısı ile Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen eylemde “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar kadınları korkutamaz! Kadın mücadelesi engellenemez!” pankartı taşındı.

Haklarını ancak sokaklarda alacaklarını; evde, işte, sokakta, okulda gerektiğinde de hapishanelerde yani hayatın her alanında mücadeleyi yürüteceklerini kaydeden kadınlar “Bu mücadeleyi yürütürken karşımıza her türden engellemeler çıkacağının da farkındayız. Özellikle Roza Kadın Derneğinin son yıllarda yaptığı tüm çalışmaları illegalize ederek yapılan gözaltı ve tutuklamalar haklı olan kadın mücadelesini durdurmayacağı gibi dayanışmayı ve sokakta haklarımıza sahip çıkmayı engellemeyecektir” dedi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

"İktidarı ve kendini anayasanın, yasaların üzerinde gören yetkililerini bir kez daha uyarıyoruz, temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran, anayasayı hiçe sayan uygulamalara son verin. Basın açıklamalarına, mitinglere katılım, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki paylaşımlar ve benzeri demokratik eylem ve etkinlikler anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükler kapsamındadır. İzmir Kadınlar Birlikte Güçlü olarak her bir arkadaşımızın kirpiğinin yere düşmesine müsaade etmeyeceğiz, sizlerin saltanatını biz kadınlar yıkacağız.”

Avukatlara bilgi verilmiyor

Van - Van Kadın Platformu, Van Barosu Konferans Salonu’nda yaptığı açıklamada dosyada “kısıtlılık kararı” olduğu gerekçesiyle avukatlara bilgi verilmediğini belirtilerek şunlar ifade edildi:

“Kadınlar her gün evde, işte, okulda, sokakta erkek-erkek devlet şiddetine maruz kalırken, şiddet tehdidi altında yaşamlarını sürdürürken, siyasal iktidar kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarını geliştirmek yerine, yaşananlara karşı mücadele yürüten kadınlara yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamalarla şiddeti kalıcı hale getirmektedir. İktidarın tekçi, gerici ve cinsiyetçi politikalarına karşı gelen, kabul etmeyen, muhalif olan ve bunun için alanlara çıkan kadınlara yönelik gözaltı ve tutuklama şiddetini de eklemektedir.” 

“Gözaltılar, tutuklamalar kadınları yıldıramayacak”

Adana - Adana Kadın Platformu’nun çağrısı ile Heykelli Park’ta bir araya gelen kadınlar, arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi. Basın metnini Pelin Songül Çiçek okudu. İktidarın kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarını geliştirmek yerine bu talepler için mücadele eden kadınlara baskı ile karşılık verdiğini dile getiren Çiçek, iktidarın tekçi, gerici ve cinsiyetçi politikalarına karşı alanlara çıkan kadınlara yönelik gerçekleştirilen operasyonun, kadına yönelik şiddetin münferit değil politik olduğunun da kanıtı olduğunu ifade etti.

Gözaltı zamanlamasının Newroz ve 1 Mayıs öncesine denk gelmesinin tesadüf olmadığını söyleyen Çiçek, “Mücadelemizi sürdüreceğiz. Bedeli ne olursa olsun kadınların mücadelesini kriminalize etmeye yönelik gözaltılar, tutuklamalar, baskılar kadınları yıldıramayacak, korkutamayacaktır” dedi.

“Ortaçağ karanlığı devam ediyor”

Ankara - İHD Ankara Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında yapılan açıklamada ise gözaltı terörüne dair şunlar söylendi:

“Bizler Ortaçağ karanlığında başlayan cadı avlarının, bugün kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadınların gözaltına alınarak, tutuklattırılarak devam ettirildiğinin farkındayız.
Kadınları baskı ve zor aygıtları kullanarak evlere kapatmak isteyen erkek ittifakına duyuruyoruz. Alanlar da meydanlar da sokaklar da bizimdir.

Kadına ve kadın mücadelesinin kazanımlarına yönelik gerçekleştirilen erkek egemen sistemin bu baskı ve yok etme siyasetine asla boyun eğmeyeceğiz ve mücadelemize daha güçlü devam edeceğiz. İktidar kadın mücadelesini artık baskılarla gözaltılarla engellemeyeceğini kabul etmeli ve yapılan bu hukuksuz saldırılara son vermelidir. Gözaltına alınan tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.”

“Kadınlar boyun eğmeyecek”

Mardin - Mardin Şahmaran Kadın Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında ise “Hakikate yürüyen kadınlar sizin baskı ve işkencelerinize boyun eğmeyecek” pankartı taşındı. Açıklamada siyasi iktidara “Sadece demokratik ve meşru zeminde kadın mücadelesi yürütmeye çalıştıkları için Diyarbakır’da gözaltına alınan kadın arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Biz kadınlar her alanda mücadele etmeye devam edeceğiz. Baskılar bizi susturamaz”diye seslenildi.